İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Bir mahrem imamdan daha Yazıcıoğlu itirafı

***Metinde yer alan görüşler yazar(lar)ına ait olup, HyeTert’in görüşlerini yansıtmak zorunda değildir.***

Nedim Şener

25 Mart 2009’da düşen helikopterde 6 kişi ile birlikte hayatını kaybeden BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu dosyasının üstünün kapatılmasında FETÖ parmağı her geçen gün belirginleşiyor. 2004’te FETÖ’ye katılan, 2014 ile 2 Mayıs 2017 arasında örgütün “Elazığ avukatlar imamı” olan, 8 Mayıs 2018’de itirafçı olarak ifade veren Abdullah Önder’den sonra, geçen hafta FETÖ’nün gaybubet evinde yakalanan ve örgütte üst düzey mahrem imam olarak görev yapan Kamil Bakum da Yazıcıoğlu suikastı davasının üstünün örtülmesi konusunda aynı itiraflarda bulundu.

Aralarında Gaziantep, Kahramanmaraş, Hatay, Mersin, Osmaniye, Batman, Siirt, Diyarbakır, Şırnak, Elazığ gibi şehirlerin bulunduğu ve FETÖ’nün “Gaziantep büyük bölge” diye adlandırdığı 19 ilden sorumlu mahrem imam olan Kamil Bakum, 150 sayfalık ifadesinde örgütün hukuk yapılanmasını anlatarak 300’den fazla ismi tek tek verdi. Savcılıkta da etkin pişmanlıktan yararlanarak ifadesini tekrar eden Bakum, mahkemede de FETÖ’nün iç yüzünü anlattı.

FETÖ Elazığ avukatlar imamı Abdullah Önder, 8 Mayıs 2018’de verdiği ifadede Malatya’dan Kahramanmaraş’a gelen Yazıcıoğlu dosyasında 17 Nisan 2014’te gizlilik kararının kalkmasıyla, FETÖ mensubu Mustafa Atalar’ın, helikopterden cihazları söken FETÖ’cü askerler Davut Uçum ile Aydın Özsıcak’ın avukatlığını yaptığının ortaya çıktığını söyledi.

Bunun ortaya çıkmasıyla paniğe kapılan FETÖ örgütünün hukuk yapılanmasından birçok isimle bir araya gelerek toplantılar yaptıklarını anlatan Önder, şu isimleri vermişti: Elazığ il imamı Mehmet Durakoğlu, FETÖ’cü avukat Ahmet Atilla Kavuran, büyük bölge imamı Sezai Çetin, Gaziantep bölgesi avukat dernekleri imamı Turan Canpolat, Malatya dar bölge sorumlusu Halil Kayış.

Abdullah Önder’in ismini verdiği FETÖ’cülerden birisi de Akdeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu illerinden 19 kentin bağlı olduğu “Gaziantep büyük bölge imamı” Kamil Bakum’du.

Bir mahrem imamdan daha Yazıcıoğlu itirafı
Abdullah Önder, ifadesinde Yazıcıoğlu dosyasının üstünün kapatılmasında Bakum’un rolünü şu sözlerle anlatmıştı: “Bu görüşme sonrası Mehmet Durakoğlu Elazığ’a döndüğünde kendisine neler konuşulduğunu sordum. Mehmet Kocatürk ile beraber Kamil Bakum ile de görüştüğünü, ayrıca Gaziantep ilinde örgütün ‘hâkim ve savcı sorumlusu’ ile de görüştüğünü söyledi. O dönem Muhsin Yazıcıoğlu dosyasına bakan soruşturma savcısı olan ve halen Elazığ Cumhuriyet Başsavcısı olan Habip Korkmaz’ın yabancı biri olmadığını, bizim abilerimizden biri olduğunu, kendisine örgütün ‘Gaziantep hâkim-savcı bölge sorumlusunun’ ilettiğini söyledi.”

Bir mahrem imamdan daha Yazıcıoğlu itirafı
FETÖ mahrem imamı Kamil Bakum, Yazıcıoğlu dosyasının nasıl kapatıldığını anlattı.

ÖnderBakum hakkında, “Konuşursa Yazıcıoğlu suikastı çözülür” demişti.

FETÖ mahrem imamı Kamil Bakum geçen hafta İstanbul’daki gaybubet evinde yakalandı ve Gaziantep’e götürüldü. Emniyet’te 150 sayfalık ifade veren Bakum, savcılık ve mahkemede FETÖ’nün hukuk yapılanmasını anlatırken, Yazıcıoğlu suikastı ile ilgili bildiklerini ve isimlerini şöyle sıraladı:

“Elazığ avukatlar imamı Abdullah Önder’e bağlı avukat Mustafa Atalar’ın helikopterin düşmesi sonrasında birtakım askerler tarafından malzemelerin sökülerek alınması nedeniyle, bu askerlerin avukatlığını üstlenmesinden dolayı örgüt lideri Fetullah Gülen ve örgüt içerisinde sıkıntı yaşandı. Bu sıkıntıların giderilmesi için bu hususta toplantılar ve görüşmeler düzenlendi. Ben, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün sözde Gaziantep bölge avukatlar imamı iken Abdullah Önder’in ifadesinde belirtildiği gibi benim bildiğim ve dahil olduğum konular açısından genel olarak beyan doğrudur.

FETÖ’CÜ AVUKAT, ÖRGÜTÜN TALEBİYDİ

Ben 2014 yılı Nisan ayı sonlarına doğru Muhsin Yazıcıoğlu soruşturmasındaki gizlilik kararı kalkıp duyulması üzerine Elazığ il imamı Mehmet Durakoğlu bana dosyadaki helikopterin cihazlarının söken askerlerin avukatlığını Elazığ Avukatlar il imamı Kaan kod adlı Abdullah Önder’e bağlı olarak faaliyet yürüten Mustafa Atalar isimli avukatın yaptığının duyulması üzerine, Elazığ ilinde bulunan Ülkücülerin tepkili olduğunu söyledi. Ayrıca Mustafa Atalar’a bu askerlerin avukatlığını yapması için Turan Canpolat’ın talimat verdiğini söyledi.

Ben de Mehmet Durakoğlu’na ‘Bu konulardan haberim yok. Benim bilgim dışında yapılan bir iştir’ dedim ve bu konudan dolayı rahatsızlık duydum. Daha sonra bu konuyu görüşmek üzere yakın zamanda hemen Malatya iline, o zaman terör örgütünün Malatya dernekler imamı olan Turan Canpolat’ın yanına gittim. Turan Canpolat’a Muhsin Yazıcıoğlu soruşturmasında adı geçen askerlerin örgütün Elazığ’daki avukatlarından Mustafa Atalar’a neden verildiğini, bana niye bilgi verilmediğini sordum.

Turan Canpolat da bana hitaben bu askerlere bir avukat görevlendirilmesi talimatının üst düzey bir askeri mahrem tarafından kendisine verildiğini söyledi. Bu askeri mahrem imam Turan Canpolat’a özellikle soruşturma dosyasını tanınmayan, çok ismen ön plana çıkmamış, FETÖ örgütü içerisinden bir avukata verilmesini istediğini söylemiş. Bu talimatı veren üst düzey askeri mahrem imam ile görüşmek istediğimi Turan’a söyledim. Turan Canpolat’ın bürosu diye hatırladığım ofise geldi.

2014 yılının Nisan ayının son haftası Elazığ ilinde örgüte ait Güzide Koleji’nde bu konuyu görüşmek üzere bir toplantı yaptık. Malatya’dan Turan Canpolat ile Halil Kayış’ı alarak Elazığ iline gittik. Toplantıya ben, Turan CanpolatMehmet DurakoğluHalil Kayış katıldı.”

2) ‘ORTAYA ÇIKINCA PENSİLVANYA KARIŞTI’

İTİRAFÇI Kamil Bakum, FETÖ’cü askerlerin savunmasının FETÖ üyesi bir avukat tarafından üstlenildiğinin ortaya çıkmasının, örgütte karışıklık yarattığını ve Türkiye’deki toplantılardan sonra ABD’ye, örgüt elebaşı Gülen’in yanına gittiklerini şöyle anlattı: “Bu toplantıdan yaklaşık 15 gün sonra ben, Turan Canpolat ve Mustafa Atalar ile birlikte Fetullah Gülen’i ziyaret etmek amaçlı ABD’ye gitme kararı aldık. 15 Mayıs’ta ben tek başıma Avusturya-Almanya üzerinden ABD ülkesine gittim. Türkiye’den direkt ABD New York şehrine aynı güne denk gelecek şekilde hareket eden Turan Canpolat ve Mustafa Atalar ile buluştuk. Daha sonra karayolu ile Pensilvanya’ya, Fetullah Gülen’in kalmış olduğu malikâneye gittik. Gittiğimizde bizi kapıda görevliler karşıladı, isimlerimiz daha önceden bildirildiği için konaklayacağımız yere geçtik. Orada bizzat Fetullah Gülen tarafından verilen sohbetlere katıldık. Yaklaşık burada 4 gün kaldık. Bu süreç içerisinde normal ibadetlerimizi yaptık, sohbetlere katıldık, herhangi bir özel görüşme olmadı. Diğer arkadaşların özel olarak görüşüp görüşmediğini bilmiyorum. Bu konu ile ilgili arkadaşlar bana bir şey söylemedi. ABD’ye gelmeden önce gelişen Mustafa Atalar’ın helikopter kazasında adı geçen şüpheli askerlerin avukatlığını alması konusu gündeme gelmedi.

‘KOCAKURT, GÜLEN’E DEFALARCA ANLATTI’

Ben bu konu ile ilgili ABD’de herhangi bir görüşme yapmadım. Diğer arkadaşların konuyu görüşüp görüşmediklerini bilmiyorum. Ben dönüşte Almanya’da iken Türkiye avukatlar imamı Yıldırım kod isimli Muhammet Emir Yavuz beni örgütün kullanmış olduğu haberleşme programı KAKO-TALK üzerinden sesli aradı. Elazığ il imamı Mehmet Durakoğlu’nun o dönem FETÖ Türkiye imamı olan Barboros Kocakurt’a ulaştığını, yukarıda sizlere anlattığım Muhsin Yazıcıoğlu’nun soruşturması ile ilgili ortaya çıkan sorunları anlattığını, Barbaros Kocakurt’un da telefonla Amerika’da bulunan Fetullah Gülen ile görüşerek konuyu detaylıca izah ettiğini, bundan dolayı Fetullah Gülen’in kaldığı ABD Pensilvanya’da sıkıntı olduğunu, ortalığın karıştığını bana söyledi.”

3) ‘GÜLEN TALİMAT VERDİ, DOSYA KAPANDI, TEREYAĞINDAN KIL ÇEKER GİBİ HALLETTİK’

KAMİL Bakum, ABD’den dönüşü sonrası yaşananları ve FETÖ elebaşı dahil örgüt yöneticilerinin dosyanın kapatılması konusundaki rollerini şöyle anlattı:“Yıldırımkod Muhammet Emir Yavuz’a konuyu bildiğimi, herhangi bir sıkıntı olmadığını söylememe rağmen yine de ‘Sen bu konu ile ilgili araştırma yap, bana da bilgi ver’ dedi. Ben de bu görüşme sonrasında Türkiye’ye geldikten hemen bir gün sonra Malatya’ya uğrayarak Halil Kayış ile birlikte Turan Canpolat’ı yanıma alarak, Elazığ’a giderek Mehmet Durakoğlu ile görüştük. Mehmet Durakoğlu bana hitaben İzmir’de bulunan, örgütün Türkiye imamı olan Barbaros Kocakurt ile görüştüğünü, Barbaros Kocakurt’un da daha sonra konuyu örgüt lideri Fetullah Gülen’e ilettiğini, Fetullah Gülen’in de örgüt içinde faaliyet gösteren bir avukatın helikopter kazasında adı geçen şüpheli askerlerin dosyasını takip etmesinin örgütü çok büyük sıkıntıya sokacağını söylediğini, bu duruma çok kızdığını, konunun hemen kapatılması talimatını Barbaros’a söylediğini, Barbaros’un da bu konuyu kendisine ilettiğini söyledi.

‘SAVCILIKLA GÖRÜŞÜLDÜ’

Yaklaşık birkaç gün sonra Mehmet Durakoğlu Gaziantep iline gündüz erken saatlerde gelmiş, Mehmet Kocatürk ve Güneydoğu hâkim-savcı bölge imamı Fevzi kod adlı Feyzullah Gülbent ile birlikte üçü görüşmüşler. Daha sonra benimle irtibat kurdular ve adresini şu an net hatırlayamadığım bir ofiste buluştuk. Burada üçümüz birlikte görüştük. Mehmet Durakoğlu bana Muhsin Yazıcıoğlu dosyasının kapatılması konusunun savcılıkla görüşüldüğünü ve dosyanın kapatıldığını söyledi. Ve ‘Bu işi tereyağından kıl çeker gibi hallettik dedi. Bu konunun detayını Mehmet Durakoğlu, Mehmet Kocatürk ve Fevzi kod Feyzullah Gülbent bilmektedir. Daha sonra dosya kapatıldı, bu konu bir daha görüşülmedi.”

https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/nedim-sener/bir-mahrem-imamdan-daha-yazicioglu-itirafi-41713139

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın