İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Laik Türkiye Kuran üzerine yemin edemiyor Laik Hıristiyan ülkeler İncil üzerine yemin ediyor!

***Metinde yer alan görüşler yazar(lar)ına ait olup, HyeTert’in görüşlerini yansıtmak zorunda değildir.***

Talat UZUNYAYLALI 

Başta laik Avrupa Birliği ülkeleri ve Amerika olmak üzere birçok Hristiyan memleketinde devlet başkanları, üst düzey bürokratalar, belediye başkanları, mahkeme duruşmaları, hatta itfaiye gibi hizmetleri yürüten personele varıncaya dek, İncil üzerine yemin edilerek görevlerine başlarken, Türkiye gibi halkı Müslüman ülkelerde, laiklik gereğidir denilerek, yetkili makamlara seçilen yahut atanan insanlar Kuran’ın üzerine yemin edemiyor. Öte yandan halkın iradesine aykırı olan bu uygulamanın  sürdürülmesine de bir anlam verilemiyor.

Laik fakat aynı zamanda gelişmiş demokrasilere sahip Batı ülkelerinde din siyasi kimliğin bir parçası olarak görülürken Türkiye’de namaz kılmak bile dini siyasete alet etmek olarak yorumlanabiliyor.

Dünyanın birçok Hristiyan ülkesinde devleti yönetenler, hükümet mensupları, valiler ve belediye başkanları İncil üzerine yemin etmeden milli ve vatanperver sayılmıyorlar ve koltuklarına da oturamıyorlar.

Almanya ve Belçika’da belediye başkanlarının yanı sıra seçilmiş belediye meclis üyeleri de İncil üzerine yemin etmeden göreve başlayamıyor. Rusya ve İsveç, birçok Latin Amerika ülkesinde de yemin etmek seçilmiş belediye başkanları için bir zorunluluk.

ABD İncil’e bağlı bir ülke…

ABD’nin yeni başkanı Biden 185 yıllık aile İncil’ine el basarak görevine başladı; eski başkan Trump’ta, göreve başlamadan önce düzenlenen törende, çift İncil üzerine el basmıştı. Obama’da öyle… Trump, elindeki İncil’le boz vermekten, sokakları dolduran kalabalıklara İncil’i havaya kaldırıp mesaj vermekten de geri durmayan bir liderdi.

Fotoğraflardaki manzaralara bakarken Müslümanların yaşadığı ülkemizde Kuran’ın en nihayetinde bir işe karıştırılmayarak, toplum dışında tutulması, hatta Erzurum gibi şehirlerde, gün boyu mezarlıklarda Kuran okutulması, nasıl derin bir cehalete sürüklendiğimizin göstergesi olarak yüreğimizi ezip durmaktadır.

İslam’a göre şirk toplumu olan Hristiyanlar, laikliğe, pozitivizme rağmen, İncil’den güç almaya, seçilmişleri, atanmışları, mahkeme celselerini, kamu dairelerini, hatta borsayı İnci üzerine yaptırdıkları yeminlerle hareket ettirirken, bizim sistem olarak, İslam’dan, Kuran’dan kuvvet almamamız ve bunu laikliğe aykırı saymamız, ideolojik bir bağnazlıktan öte bir şey değildir.

Hristiyanlık bütün Batı ülkelerinde resmi inançken İslam Hilafetinin merkezi, Osmanlı devletinin devamı olan Türkiye Cumhuriyeti’nin ise resmi olarak bir dini inancı bile yoktur!

Osmanlı’da durum ne idi?

Kadim Türk devlet geleneğinde de yemin önemli bir yer tutmaktadır. Tahta çıkan padişahların yanı sıra kritik görevlerdeki devlet memurları göreve başlamadan önce Kuran üzerine yemin ettirilirdi. Rüşvet, iltimas ve kötü yönetimin önüne geçmek amacıyla Tanzimat Fermanı’ndan sonra yeminin kapsamı genişletilmişti. Gayrimüslim Osmanlı tebaası da yeminle mükellefti. Gayrimüslim Osmanlı memurları bağlı bulundukları devlet dairelerinin reisleri huzurunda mensup oldukları dine göre İncil veya Tevrat’a elini basarak yemin ettirilirdi.

Cumhuriyet’in ilk yıllarında Cumhurbaşkanının Kuran üzerine yemin etmesi laiklik ilkesi gereğidir denilerek kaldırıldı ve yerine başka bir yemin metni konuldu. Bugünde takip edilen bu yeni yemin metni; “Reisicumhur sıfat ile Cumhuriyetin kanunlarına ve hâkimiyeti milliye esaslarına riayet ve bunları müdafaa… Vs. etmekten ayrılmayacağıma namusum üzerine söz veririm,” şeklindedir. Seçilmiş her vekil de bu yemini kürsüden tekrar etmektedir.



Prof. Dr. Vahap Yağanoğlu’ndan iki paylaşım:

UMUTLA İLGİLİ BİR KISSA

Kral dondurucu bir kış mevsiminde gecenin soğuğunda nöbet tutan muhafıza sordu:

-“Üşümüyor musun?”

Muhafız;

-“Alışığım sayın kralım” dedi.

Kral;

-“Olsun, sana sıcak tutacak elbise getirmelerini emredeceğim” dedi ve gitti.

Ancak bir süre sonra içeri girdiğinde emri vermeyi unuttu.

Ertesi gün duvarın yanında muhafızın soğuktan donmuş cesedini gördüler, duvarın üzerinde şöyle yazılıydı;

“Soğuğa alışkındım; fakat senin sıcak elbise vaadin beni öldürdü…”

Çıkarılacak ders:

Türlü türlü vaatlerle insanları imtihan etmeyin.

Bir umuda bağlanmak, kabullendiği yaşamını dahi elinden alır.

Önce umudu ölür.

Ardından güven, sevgi, saygı, dostluk ve muhabbet ölür.

Bir insana yapılacak en büyük kötülük, ona yapılamayacak bir umut vermektir.

Umut verip yarı yolda sakın bırakmayın. . .

YAŞLILIK ÜZERİNE FARKLI BİR BAKIŞ

“Düşünüldüğünün aksine gençlik hayatın belli bir çağı ile ilgili değildir.

İnsan, kendine olan güveni derecesinde genç, şüphesi derecesinde yaşlıdır.

Cesareti derecesinde genç, korkuları derecesinde yaşlıdır.

Ümitleri derecesinde genç, ümitsizliği derecesinde yaşlıdır.

Hiç kimse fazla yaşamış olmakla ihtiyarlamaz. İnsanları ihtiyarlatan, ideallerinin gömülmesi, hedeflerinin olmamasıdır.

Seneler cildi buruşturabilir. Fakat heyecanların, ideallerin teslim edilmesi adeta ruhu buruşturur.

İnsanlar yaşadıkça yaşlandıklarını sanırlar, hâlbuki hedeflerine götüren yolu yürümedikçe yaşlanırlar.

Güzelliği görme yeteneğini kaybetmeyen asla yaşlanmaz.

Tabiri caiz ise yaşlanmak bir dağa tırmanmak gibidir. Çıktıkça yorgunluğunuz artar. Nefesiniz daralır ancak görüş alanınız genişler.

Beynimiz yeni tecrübeler keşfettiği sürece GENÇ kalır…”



ŞİİR / YÂR BULAMAZSIN

Hayat bir bağ gözet ömrün bağını

Islah eyle ömrün her bir çağını

Rıza ile in çık varlık dağını

Rızasından büyük kâr bulamazsın

Halikından büyük yâr bulamazsın

Hak misal verdi örümcek ağını

Büyük kâr sanırsın sinek yağını

Görmezsin ne oldu solu sağını

Rızasından büyük kâr bulamazsın

Halikından büyük yâr bulamazsın

Fakire öksüze aç kucağını

Hayra yol et gözün hem kulağını

Dik nefsin dağına Hak sancağını

Rızasından büyük kâr bulamazsın

Halikından büyük yâr bulamazsın

Hak söze alet kıl zan dudağını

Hak yolda sabit tut can ayağını

Merhametle tüttür yak ocağını

Rızasından büyük kâr bulamazsın

Halikından büyük yâr bulamazsın

Talât attı tası hem tarağını

Sırtına yükledi göç yatağını

Geçmeye cehdeder nefs batağını

Rızasından büyük kâr bulamazsın

Halikından büyük yâr bulamazsın

M. Talat Uzunyaylalı

https://www.gazetepusula.net/2021/01/29/laik-turkiye-kuran-uzerine-yemin-edemiyor-laik-hiristiyan-ulkeler-incil-uzerine-yemin-ediyor/

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın