İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Papa’yı, hem ‘tel’in’, hem de ‘tebrik..’

***HyeTert, bu kaynağın ve/veya içeriğin yanlış ve/veya yanıltıcı bilgiler ve/veya soykırım inkarcılığı, ırkçılık, ayrımcılık ya da nefret suçu içerdiği/yaydığı kanısındadır. Metni paylaşmadan önce bu uyarıları göz önüne alarak, içeriği ve/veya kaynağı güvenilir kaynaklardan kontrol ediniz.***

Selahaddin E. ÇAKIRGİL

Katolik Hristiyanların rûhanî lideri Franziscus’a bir ‘tel’in’, bir de ‘tebrik’im var. ‘Tel’in’, yani lanetleme.

‘Tebrik’ ise, bereketli, hayırlı neticelerle karşılaşma temennisi..

‘Tel’in’ ve ‘tebrik’, birbirinin zıddı olan iki kutup ise de, Papa, bu ikisine de müstehak.. Dün açıklanan bir dinî hükmüyle, fetvâsı hasebiyle.. (Papa, hattâ kendi dininin sıradan bir fetvâcısı değil, kendisini Hz. İsâ aleyhisselâm‘ın yeryüzündeki temsilcisi olarak gören birisi..) 

Önce ‘tel’in‘den başlayalım..

Papa cenabları, geçen hafta, Irak topraklarına gitti.. Bağdad’a, tarihte ilk kez bir Papa gitmiş oluyor böylece.. 

Ama, Papa aynı zamanda, Roma’da 45 dönümlük yüzölçümü olan bir arazi üzerindeki VatikanDevleti’nin de Devlet Başkanı olduğundan, Irak Devlet Başkanı Berham Sâlih‘in daveti üzerine gitmiş oldu Irak’a ve bu resmî sıfatına göre resmî törenle karşılandı. 

Ama, sadece bu kadar mı? 

Ve… Papa, sadece eski tarihî mekânları ziyaret etmek için mi gitti Irak’a; yoksa, bir takım üst-akıl odaklarının planlarına göre mi gönderildi? Ve, Hristiyan dünyasının en güçlü ve büyük ‘ruhanî’liderlerinden olan Papa, başında bulunduğu dünyanın Müslüman coğrafyalarını nasıl ezip geçtiğini dünya gözüyle görmek için de gelmedi mi, Irak’a? Ve, daha nice kendi doğrularının planlamak için..

Papa, baştemsilcisi olduğu Katolik Dünyası adına ve 1000 yıl öncesinden beri devamlı savaşta olduğu bir coğrafyadaki Müslümanların gönlünü almaya gidiyor gibi bir görünüm vermeye elbette çalışacaktı.. 

Gerçekte ise, kendi dünyasının maddî üstünlüğünün manevî meyvalarını toplamak için değil miydi bu sefer?

Bizans İmparatorluğu’nu 1071’de Malazgirt‘te ağır şekilde yenilgiye uğratan Sultan Alparslankomutasındaki Müslüman ordularını, kendileri için gelecekte arzettiği tehlikeyi hissedip, ‘Beyt-ul’Muqaddes’i, Kudüs’ü günahkârların varlığından temizlemek için’ diyerek, 1000 yıl öncelerde Papa II. Urban‘ın yola çıkardığı Haçlı Orduları‘nın duygularından arınmış bir tövbekâr olarak mı geliyordu şimdi Irak’a, Papa Franziscus?.. 

1000 yıldır olanları biz unuttuk mu ki, Papa unutmuş olsun.. Fransa Başkanı Emmanuelle Macron da bugün, aynı duyguların esiri olarak hareket etmiyor mu ki, Papa ondan geri kalsın! 

‘Ben sizdenim, Siz benden..’ gibi insanî duygularla Ali Sistanî‘yle görüşmeye giden ve sonra da Irak Kürdistanı’nın Kuzey Irak’taki mahallî hükûmetinin Erbil’deki lider kadrolarıyla görüşmelerde bulunan Papa’nın, Papa ll. Urban‘dan farklı bir dünyası mı vardı? 

Papa cenablarının, bu ziyareti, (Kennedy‘den sonra ikinci) Katolik Amerikan Başkanı olan Joe Biden‘ın iktidara gelmesinden sonra yapması da mı tesadüf?

Dahası, Papa‘nın, Necef’te, diplomasi kuralları açısından bir makamı olmayan, ama, en yetkili şia mercei/ lideri durumundaki Âyetullah Ali Sistânî ile görüşmesi çok mu plânsız bir ziyaret idi? İran Devleti’nin başında bulunan en yetkili isim olan ve resmen, ‘Dünya Müslümanlarının Ul’Ûl Emri,(Veli-yyi Emr-i Muslimin-i Cihân) sıfatıyla anılan Seyyid Ali Khameneî’nin yerine, ‘Şiî Müslümanların Lideri’ olarak, Sistanî’yi gösterme niyeti de değil miydi ve bu durumun, İran makamlarının ne kadar rahatsız ettiği anlaşılmadı mı? 

Bu ziyaret, Dünya Müslümanlarının yüzde 80’inden fazlasını teşkil eden, şiî olmayan Müslümanların, sünnî dünyanın başıboş bir kalabalık olduğunu da göstermedi mi? 

Hılâfet deyince küplere binen nice Müslümanlar bile bu başsızlığın acısını çekmeli değiller mi? En büyük hedeflerinden birisi de bu olmadı mı, bu gezinin?

Hangi gizli veya açık emeller için yapılmış olursa olsun, Papa’nın bu gezisi, Haçlı dünyasının 1000 yıllık cinayet ve zulümlerinin kamburunu yansıttığından, bizden, ‘tel’in‘den, lanetlemeden başka bir şeyi hak etmiyor.

Bu satırlar, Müslümanları Papa ve onun dünyası aleyhine tahrik etmek için değil, kendimizi nasıl bir duruma düşürdüğümüzün acısını hissetmemiz içindir. 

Bütün bunlardan sonra.. 

Papa’yı bir de tebrik edelim..

Evet, Vatikan’ı ve Papa cenablarını, bütün bunlardan sonra bir de tebrik, nereden mi çıktı?

4-6 büyük harfle yazılan ve bütün cinsî sapıklıkların dünya çapındaki dayanışmasını ifade eden bir grup, evvelki gün Papa ve Vatikan tarafından açıklanan karara çok bozuldular.

Çünkü, aynı cinsiyette olanlar arası ve kanunî evlilik’ gibi gösterilmeye çalışılan sapık ilişkilerin, Papalık ve Katolik Kilisesi tarafından kutsanmasının, Tanrı’nın iradesine karşı çıkmak olacağışeklindeki Papalık fetvâsı, tebrike müstehak.. Sözkonusu xlgbtq vs. diye anılan ve  uluslararası bir dayanışma içinde olan dünya sapıklarının kendilerine kilise’den legal bir kalıp sunulması çabaları, Papa’nın bu fetvâsıyla reddedilmiştir, 14 Mart Pazartesi günü..

Beşeriyetin geleceğini tehdit eden bu uluslarası organize ahlâksızlık dayanışmasına karşı çıkmasından dolayı, evet, Papa, tebriki hak ediyor.

Bu vesileyle, geçen sene, Diyanet İşl. Başkanı Ali Erbaş, bu tür sapıklıkların lânetlendiğine dair Kur’an âyetlerini bir hutbesinde dile getirdi diye, hangi Baro’nun başındaki çağdaş Lût kavmi sapkınlarının nasıl utandırıcı bildiriler yayınladıklarını da hatırlayalım.

https://www.star.com.tr/yazar/papayi-hem-telin-hem-de-tebrik-yazi-1616879/

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın