İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Gelin de yasaklayın Andımız’ı

***HyeTert, bu kaynağın ve/veya içeriğin yanlış ve/veya yanıltıcı bilgiler ve/veya soykırım inkarcılığı, ırkçılık, ayrımcılık ya da nefret suçu içerdiği/yaydığı kanısındadır. Metni paylaşmadan önce bu uyarıları göz önüne alarak, içeriği ve/veya kaynağı güvenilir kaynaklardan kontrol ediniz.***
Danıştay yasaklamış. Andımız bu yıl da okullarda okunmayacakmış.

Andımız… İlkokulda İstiklal Marşı’ndan önce ezberletmişlerdi bize. Her okuduğumda kim olduğumu, ne için yaşadığımı, ‘Ülkümün’ ne olduğunu hatırlatırdı bana… Okurken kendimi hep ayrıcalıklı hissederdim. Bu bayrağın altında, bu devletin ve milletin bir mensubu olduğum, bu coğrafyada yaşadığım için…

Kim, Andımız’ın hangi cümlesinden, hangi kelimesinden kaygı duyuyor, tehlikeli buluyor, bir anlayabilsem? Türk olmak mı kötü, doğru olmak mı, yoksa çalışkan olmak mı? Burası Türkiye Birleşik Devletleri değil, Türkiye Cumhuriyeti… Kökeni Laz da olsa, Kürt, Çerkez, Arap, Ermeni de olsa, kendini aynı bayrağın altında ‘Türk’ hissedenlerin ülkesi…

Yoksa ‘adanmış’ olmaktan mı korkuyorsunuz? “Varlığım, Türk varlığına armağan olsun” sözü mü sizi rahatsız ediyor? Evlatlarımız, varlıklarını bu ülke, bu vatan, bu bayrak için feda etmeyecekler de, ne için edecekler? Varlıklarını kime adayacaklar? Örgütlere, çetelere, uyuşturucu baronlarına, emperyalist lobilere mi?

Canım kızım bu yıl ilkokula başlayacak. Buradan ilan ediyorum. Her sabah onu servise bindirmeden önce kapımızın önünde Andımız’ı okuyacağız birlikte. Başımız dik, göğsümüz dışarıda, hazırolda ve haykırarak:

“Türküm, doğruyum, çalışkanım. Yasam; küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, ülkemi, milletimi özümden çok sevmektir. Ülküm; yükselmek, ileri gitmektir. Varlığım, Türk varlığına armağan olsun. Ne mutlu Türküm diyene…”

Kim yasaklayabilir ki, yüreğime kazınmış Andımız’ı?..

Bay J olayına farklı bakış

Yıldız Teknik Üniversitesi’nin ödül töreninde Kerem Bursin “Bizim için zor bir seneydi” dedi. Sunucu Bay J ise “Evet, Kerem Bursin bölüm başına 120 bin lira alarak zor bir yıl geçirdi” deyince ünlü oyuncu salonu terk etti.

Bay J’nin sözleri belki gereksizdi. Ama sunucu bu sözleri söylemeseydi, ödül töreninden pek çok kimsenin haberi olmayacaktı. Sayesinde organizasyon, ana haber bültenlerine konu oldu. Tabii ki bunun bir sunuculuk başarısı olduğunu savunacak değilim. Ama unutmayın ki ödül törenleri biraz da ödül alan ve verenlerin sansasyonel konuşmaları için yapılır. Dünyada bunun pek çok örneği yaşanmıştır.

Bu arada, bölüm başına 100-150 bin lira alıp da, her fırsatta ne kadar güç şartlarda çalıştıklarını söyleyip, minnettarlık dilenen, bu şımarıklığı yaparken de asgari ücretle 5 kişilik ailesini geçindirmeye çalışanları aklına getirmeyenlere birilerinin bir şey söylemesi gerekiyordu artık…

Bana göre törende asıl üzerinde durulması gereken, yılın en iyi erkek sinema oyuncusu ödülünü alan Uraz Kaygılaroğlu’nun yaptığı tek kelime ile ‘enfes’ konuşmaydı. Hem pandemi sürecinin ruhumuzda açtığı yaraları özetledi hem de bu bağlamda kadına ve çocuğa şiddet konusunda bir sosyolog duyarlılığında tespitlerde bulunup önemli mesajlar verdi. Gelin görün ki bu şahane konuşma, Bay J’nin tek cümlesi kadar medyada yer bulmadı.

Ölümle kumar

Dikkat ediyor musunuz, neredeyse her gün haber bültenlerinde kumar baskınları ekrana geliyor. Virüsün can aldığı günlerde insanlar masalarda 30 santim arayla oturmuş. Yüzlerinde maskeleri yok. Havasız, izbe odalarda ver kızı al papazı yapıyorlar. Öyle ki, iki oda bir salon evini kumarhaneye çevirenler bile var.

Düşünebiliyor musunuz, ölüm tehlikesini göze alarak kumar tutkularını tatmin etmeye çalışıyorlar. Bunun adı, Kovid’le Rus ruleti… Bu nasıl bir hastalıktır, Bu ne menem bir tutkudur? Belli ki Covid-19 aşısından sonra ilk hedefimiz, ölümüne kumar tutkusunu ortadan kaldıracak bir ‘koruyucu’ aşı bulmak olmalı…

Gaf kürsüsü

Haber bültenini keserek Sağlık Bakanı’nın yapacağı açıklamaya bağlanan CNN Türk’te Bakan Fahrettin Koca ekranlara yansıdığı sırada “Öldürürüm lan seni, ne yapıyorsun lan” sesleri duyuldu.

Zap’tiye

stenmeyen gelin Meghan Markel’ın ifşalarından sonra İngiliz Kraliyet Ailesi, artık İngiliz Kara Niyet Ailesi olarak anılırsa şaşırmam.

Ne demiş?

Hülya Avşar, magazin muhabirlerine “Biliyorsunuz ben artık sapyoseksüelim” deyince bütün millet, arama motorlarında bu kelimeyi aradı. (Sapyoseksüel: Zekayı ve zihinsel fonksiyonları, fiziksel özelliklerden daha önemli bir cinsel çekim aracı olarak gören kişi.)


Sabah Gazetesi

Yorumlar kapatıldı.