İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

“Biden’ın Açıklaması Ne Olursa Olsun Mücadelemiz Sürmeli”

***HyeTert, bu kaynağın ve/veya içeriğin yanlış ve/veya yanıltıcı bilgiler ve/veya soykırım inkarcılığı, ırkçılık, ayrımcılık ya da nefret suçu içerdiği/yaydığı kanısındadır. Metni paylaşmadan önce bu uyarıları göz önüne alarak, içeriği ve/veya kaynağı güvenilir kaynaklardan kontrol ediniz.***

NEW YORK — 

Elli yılı aşkın bir süredir Amerika’daki Türk toplumunun önde gelen isimlerinden 91 yaşındaki Dr. Ata Erim, ABD Başkanı Joe Biden’ın yarın 1915 olayları konusunda yayınlayacağı mesaja dair beklentileri VOA Türkçe’ye değerlendirdi.

Ata Erim
Ata Erim

1960’lı yılların başından itibaren çeşitli dönemlerde, Türk-Amerikan Dernekleri Federasyonu’nun (TADF) başkanlığını yürüten ve New York’taki Geleneksel Türk Günü Yürüyüşü’nün öncülerinden olan Erim, “Yarın Biden’ın ne şekilde bir açıklama yapacağını şu anda bilmiyorum ancak muhtemel ki Ermeni lobisini memnun edecek bir şekilde konuşacaktır. Ümit ederim ki soykırım tabirini kullanmaz ama bu konuda pek ümitli değilim” dedi.

“Yarınki açıklama ne olursa olsun mücadelemiz sürmeli” 

Erim, Türkiye’nin Ermeni soykırım iddialarıyla mücadele etmekte oldukça geç davrandığı görüşünü savunarak, “Soykırım iddiaları 50 -60 senelik bir konu ancak biz mücadeleye çok geç başladık. Maalesef Amerika’daki Ermeni ve Rum toplumunun lobileri bu konuda aleyhimize çok fazla çalıştılar. Biz çocukluğumuzda dahil bu meseleyi bilmiyorduk. Buraya gelince öğrendik. Bu iddialarla ilgili TADF olarak çok mücadele verdik. Aynı şekilde Washington merkezli diğer çatı kuruluşu Türk-Amerikan Dernekleri Asamblesi (ATAA) de çok büyük mücadele verdi. Defalarca Amerikan Kongresi’nde soykırım iddialarıyla ilgili yasa tasarılarının kabul edilmesini önledik. Son dönemlerde iki ülke arasındaki anlaşmazlıklar nedeniyle durum aleyhimize döndü. Çok haklı olduğumuz bir davada maalesef siyasi menfaatler gerçeğin, hakikatlerin önüne geçti. Bugün Amerika’daki genel kanaat, mevcut hükümet ve Trump dönemindeki hükümet de bu konuyu aleyhimize kullandı. Trump döneminde Senato’da çok büyük bir farkla aleyhimizde bir karar çıktı. Bu konuda Yahudi lobisinin desteğini kaybetmemiz de işleri daha da zor hale getirdi. Meselede çok haklı olmamıza rağmen maalesef dünya üzerindeki imajımız tersine döndü. Biz Amerika’da toplum olarak gücümüzü kaybettik. Amerika’da bir bölünme içerisindeyiz. 91 yaşında bir kişi olarak hala bu konuda mücadele içindeyim. TADF dağılmış bir durumda ATAA kudretini yitirmiş bir durumda. Daha önceki yıllarda Amerikan Kongresi üzerinde gösterdiğimiz toplumsal lobi baskımızı artık kaybettik. Bizim Amerika’daki Türk toplumu olarak yeniden birleşmeye ihtiyacımız var. Yarın açıklanacak karar ne olursa olsun bu mesele bugün bitecek bir mesele değil. Biz bu konuda karar ne olursa olsun elimizdeki tüm imkanları kullanarak mücadeleye devam etmek zorundayız. Bunun başka çaresi yok” dedi.

“Türkiye’nin Yahudi lobileriyle arasının düzelmesi gerekir” 

Erim, Türkiye’deki hükümetlerin şimdiye kadar bu işin ciddiyetini kavrayamadığını belirterek, “Bu konuda hükümetin de çok dikkatli davranması gerek. Amerika’daki diğer etnik guruplarla aramızın düzelmesi, Yahudi lobisiyle aramızın düzelmesi lazım. Yarın böyle bir karar açıklanırsa bundaki en büyük etkenlerden biri de Yahudi lobisinin desteğini kaybetmiş olmamızdır. Amerika nasıl bir karar alırsa netice değişecek değil. Tabi böyle bir açıklama yapılırsa Türkiye büyük bir baskı altında kalacaktır. Bu her zaman ‘Demokles’in kılıcı’ gibi başımızda bir tehdit olacaktır. Türkiye bu konuda hem hükümet hem de muhalefet olarak birlikte hareket etmek zorundadır. Bu, bir milli meseledir. Milli meselelerde görüş ayrılıkları bırakılır. Türkiye’nin menfaatleri gözönünde bulundurulmalıdır. Ancak eminim ki Amerika’dan aksi bir karar çıkarsa muhalefet de hükümete destek verecektir. Eğer Biden soykırım ifadesini kullanırsa bu dünyanın sonu değildir. Evet bizi böyle bir karar uluslararası camiada daha müşkül bir duruma sokacaktır. Bizim haklı olduğumuz bu davada kararlılıkla hiçbir taviz vermememiz gerekir. Ermeniler’in hukuki olarak yapacakları fazla bir şey yok. Bunun soykırım olmadığının çok belgeleri var ancak şimdiye kadar hükümetlerimiz bu konuyu ciddiye almadı. Biz hep sonradan hareket ettik. Ne zaman bize hücum edildi biz defansa çekildik. Hiçbir zaman öne çıkamadık. Bugünkü ve şimdiye kadarki tüm hükümetler bu işin ciddiyetini kavrayamadı. Böyle bir karar çıkarsa ne olabilir? Ben fazla bir şey olabileceğini zannetmiyorum. Ermeni toplumu kendini zafer kazanmış ilan edecektir. Şimdiye kadar Amerika hariç birçok devlet bunu kabul etti de ne oldu? Türkiye kuvvetli olduğu, kendi içindeki meseleleri hallettiği takdirde, bir ve beraber olduğu müddetçe bu kararın etkisi fazla olmaz. Türk milleti olarak biz bunun karşısında durmak mecburiyetindeyiz. En önemli şey bir ve beraber olmamız. Senelerdir sürdürdüğümüz mücadelenin bu şekilde sonlanması beni üzüyor,” dedi.

https://www.amerikaninsesi.com/a/bidenin-aciklamasi-ne-olursa-olsun-mucadelemiz-surmeli/5864748.html

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın