İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Dağlık Karabağ’da savaş bitti, geride bölünmüş köyler ve evler kaldı

Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki savaşın sona ermesi Dağlık Karabağ’da sınırların yeniden çizilmesine neden oldu. Bu da bazı köylerin ikiye bölünmesine hatta bazı evlerin bahçelerinin artık başka bir ülkeye geçmesine yol açtı.

Sınır, Çurnuh köyünde yaşayan çiftçi Stepan Movsisyan’ın ahırını ikiye bölmüş. Ona evinin Ermenistan’da olduğu söylenmiş; fakat bahçesindeki ahırının yarısı artık Azerbaycan’da.

“GPS’e göre sınır buradan geçiyor” diyen 71 yaşındaki Ermeni çiftçi, “Bu nasıl mümkün olur? diye sorguluyor. Sadece birkaç metre uzakta iki Ermeni askeri, parmakları kalaşnikoflarının tetiğinde bu konuşmayı dikkatle takip ediyor.

Geçen eylül ve ekimde bölgenin kontrolü için yeniden başlayan çatışmalarda 6 bin kişi hayatını kaybederken Ermenistan ağır bir yenilgi aldı.

Erivan yönetimi, 1990’daki savaşta Azerbaycan’dan alınan toprakların önemli bir kısmını geri vermek zorunda kaldı.

Rusya’nın arabuluculuğunda varılan ateşkes anlaşmasının şartlarına göre Ermenistan’ın elinde Yukarı Karabağ’ın çok küçük bir kısmı kaldı. Uluslararası anlamda tanınan yeni sınırları ise Ermenistan kabul etmek zorunda kaldı.

İşte Çurnuh köyü de tam bu sınırın üzerinde yer alıyor. Kısa süre önce belirlenen çizgi köyün ortasından geçen yolu sınır olarak gösteriyor. Yolun iki kenarında karşılıklı konuşlandırılan Azerbaycan ve Ermenistan askerlerinin birbirlerine güvenle bakmadıkları görülüyor. Bu iki kamp arasında ise Rus sınır güvenlik birimleri yer alıyor. Fakat bu güçlerin bölgede ne kadar süre kalacağı belli değil. Zira Moskova tarafından Yukarı Karabağ’a beş yıllığına gönderilen barış gücünün bir parçası değiller.

“Bir Azerbaycanlı general geldi ve burasını kendi toprakları olduğunu söyledi” diyor AFP’ye Haçik Stepanyan. Çiftçi, evini terk ederek yolun Ermeni tarafına taşınmak zorunda kalmış. Onun gibi toplamda ona yakın aile evlerini bırakmış. Bu evlerde ise onlardan önce 1980’lerin sonuna kadar Azerbaycanlı aileler yaşıyordu. Sovyetler Birliği’nde iki ülke arasındaki toprak anlaşmazlığının bastırılması ve 1990’da yeninden patlak vermesinin ardından ise tıpkı Stepanyan gibi on binlercesi savaş nedeniyle evlerini boşaltmak zorunda kalmıştı.

“Yolun karşısına geçmek için uluslararası izin lazım”

Kremlin, yeni Sovyet cumhuriyetlerinin sınırlarını bir asır önce belirlerken nesilden nesile gelen bu toprak anlaşmazlıklarını dikkate almadı. Çurnuklular ise Sovyet haritalarının bölgeyi Ermenistan’a ait gösterdiğini iddia ediyor.

Diğer yandan Azerbaycanlılar ise Rusya’nın da desteklediği uydudan sağlanan modern kartografi teknikleriyle oluşturulan haritanın bu iddiayı yalanladığını söylüyor. Köyde yaşanan durum şimdilik bir şiddet olayının yaşanmasına neden olmadı. Küçük bir sürtüşme yaşanması bile uluslararası bir arabuluculuğun yürürlüğe sokulmasını gerekli kılıyor. Bu da bulunan çözümün uzun vadede sürdürülmesi konusundaki şüpheleri artırıyor.

“Bir gün bir domuz öteki tarafa geçti” diyen evini terk etmek zorunda kalan köyün eski muhtarı, “Bizim sınır güçlerimizle Azerbaycanlı ve Rus güçlerin domuzun sahibi tarafından alınabilmesi için anlaşması gerekti” diyor.

Bölgedeki Rus varlığı tansiyonun yükselmemesini sağlarken, bir gün bölgeden ayrılmaları endişe yaratıyor. Eski muhtar “Bir gün giderlerse ne olur bilmiyoruz” diyor.


Euronews

Yorumlar kapatıldı.