İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Antolojiya Çîrokên Mezopotamyayê: 50 yazarın hikayesi

MYD öncülüğünde 50 Kürt yazarın biyografisi ve hikayesinin kaleme alındığı Antolojiya Çîrokên Mezopotamyayê kitabı çıktı. Kitap 49’lar Davası’nda gözaltında yaşamını yitiren yazar Mehmet Emin Batu ve arkadaşlarına ithaf edildi

Mezopotamya Yazarlar Derneği (MYD) öncülüğünde bir araya gelen 50 Kürt yazar, biyografileri ve birer öyküleri ile Antolojiya Çîrokên Mezopotamyayê isimli kitapta buluştu. MYD Yayınları ve Ar Yayınları’ndan çıkan, editörlüğünü MYD Eşbaşkanı Eyüp Güven’in yaptığı kitapta, Türkiye, Suriye, Irak, İran ve dünyanın farklı ülkelerinde yaşayan 50 Kürt yazarı, kaleme aldıkları öyküleriyle anlattı. Kitapta Mezopotamya coğrafyasında yaşanmış acı hikayelerin yanı sıra, düşündüren hikayeler ile birlikte yazarların gerçek hayattan uyarladıkları hikayeler yer aldı. Kürtçe kaleme alınan kitap, 49’lar Davası’nda yargılanan 49 aydın ile aynı dava kapsamında gözaltında yaşamını yitiren yazar Mehmet Emin Batu’ya ithaf edildi.

BenzerHaberler İçerik Yok

Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Ahmet Kanbal kitabın editörü Eyüp Güven ile kitapta öyküleriyle yer alan Ramazan Kaya ve Ahmet Çelik ile konuştu.

Kürtlerin başından geçen acı olaylar

Kitabın editörü ve yazarlarından Eyüp Güven, kitabın geçmişten bu yana gelinen süreçte önemli bir nokta olduğunu belirterek, kitabın ortaya çıkışını Mezopotamya Yazarlar Derneği’nin kuruluşu ile anlattı. 2019 yılında derneklerini kurduklarında öncelikle bölgede Kürt tarihini ortaya çıkarmak için çalışmalar yapmak olduğunu ifade eden Güven, dernek olarak Kürtçe yazılı bir eser ortaya koymaya karar verdiklerini ve bunun üzerine çalışmalara başladıklarını söyledi. Aldıkları kararın ardından birçok yazardan hikayeler istediklerini ve bu hikayeleri yazıya döktüklerini dile getiren Güven, “Bu hikayelerde Kürdistan’ın ve Kürtlerin başından geçen acı olaylarla iz bırakan olaylar var” dedi.

Kitapta herkesin kendisine ait 3 ya da 4 sözünün olmasının daha iyi olduğunu belirten Güven, ilk olarak kitabı tarihte 49’lar olarak bilinen Kürt aydınlarına ithaf etmeyi kararlaştırdıklarını aktardı. 50 Kürt yazarın bir araya gelmesiyle kitabın oluşturulduğunu söyleyen Güven, kitabın dernekleri adına yayınlanmasının da Kürt kurumları arasında bir ilk olduğunu kaydetti.

Fabl türünde hikaye

Kitapta yer alan kimi eserlerin sürrealist türünde kimilerinin ise fabl türünde yazıldığını dile getiren Güven, kendisine ait olan Roboski üzerine yazdığı Gul Berfîn hikayesinin gerçek bir hikaye olduğunu ancak fabl türünde hikayeleştirdiğini söyledi. Hikayelerin Mezopotamya’ya ait olduğunu aktaran Güven, “Mezopotamya kadim bir tarihe sahip. Farklı halklar, inançlar, kültürlerin bir arada olduğu bir coğrafya. Hangi taşı kaldırsanız altında farklı bir hikaye vardır. Hangi taşı kaldırsanız, yeni bir hikaye ile karşılaşırsınız. Bir ağacın altında otursanız, orada da farklı bir hikaye var” ifadelerini kullandı.

Anadilde eser üretmenin önemi

Kitabı kamuoyunda 49’lar Davası olarak bilinen davada yargılanan 49 siyasetçi ile aynı dava kapsamında gözaltında yaşamını yitiren yazar Mehmet Emin Batu’ya adadıklarını söyleyen Güven, o dönem Kürtlerin yaşadığı coğrafyada yaşananların birbirlerinin tetikleyicisi olduğuna dikkat çekti. Güven, kitapla hem o dönem yaşananları hem de 50 Kürt aydını ölümsüzleştirmek istediklerini söyledi. Kürtlere dönük asimilasyon politikalarının yoğun olarak yaşandığını ve böyle dönemlerde anadilde eser üretmenin önemine değinen Güven, “Bundan sonra da asimilasyona karşı canlı kalkan görevi göreceğiz. Kürtçe yeni eserlerin ortaya çıkmasına ön ayak olacağız. Bu attığımız adımın önemi de buradan geliyor” diye konuştu.

Genç ve tecrübeli yazarların buluşması

Kitapta “Goştpere” isimli hikayesiyle yer bulan yazar Ramazan Kaya, kitabın hazırlık sürecinde umutlu olduklarını belirterek, Kürtlerin tarihi ve mücadelesinin yazılı olmamasının eksik olduğu fikri ile hareket ettiklerini söyledi. Kitabın önemli bir noktasının da kendisi için tecrübeli Kürt yazarlar ile genç yazarların buluşmasının sağlanması olduğunun altını çizen Kaya, böylece çok güzel bir formülasyonun ortaya çıktığını dile getirdi. 49’ların misyonunu örnek aldıklarını ifade eden Kaya, okuyucuların kitabı ellerine aldıkları zaman hem genç bir kalemin tadını alacaklarını hem de tecrübeli kalemlerden yararlanacaklarını vurguladı. Kaya, “Goştpere”nin Türkçe’de cenin anlamına geldiğini ve hikayede insanın kendisini bilmesine dair bir hikaye kaleme aldığını kaydetti.

Bir Ermeni gencin hikayesi

Kitapta “Bav File” isimli hikayesi ile yer alan yazar Ahmet Çelik, dernek olarak ortaya koydukları eserin kendileri için önemli olduğunu ifade etti. Mezopotamya’nın kadim tarihe sahip olduğunu ve kendisinin hikayesinin de kadim coğrafyada yaşanmış bir hikaye olduğunu aktaran Çelik, hikayesinde Ermenilerin bölgeden tehcir edilmesi sonrası Kürt bir ailenin evlat edindiği bir gencin yaşadıklarını kaleme aldığını anlattı. Hikayenin gerisini okura bırakan Çelik, “Belki eksikleri de var. Ama inanıyorum ki okuyucular güzel şeyler bulacaklar. Bu bizim için bir tecrübe oldu. İlerleyen zamanlarda daha güzel eserlerle okuyucuların karşısına çıkacağız” diye belirtti.

49’lar Davası

1959 yılında Yurt Gazetesi’nde Canip Yıldırım ve Yusuf Azizoğlu ile birlikte Musa Anter’e Kürtçe yayımlanan “Qimil” şiiri nedeniyle dava açılmasına karşı çıkan 50 Kürt aydını desteklerini açıkladı. Bunun üzerine 50 Kürt aydını gözaltına alınırken, mide kanaması geçiren Mehmet Emin Batu gözaltında olduğu sırada yaşamını yitirdi, diğer 49 aydın tutuklandı. 14 ay tutuklu kalan 49 aydın hakkında 3 Ocak 1961’de dava açıldı. Dava sonucunda 24 aydın hakkında beraat kararı verilirken, 25’i idam ile yargılandı. Dava sonucunda 15 aydına, TCK 141 ve 142 maddesi kapsamında 16 ay hapis, 5 ay 10 gün sürgün cezası verildi.

HABER MERKEZİ


Yeni Yaşam Gazetesi

Yorumlar kapatıldı.