CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, zorla kaybedilmelere ve kayıplara karşı tüm kamuoyuna duyarlılık çağrısı yaptı. Gülistan Doku, Yusuf Bilge Tunç, Hürmüz Diril, Hüseyin Galip Küçüközyiğit ve Mehmet Bal’ın akıbetlerini soran Tanrıkulu, cezaevlerinde de yaklaşık 600 ağır hasta tutuklu ve hükümlü olduğuna dikkat çekti.
DUVAR – İktidarın yargı eliyle hukuk dışı bir şekilde muhalif olarak gördüğü kesimleri devre dışı bırakma politikası izlediğini belirten CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, başta HDP’li siyasetçiler olmak üzere yüzlerce demokratik kitle örgütü yönetici ve üyesi ile öğrencilerin bu nedenle tutuklandığını söyledi. “Türkiye’de yargı bugünler açısından güvenlik güçlerinin ve hükümetin hukuk dışı yöntemlerle muhalifleri kontrol aracı haline geldi. Boğaziçi Üniversitesi protestolarında gözaltına alınan ve haklarında farklı cezalar-tedbirler uygulanan öğrenciler hukuksuz biçimde devlet eliyle cezalandırıyorlar” diyen Tanrıkulu, Türkiye’de çok sayıda hukuk fakültesi ve iletişim fakültesi varken Boğaziçi Üniversitesi’nde de bu fakültelerin açılmak istenmesinin tek nedenini, öğretim üyesi yapısını değiştirmek olduğunu ifade etti.
‘YENİ ANAYASAYI BÖYLE Mİ YAZACAKSINIZ?’
Tanrıkulu, iktidarın bir kez daha başlattığı anayasa tartışmasının da muhalefetin dernek, toplantı ve siyaset özgürlüğü ile bütün demokratik teamüllere baskılaması anlamına geldiğini vurguladı. Anayasa Mahkemesi’nin Enis Berberoğlu hakkında iki kez karar verdiğini ancak yargılandığı mahkemenin bu kararla ilgili bir yazı bile yazamadığını belirten Tanrıkulu “Yeni anayasayı böyle mi yazacaksınız?” diye sordu. Anayasanın 138. maddesine göre hiçbir kamu merciinin yargıya talimat veremeyeceğine dikkat çeken Tanrıkulu, “Ama Osman Kavala duruşması devam ederken sayın Erdoğan doğrudan bu duruşmayı hedef gösterdi. Erdoğan’ın kendi seviyesinin de altına düştüğü, Ayşe Buğra hakkında böyle nezaketsiz bir söylemi Türkiye hak etmediği gibi hiçbir yurttaşımız da unutmayacak” dedi.
‘BU İKTİDAR DÖNEMİNDE 6732 KADIN CİNAYETİ İŞLENDİ’
Türkiye’de işkence ve kötü muameleyi koruyan bir hukuk düzeni olduğunu anlatan Tanrıkulu, şu rakamları ve bilgileri verdi:
Bu iktidar döneminde 6 bin 732 kadın cinayeti işlendi. En az 3 bin 500 çocuk, yüzlerce nefret cinayeti işlendi.
İŞ CİNAYETLERİNDE KİM CEZA ALDI?
Katliama varan Davutpaşa, Ostim, İvedik patlamalarından sonra kim ceza aldı? Hangi patron nasıl korundu? Bu hükümet döneminde büyük en az 27 bin iş cinayeti işlendi.
Diyarbakır’ın Dicle ilçesinde 31 Temmuz 2020’de misafirliğe gittiği evin önünde oynarken kaybolan 3 yaşındaki #MiraçÇiçek 191 gündür nerede?https://t.co/ikEY0OCtgQ
— Sezgin Tanrıkulu (@MSTanrikulu) February 8, 2021
Türkiye’deki bütün hukuksuzlukları görüyoruz, biliyoruz ve hafızamıza kaydediyoruz.
GAZETECİLER YİNE HAKİM KARŞISINDA
İfade özgürlüğünün olmadığı bir ortamda bu hafta yine birçok gazeteci arkadaşımız hakim karşısına çıkacak.
Bu Cumhuriyet’in yurttaşı olan ve anadili Kürtçe olanlara edilen hakaretler kabul edilemez. Bu açık bir nefret söylemidir. Tekrar hatırlatayım; Berxwedan bi hemu zimanan xweş e!
KAYIPLAR NEREDE?
Herkesten özellikle bir ricam olacak, Türkiye’de zorla kaybedilmelere ve kayıplara karşı bizim gibi sizin de kamuoyu oluşturmaya devam etmenizi istiyorum. Cezaevlerinde 600’a yakın ağır hasta mahpus var. Bu yurttaşlarımızın durumunu takip etmeye devam ediyoruz.
Kayıpların akıbeti hakkında da halen bir açıklama yok;
-Baş şüphelisinin sorgulanmadığı, dolayısıyla kamu gücünü kullananların etkili soruşturma yürütmediği Gülistan Doku nerede?
-6 Ağustos 2019’dan beri kayıp olan Sanayi Bakanlığı eski çalışanıYusuf Bilge Tunç nerede? Kendisinin bulunabilmesi için neden etkili bir soruşturma yürütülmüyor?
-24 Ocak 2020’de oğlunu ziyaret etmek için Batman’dan İstanbul’a gelen Mehmet Bal 381 gündür nerede?
-Eşi Şimoni Diril’in cenazesine 70. günde ulaşılan ancak kendisinin akıbeti halen bilinmeyen Şırnak’ta Keldani halkımızdan Hürmüz iril 394 gündür nerede?
-Diyarbakır’ın Dicle ilçesinde 31 Temmuz 2020’de misafirliğe gittiği evin önünde oynarken kaybolan 3 yaşındaki Miraç Çiçek 191 gündür nerede?
-Uluslararası Af Örgütü’nün de kampanyasını başlattığı eski başbakanlık raportörü 150 bin KHK’lıdan birisi Hüseyin Galip Küçüközyiğit’den 29 Aralık 2020 Salı gününden beri haber alınamıyor. Bulunabilmesi için en ufacık bir adım neden atılmıyor?”
‘KHK MAĞDURİYETLERİNİ MUTLAKA GİDERECEĞİZ’
KHK ile ihraç edilmiş onbinlerce kişinin ‘sivil ölüme mahkum edilme zulmü’nün devam ettiğini de yineleyen Tanrıkulu, “Ancak bu mağduriyetleri mutlaka ama mutlaka gidereceğiz” dedi. (HABER MERKEZİ)
Yorumlar kapatıldı.