İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Tarihe yolculuk

Yavuz Donat

Akıllı yol… Viyadükler, menfezler, köprüler, alt ve üst geçitler… Anadolu’nun ortasındaki tarih ve kültür hazinesindeyiz.

Niğde… Asırlara meydan okuyan eserlerle dolu bir saklı bahçe.

Alâaddin Camii… 1223’ten kalma.

Bor-Kemerhisar… Su kemerleri… Havuz… Roma döneminden.

Vali Yılmaz Şimşek… “Tarihin mirasına hoş geldiniz” dedi.

Belediye Başkanı Emrah Özdemir:

  • Uygarlıkların yaşadığı şehirdesiniz.

Gazeteciler ve Yazarlar Cemiyeti Başkanı Şerife Türkeş, “Günün haberini” verdi:

  • Uzaya bir Türk gönderilecek ya… Kadın olsun istiyorum… Başvurdum… Ben gideceğim.

Niğde’deyiz… Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlı… 10 bin yıllık bir tarihin içindeyiz.


Patates

Niğdeli çalışkan, üretken… İşinde gücünde… Ekmek peşinde.

Vali Yılmaz Şimşek dedi ki:

  • Patates, Amasya elması, çavdar ve lahana üretiminde, Niğde, Türkiye birincisi.

Patates… 8 çeşit yerli tohum var.

Renkli patates… Duydunuz mu?.. Sarılacivert… Sarı-kırmızı.

Patatesin tatlısı, dondurması, unu, çorbası… Hepsi Niğde’de.

Ürün bol… Belediye Başkanı Emrah Özdemir, 4 bin aileye 20’şer kilo patates dağıttı.

İsteyen belediyeye… Nakliye ücreti dâhil… 5 ve 10 kiloluk paketlerde patates… 20 ton, 25 ton… Kilosu 1 lira 25 kuruş.


Görmelisiniz

Niğde’de… İki önemli “Miras… Tarihi eser” var ki… Görüp de etkilenmemek imkânsız.

  1. Gümüşler Manastırı… Niğde’ye 5 dakika.
  2. Öküz Mehmet Paşa Kervansarayı… Ulukışla’da… 55 kilometre.

Günümüzde… Varsa yoksa siyaset.

Hem de kötü siyaset… Yükselen değer, hakaret.

Sabah akşam lafla vatan kurtaranlar, klavye kahramanları, kayıkçı kavgası yapanlar…

Acaba “Büyük ve güzel Türkiye’yi” ne kadar tanıyorlar?


Manastır

Kayalıklara oyulmuş… Gümüşler Manastırı. Avlular… Koridorlar…

Duvar resimleri… Sütunlar…

Kapılar… Odalar.

Dünyada eşi olmayan…

Gülen Meryem Ana freski burada.

Meryem ve çocuk İsa…

Yanlarında baş melekler Gabriel ile Mikael figürleri…

Havariler…

Kayalara oyulmuş 14 metre yüksekliğinde salonlar.

“Burayı” Vatikan biliyor, Fransız biliyor, Amerikalı biliyor, Alman biliyor, Çinli biliyor, Japon biliyor, Rus biliyor… Kısaca dünya biliyor da…

Sahi… Biz ne kadar biliyoruz?


Külliye

Ulukışla… Öküz Mehmet Paşa Kervansarayı.

Cami… Çarşı… Han… Hamam… Okul… Ahır… Yüzyıllara meydan okuyan bir eser.

Kervan yolcuları kalmış… Savaşa giden Osmanlı askeri konaklamış.

1922… Mart ayı… Hava buz gibi soğuk…

Yaylı at arabasıyla, Ulukışla’dan Kayseri’ye 3 günde gidebilen öğretmen Faruk Nafiz Çamlıbel, “Bu handa” konaklamış.

Ünlü Han Duvarları şiirinin ilhamını buradan almış.

Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı,

Bir dakika araba yerinde durakladı.

Neden sonra sarsıldı altımda demir yaylar,

Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar…


Kadere bak

Türk şiirinin unutulmaz ismi Faruk Nafiz Çamlıbel (1898-1973) Demokrat Parti döneminde…

İstanbul Milletvekili olur.

Sonra… 27 Mayıs 1960…

Darbe… Yassıada… Hapse atılır.

Ve… Ünlü şair bu defa “Zindan Duvarları” şiirini yazar.

Han Duvarları’nı herkes bilir de…

Zindan Duvarları’nı acaba kaçımız bilir?

Gün doğar, sohbetimiz yalnız ölümdür adada, Gün batar, uykuda rüyamız ölümdür yalnız.

Dersiniz, böyle cehennem mi olur dünyada?

Çok değil, bir gecelik bizde misafir kalınız.

Ulukışla’da… Öküz Mehmet Paşa Kervansarayı’nı gezerken… “İşte bunları” hatırladık.

Kader… Büyük şairin alın yazısı… Aklımızdan bir şarkı sözü geçti:

“Kader, kime şikâyet edeyim seni bilemem…”


Siyaset

Niğdelilere siyaseti sorduk…

Renkli bir sohbet oldu.

Erken seçim için… Niğdelinin biri, “Hamamda şarkı söylemek gibi” dedi.

Yeni Anayasa… “Çıkmaz ayın son çarşambasına.”

Muharrem İnce olayı… Konuşuluyor… AK Parti ve MHP’liler, seviniyorlar… CHP’liler ise “Bozuk.”


Sabah Gazetesi

Yorumlar kapatıldı.