İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Van’da 61 mültecinin ölümü davasında sanıklardan “ilgimiz yok” savunması

Van Gölü’nde 2’si çocuk 61 mültecinin ölümüne ilişkin açılan davanın ilk duruşmasında savunma yapan sanıklardan M.A., tekneye binen kişileri turist sandığını iddia etti.

Van’da 2’si çocuk 61 mültecinin ölümüne ilişkin açılan davada yargılanan sanıkların tahliye talebi reddedilerek, bir sonraki duruşma 3 Mayıs’a ertelendi.

Van Gölü’nde 27 Haziran 2020 tarihinde batan teknede yaşamını yitiren 2’si çocuk 61 mültecinin ölümüne ilişkin 7’si tutuklu toplam 12 kişi hakkında açılan davanın ilk duruşması Van 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. “Nitelikli göçmen kaçakçılığı yapma” ve “Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet verme” suçlamalarıyla cezalandırılması istenen tutuklular Medeni A., Burhan Ç., Cüneyt A., Mehmet A., Serdar Ö., Serkan Ö. ve Soner K. Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmada hazır edildi. Tutuksuz yargılanan Mehmet Sami A., Nihat A. ve Osman Y. Gevaş Adliyesi’nde SEGBİS ile duruşma katılırken, Vedat Y. ise duruşma salonunda hazır bulundu.

BARONUN DAVAYA KATILMA TALEBİ REDDEDİLDİ

Van Barosu Göç ve İltica Komisyonu üyesi avukatlar Mahmut Kaçan, Jindar Uçar ve Bahtiyar Kandeğer ile çok sayıda avukat duruşmaya katıldı. Koronavirüs salgını gerekçe gösterilerek sadece 3 gazetecinin duruşmayı takip etmesine izin verildi.

Van Barosu Göç ve İltica Komisyonu üyeleri, davaya katılma talebinde bulundu. Mahkeme, talebi “Suçtan doğrudan zarar görmediği” gerekçesiyle reddetti.

“TURİST SANDIM”

Kimlik tespitinin ardından duruşmada ilk olarak sanık M.A. savunma yaptı. M.A., daha önce kollukta verdiği ifadenin aksine bu kez tekneye binenlerin göçmen olduğunu bilmediğini iddia etti. Teknedeki göçmen ve sığınmacıları turist zannettiğini ileri süren M.A., çalıştığı yerin turistik bölge olduğunu kaydederek tahliye talep etti.

SANIKLAR: İLGİMİZ YOK

Tutuksuz sanıklarından Vedat. Y., olay günü Medeni A.’nın yanına gelerek kendisini “piknikçi” olarak tanıttığını belirtti. Vedat Y., “Arabasının bozulduğunu ve ailesine ulaşmak için telefona ihtiyacı olduğunu söyledi. Ben de telefonu verdim. Kısa bir görüşmeden sonra yanımdan ayrıldı. Ne konuştuğunu bilmiyorum. Olayla bir bağım yok beraatımı istiyorum” dedi.

Tutuklu sanık Serkan Ö., olayla bir ilgisin olmadığını belirterek, tahliye istedi. Diğer sanıklar da haklarındaki iddiaları kabul etmeyerek, beraat talep etti.

TANIKLAR: GÖRMEDİK, DUYMADIK

Sanık savunmalarının ardından tanıkların dinlenmesine geçildi. Batan teknenin sahibi Suat A., SEGBİS’le bağlandığı duruşmada teknenin kendisine ait olduğunu belirterek, ağladı. Suat A., “Bildiğim kadarıyla tekneyi Servet ve Medeni habersiz götürmüş” dedi. Suat A., “Servet daha önce göçmen taşıyor muydu?” sorusunu ise, “Hayır çobanlık yapıyordu” şeklinde yanıtladı.

Diğer tanıklar ise, teknenin Suat A.’ya ait olduğunu, Medeni ile Servet A.’nın kaçakçılık yaptıklarını duymadıklarını ve görmediklerini iddia etti.

ÇELİŞKİLİ İFADELER

Tanıkların dinlenmesinin ardından avukatlar sanık Medeni A.’ya kimi sorular yöneltti. Medeni A., “Olay günü tekneye kaç kişi bindi?” sorusunu “Sayılarını bilmiyorum. 50-60 kişi vardı” diye yanıtladı. Jandarmadaki ifadeleri hatırlatılan Medeni A., “Jandarmada okumadan imzaladım” dedi.

Medeni A., “Kadın ve çocuk var mıydı?” sorusuna, “Çocuk ve kadın görmedim. Ben 18-19 saat yüzerek karaya vardım. Servet kesinlikle çıkmadı. Beraber sağ çıkmadık. Teknede kimsede can yeleği yoktu. Bu daha önce turist gemisiydi. Yolcu taşıyordu. İfademde bahsettiğim Afgan çevirmeni tanımıyorum. 50-60 kişi tekneye bindi” dedi.

Tekne için belge ve ehliyetinin olmadığını kaydeden Medeni A., “Kişilerin göçmen olduklarını bilmiyordum. Benim herhangi bir belgem ehliyetim yok. Teknenin belge ve ruhsatı olup olmadığını bilmiyorum” ifadelerini kullandı.

ELBİSEYLE DEFİNE TEPKİ

Teknede faciasında yaşamını yitiren Pezhman Parvızı’nın abisi Purya Parvızı, olayı sosyal medya hesaplarından öğrendiğini belirterek, “Pandemi nedeniyle kapılar kapatılmıştı. Gelemedim. Bu cinayeti para için işlediler. Kaç para için bu ailelere bu zulmü yaptınız” sözleriyle kardeşinin fotoğrafını gösterdi. Kardeşinin elbiselerle defnedilmesine de tepki gösteren Parvızı, “Neden bu şekil defin oldu” diyerek, şikayetçi olduğunu kaydetti.

“KASTEN ÖLDÜRMEK’ SUÇUNDAN YARGILANMALILAR”

Mülteci ailelerinin avukatlarından Mahmut Kaçan, insan kaçakçılarının 1 günlük tutukluluğun ardından serbest bırakıldığına değindi. Kaçan, “Bitlis’in Adilcevaz ilçesindeki olaydan sonra bu olayın yaşanması nasıl bir şebeke olunduğunun göstergesi. Van Gölü son 10 yıldır göçmen kaçakçılığı için bir kapı olmuştur. Van şehrinin diğer şehirlere iletişimini kapsayan yollarda kontrol noktaları var. Bundan kaynaklı mülteciler ölümü göze alarak Van Gölü’nü kullanıyor” dedi.

Teknedeki göçmenlerin olduğu video ve fotoğrafları da dosyaya sunan Kaçan, “Can yeleğinin dahi olmadığını gördük. Yargılamanın bundan sonraki kısmının ‘kasten adam öldürmek’ suçundan devam etmesini talep ediyoruz. Sanıkların verdiği ifadelerin önceki beyanları ile çelişkili olduğu görüldü. Bu kişilerinin tutukluluk halinin devamını talep ederiz” diye konuştuç

Mahmut Kaçan, teknede olduğu belirtilen ve sanıklar arasında yer alan Servet Akbaş’ın cenazesinin bulunmamasına imkanın olmadığına işaret ederek, “Ailenin ciddi bir arayışını göremedik” dedi. Kaçan, cenazeleri elbiselerle Kimsesizler Mezarlığı’na defneden sorumlular hakkında da soruşturma açılmasını istedi.

SANIK AVUKATININ SAVUNMASI

Sanık Medeni A’nın avukatı ise, “Kimse insan öldürmek istemez. Müvekkilim 20 saat suda kaldı. Gördüğümüzde simsiyah olmuştu. Hemen nezarete alınıp ifadesi alınmıştır. Bu aşamada verdiği beyanları işleme alınmasını istiyoruz” dedi.

Soruşturmanın sağlıksız yürütüldüğünü savunan avukat, “Asıl failler kimse onlar hakkında soruşturma yürütülmelidir. Bugün Servet A. yaşamış olsaydı gerçek açığa çıkardı. Ölümleri geriye getiremeyiz ama biz yargılamada delillerle hareket etmeliyiz. Medeni A.’nın tekne ehliyeti dahi yok. Yolcu olarak yer alıyor. Dosya onun üzerine yıkılmaya çalışılıyor. Müvekkilim göçmen kaçakçılığı suçuna da hiç bulaşmamıştır. Müvekkilimin tek kusuru teknede yolcu olmasıdır” diye konuştu.

Diğer sanık avukatları da müvekkillerinin tahliyesini istedi.

Savcılık, sanıkların tutukluluğunun devamını istedi.

DURUŞMA ERTELENDİ

Mahkeme, savunmaların ardından duruşmaya ara verdi. Mahkeme, sanıkların tutukluluğunun devamına karar vererek, mülteci yakınlarının davaya katılım talebini kabul etti.

Bir sonraki duruşma 3 Mayıs’a ertelendi. (Van/MA)


Evrensel Gazetesi

Yorumlar kapatıldı.