İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Estukyan: Türkiye, sınırın açılması için şartlar öne sürse Ermenistan kesinlikle reddetmelidir

  1. asrın başında Osmanlı İmparatorluğu’nda yaşanan Ermeni Soykırımı’nın 106. anma yıldönümü vesilesiyle Ermenihaber.am, Agos Ermenice sayfaları editörü ve yazarı Pakrat Estukyan ile Türkiye’nin resmi inkar politikasını ve Ermeni Soykırımı’nın tanıma sürecini konuştu.
  • Ermenistan, son Karabağ savaşından sonra 24 Nisan arifesinde Türkiye’den ne bekleyebilir?

  • Karabağ savaşı sonrasında Türkiye siyasetinde Ermenistan ile ilişkileri düzeltme yolunda her hangi bir çaba görülmüyor. Türkiye’nin Ermenistan’a yönelik ambargosu halen devam ediyor. Savaşa taktik personeli, silahlı insansız hava araçları ve Ortadoğu ülkelerinden getirdiği cihatçı gruplarla aktif katılımını göz önünde bulundurunca, Ermenistan’ın Türkiye’den bir beklentisi olamaz.

  • Bölgedeki son gelişmelerden dolayı Ankara’nın açıklamalarında herhangi bir değişiklik yaşanabilir mi?

  • Türkiye son yıllarda bölgesindeki birçok ülke için tehdit anlamına gelen bir dış siyaset izliyor. Ülke içinde ve dışında birçok analist bu yayılmacı siyaseti ‘Yeni Osmanlıcılık’ olarak tanımlıyor. Son otuz yıl boyunca Hazar petrollerini aktaracak boru hattı da dâhil olmak üzere, tüm büyük projelerde Ermenistan’ı By Pass etmeyi amaçlayan Türkiye, 10 Kasım 2020 tarihli anlaşma ile Azerbaycan’a doğrudan bağlanma fırsatı buldu. Bu şartlarda Erdoğan ve Bahçeli yönetimindeki Türkiye’nin Ermenistan’a yönelik söylemlerinde değişiklik yapması, iç politika çıkarlarına da aykırıdır.

  • Türkiye-Ermenistan sınırının açılması konusunda Türkiye tarafından herhangi bir adımın atılması veya yeni şartların ileri sürülmesi mümkün mü?

-Türkiye- Ermenistan kara sınırı Türkiye’nin tek taraflı kararı ile kapatıldı. Sınırın tekrar açılması konusunda Ermenistan ile müzakere edeceği hiçbir konu olamaz. Ya da bu mesele bazı taleplerle dile getirilirse, sınırın açılması için şartlar öne sürülürse Ermenistan’ın bunu kesin bir dille reddetmesi gerekir.

  • ABD Devlet Başkanı Joe Biden, seçildiği günden bugüne kadar Erdoğan’la şahsen veya telefonda hiç görüşmedi. Bugün Türkiye-ABD ilişkilerindeki gerginliği dikkate aldığınızda, Biden’in, 24 Nisan konuşmasında soykırım kelimesini kullanıp kullanmayacağı konusunda ne düşünüyorsunuz?

  • Joe Biden’in 24 Nisan konuşmasında soykırım sözcüğünü kullanması veya kullanmaması tümüyle Türkiye- ABD ilişkileri çerçevesinde şekillenecek bir konudur. Bilindiği gibi S-400 hava savunma sistemlerinin satın alınması sonrasında iki ülke ilişkileri bir hayli gergin. 22 Nisan tarihinde ABD Türkiye’nin F 35 savaş uçakları projesinden çıkarıldığını resmen açıkladı. Ayrıca seçilmesinden ve göreve başlamasından bu yana iki ülke lideri arasında bir temas olmaması, Türkiye’nin görüşme taleplerinin cevapsız bırakılması da dikkate alındığında, Biden 24 Nisan konuşmasında ‘jenosid’ kavramını kullanarak Türkiye’ye bir darbe daha vurabilir. Ya da tam tersi bir yaklaşımla, yeni bir diyalog kapısı aralamak için o sihirli sözcüğü kullanmak istemeyebilir. Böylece Ermeni halkının tarihsel gerçekliği bir kez daha yabancı devletlerin çıkar çekişmelerinde bir araç haline gelir ve bu da tüm Ermeniler için onur kırıcı bir durumdur.

    Soykırımın 106 yıldönümü aynı zamanda devletleşme konusundaki kabiliyetimizi sınayacağımız bir sürece denk geliyor. Binlerce yıllık bir geçmişe dayanan Ermeni kültürü, altı asırlık bir devletsizlik sürecinin ardından 20. yüzyılda üç kez devlet kurma girişiminde bulundu. İçinde yaşadığımız zaman dilimi biz Ermeniler için gerçek bir sınav niteliğinde. Küçük bir ülke ve nüfusu az bir halk olarak günümüz Timurlenk’lerinin, Cengiz hanlarının at koşturduğu bir coğrafyada varlığımızı sürdürmeyi başarmak zorundayız.


ERMENİ HABER AJANSI

Yorumlar kapatıldı.