İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Türk-Ermeni İlişkileri Paneli düzenlendi

***Metinde yer alan görüşler yazar(lar)ına ait olup, HyeTert’in görüşlerini yansıtmak zorunda değildir.***

Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürlüğü, Kocatepe-Büyük Taarruz Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü, Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bölüm Başkanlığı ve Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölüm Başkanlığı tarafından “Türk-Ermeni İlişkileri ve Tehcir” paneli düzenlendi. 

Çevrim içi olarak AKÜ Youtube hesabından yayınlanan ve moderatörlüğünü AKÜ Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gürsoy Şahin’in yaptığı panelde Kocatepe-Büyük Taarruz Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü ve Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sadık Sarısaman ile Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ahmet Altıntaş konuşmacı olarak katıldı. Panelde ilk konuşmayı yapan moderatör AKÜ Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gürsoy Şahin, gerçekleşen panelde 24 Nisan 1915 yılında neler olduğunu anlatacaklarını ifade etti. Şahin, “Türk-Ermeni ilişkileri deyince konuya sadece tehcir ya da zorunlu göç olarak bakmamak gerekir. Türk-Ermeni ilişkileri yaklaşık bin yıldır geçmişi olan bir konudur. İlk temaslar Hunlar dönemine kadar gidiyor. Ardından Türklerin Anadolu’yu fethi sürecinde, Selçuklular ve Osmanlılar döneminde iki toplumun ilişkisi gelişiyor ve dostane bir süreçte devam ediyor. 19. Yüzyıla kadar bu ikili ilişkilerin gayet dostane sürdüğünü görüyoruz” diye konuştu.
Bizans askerleri Türk ordusuna yardım etti
Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ahmet Altıntaş ise tehcire giden süreç hakkında bilgiler vererek, Sultan Alparslan döneminde Anadolu’nun kapıları Türklere açılırken Türkler ve Ermenilerin birbirlerini tanıdıklarını, Malazgirt Savaşında da Ermeni kökenli Bizans askerlerinin Türk ordusuna yardım yaptıklarını belirtti. Altıntaş, şunları kaydetti: “Bizans’ın baskıcı tutumlarından dolayı Ermenilerin memnuniyetsizlikleri vardır. Bir anlamda Sultan Alparslan’ı adaleti sağlayan ordu şeklinde değerlendirerek yardımcı olmuşlardır. Daha sonra Selçuklular dönemine bakıldığı zaman Türkler ile Ermeniler arasında herhangi bir sorunun yaşanmadığını görüyoruz. Ermeniler yerli halk olduğu için sanatta, kültürde özellikle taş ustalığında, demircilik ve kuyumculukta bir hayli ilerlemişlerdir. O dönemdeki Türk toplumundaki boşlukları doldurmuşlardır. Bu ilişkiler Anadolu Selçuklular döneminde de hemen hemen aynen devam etmiştir. İki tarafta birbirini tamamlayıcı, birbiri arasında herhangi bir sorun olmadan kültürel haklarına riayet eden hoşgörü çerçevesinde Türk devletinde yaşamlarını sürdürmüşlerdir. Daha sonra Anadolu Selçuklu Devleti de tarihe intikal edince bunun yerine gelen Osmanlı Beyliğinde de aynı ilişkiler devam etmiştir. Daha sonra Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u alması ile beraber diğer gayrimüslimlere verilen haklar aynı zamanda Türk devlet geleneğinin bir unsuru olarak hakimiyeti altında bulundurduğu unsurları hoşgörü içerisinde, dini, kültürel özelliklerini yerine getirmesi noktasında herhangi bir kısıtlamaya tabi tutmadan ama aynı zamanda devletin nizamı içerisinde kural ve kaideleri çerçevesinde yaşamlarını hür ve onurlu bir şekilde devam etmelerine imkan tanımışlardır.” >>TÜRKELİ

https://www.afyonturkeligazetesi.com/turk-ermeni-iliskileri-paneli-duzenlendi/23664/

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın