İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

AKP’li Çelik: Türkiye’de Antisemitizm, Hristiyan Karşıtlığı Yok

AKP’li Parti Sözcüsü Ömer Çelik bugün yaptığı basın açıklamasında, kendisine yöneltilen soru üzerine Türkiye’de yaşayan Yahudi ve Hristiyanların durumuyla ilgili birçok iddiada bulundu. Konuşmasında Türkiye’de sistematik antisemitizm ve Hristiyan nefreti olmadığını söyledi. Bu gerçekdışı iddia Twitter’da birçok kişi tarafından sorgulandı.

Devlet Politikası Nefret Güdüyor Mu?

Çelik’e göre “Türkiye’de antisemitizm yada Hristiyanlara karşı bir husumet politikası güdüldüğü gibi iddialar yanlıştır.” Avlaremoz’un Afedersin Antisemit köşesindeki birçok haber antisemitizmin farklı resmi kurumlarda yer ettiğini gösteriyor. Anadolu Ajansıdaha Şubat ayında Biden kabinesi üzerinden antisemit içerik üretmişti.

2020’nin en antisemit olayı anketini ise 31 Ocak 2020’de Cumhurbaşkanı Erdoğan verdiği bir konuşma kazandı: bu konuşmada Yahudilere destek olunmaması gerektiğinin altını çizdi ve Türkiye Hahambaşı’na İsrail’e karşı tutum sergilemesini söyleyerek Yahudileri ötekileştirdi. Bu konuşma birçok devlet yetkilisinin tekrar ettiği antisemit Soros komplolarıyla beraber incelendiğinde Çelik’in “Cumhurbaşkanı hemen her konuşmasında antisemitizm meselesini eleştirmektedir” sözüyle ne demek istediği belirsizdir.

Holokost Hafızası

Açıklamasında ‘Holokost bizim dönemimimizde müfredata girmiştir‘ diyen Çelik, seçmeli ders olarak sunulan Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi dersinin müfredatından bahsediyor. Geçtiğimiz hafta yayınlanan bir rapora göre 2017’den beri Holokost’a değinen müfredatın bu konudaki kısmı oldukça yetersiz. Türkiye Cumhuriyeti’nin Holokost hafızasını soykırım inkarı için nasıl araçsallaştırdığı ve varolmayan bazı Holokost kahramanları yarattığı da biliniyor. Son yıllarda resmi Holokost ve Struma anmaları genellikle 1940’ların Türkiyesini (ve geniş Türk tarihini) nefretten ve mültecileri ölüme terk etmekten aklamak için kullanılıyor.

‘Diğer Dinler’, Öteki Vatandaşlar

Çelik birçok cümlesinde Yahudilik ve Hristiyanlıktan ‘diğer dinler‘ olarak bahsediyor. Bu tür bir kullanım, ‘resmi dini olmayan’ bir parti ve hükümet açısından düşündürücü: Diğer dinlere mensup vatandaşlarımızın organizasyonlarıyla yakın ilişkide olan arkadaşlarımız vardır.’

Bunun üstüne bir de açıkça İslam ibadethanelerinden bahsederken Çelik ‘MabetlerimizAvrupa’nın çeşitli yerlerinde hala saldırıya uğramaktadır‘ demesi ekleniyor. Bu anlatıda Müslümanlar biz, Yahudi ve Hristiyanlar diğer olarak işaretlenerek sorunlu bir ötekileştirme tekrar ediliyor. İbadethaneler konusunda Çelik yine ötekileştirerek ‘Diğer dinlere ait ibadethaneleri koruma konusunda Türkiye’yla yarışabilecek bir ülke olduğunu bilmiyorum.‘ Bu açıklama daha bir ay kadar önce yok edilen Kütahya Surp Toros/Teodoros kilisesini akla getiriyor. Birçok Twitter kullanıcısı bu açıklamanın Ankara-Ulus’ta Hristiyan mezarlarının üzerine inşaat yapılacağı haberiyle aynı anlarda yapıldığına dikkat çekti.

Nefret Söylemi Üreten Yokmuş

Çelik’in en açık iddiası ise şuydu: ‘Türkiye’de Yahudi ve Hristiyanlara dönük olarak sistematik nefret üreten ya da onlara herhangi bir şekilde hedef gösteren, onlara karşı nefret suçu üreten bir politika, bir yaklaşım, bir siyasi organizasyon söz konusu değildir.’

Afedersin Antisemit köşesindeki haberlere göz ucuyla bir bakış bu iddianın da sorunu gösteriyor. Kan iftirası dahil her türlü antisemit nefret ve hedef göstermeyi yayınlayan Yeni Akit medya grubu, farklı kademelerinde defalarca antisemit açıklamalar yapılan ve kendini Nazi hayranı Nihal Atsız’la ilişkilendiren İYİ Parti dahil olmak üzere Türkiye’de sistematik antisemitizm üreten ve Yahudileri ve Hristiyanları hedef gösteren sayısız kurum ve kuruluş vardır. Bu nefret söylemlerine olan göz yumma da bunun resmen onandığını düşündürüyor.


İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın