İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Bakü ile Erivan arasında ateşkesin ötesi!

***Metinde yer alan görüşler yazar(lar)ına ait olup, HyeTert’in görüşlerini yansıtmak zorunda değildir.***
HAKAN GÜNEŞ

‘Yapsa yapsa Putin yapar, Paşinyan ve Aliyev’i aynı masa etrafında, ancak O oturtur’ dendiğini hepimiz biliyoruz. Öyle de oldu ama Moskova görüşmesi daha 62 gün önce savaşan bu iki tarafın liderlerini masaya oturtmakla kalmadı, ateşkesin ateşkesten ötesine işaret eden en önemli maddesi konusunda da tarafları kollarını sıvamaya ikna etti. Barış Yolu inşası göründü.

11 Ocak’ta Putin’in daveti ile Kremlin’e gelen Aliyev ve Paşinyan ayrı salonlarda bekleyip görüşme salonuna ayrı ayrı girdiler. Her biri Putin’le tokalaştı, hatta hafifçe sarıldılar ancak birbirlerine ellerini uzatmadılar. Masada yerlerine otururken Paşinyan’ın kısık “merhaba”sına Aliyev aynı kısık tonda ve belli belirsiz eşlik eden kafa selamı geldi. Kısa ön toplantı boyunca en ufak bir göz temasından kaçındılar. Ağır bir savaştan sonra bundan daha sıcak bir karşılaşma beklemek de yersiz olurdu herhalde. En azından basın önünde. Ancak iki lider de bu soğuk görüntüye ve duruma karşın basına kapalı kısımda yaklaşık 4 saat sürecek ciddi bir görüşmeden imtina etmediler. Ortak bir metne imza attılar.

Putin toplantı sonunda hem geride bırakılan 2 ayda gerçekleştirdiklerini anlattı hem de bu toplantı ile neyi murat ettiğinin ipuçlarını paylaştı.

Bu çerçevede Putin, 10 Kasım’dan bu yana 48 bin mültecinin Karabağ’a geri dönüşünün sağlandığını, 23’ü Karabağ, 3’ü Laçin Koridorunda olmak üzere toplam 26 gözlem noktası (devriye merkezi) ile Karabağ’da Rus Barış Gücü’nün temas hattında ateşkesin kurulması için görevini icra etmekte olduğunu ve toplantının son derece yapıcı geçtiğini iletti.

ATEŞKES NEREDEYSE SORUNSUZ, AMA FAZLASI MÜMKÜN MÜ?

Görüşme sonrası basın karşısında Putin ilk sözü Aliyev’e verdiğinde Azerbaycanlı mevkidaşı onun konuşmasını tasdik eden kısa ve net bir beyan verdi, toplantıdan ve genel olarak süreçten memnuniyetini ortaya koydu. Aliyev satır arasına tartışma yaratacak bir ifade kullanmamaya çalıştı ancak Paşinyan’ın söylemesi muhtemel sözleri hesaba katarak Putin’in ateşkes anlaşması sonrasında kullandığı bir sözü isim vererek alıntıladı: “Karabağ sorunu artık geride kalmıştır, biz artık geleceğe bakmalıyız”. Sözün orijinalı “Karabağ’dan artık sorun olarak bahsedilemeyeceği” idi ama Aliyev’in alıntısı ana fikri yansıtıyordu.

Paşinyan söz kendisine geldiğinde tam da bu noktadan başlayarak, bazı sorunları ifade etmekten geri durmadı. İçinde bulunduğu durum bunu bir bakıma zorunlu da kılıyordu. Nikol Paşinyan “Karabağ sorunun henüz çözülmediğini, ateşkesin sağlandığını ancak Karabağ’ın statüsünün ne olacağı sorusunun yanıtlanmayı bekleyen önemli bir konu olduğunu” basın önünde dile getirdi. Bu konunun AGİT Minsk Grubu çerçevesinde görüşülmesi için kendilerinin hazır olduğunun altını çizmesi hala Batı’nın dengeleyici bir şekilde tabloya ekleneceği beklentisini yansıttı. Paşinyan Karabağ’ın statüsü dışında da bazı sorunları sıraladı. “Ateşkes anlaşmasının 8. maddesinin tam olarak hayata geçmediğini ve bu insani meselenin özellikle esirlerin ve cenazelerin değiş tokuşu konusunda yapılması gerekenlerin bulunduğunu” kamuoyuna aktardı.

Aliyev’e yapmadığını Paşinyan’a yapan, yani konuşması süresince yarım beden dönüşü ile gözlerini mevkidaşına diken Putin’in beden dili etkili olmuş olsa gerek ki Paşinyan anlaşmazlık konularını daha da büyütmedi ve sözlerini olumlu noktalara değinerek tamamladı. Üzerinde anlaştıkları yeni deklarasyonda geçen (ki ateşkes anlaşmasının 9. maddesi idi) ulaşım koridorunun bölgenin güvenliğini ve ülkelerin ekonomik gücüne yapacağı katkıyı olumlayarak basın toplantısının ve liderler zirvesinin kapanışını da gerçekleştirmiş oldu. Aslında bu toplantının en önemli sonucu tam da bu noktada karşımıza çıkıyor.

ULAŞIM KORİDORU BEKLENENDEN ERKEN GÜNDEME GELDİ!

10 Kasım Ateşkes antlaşmasının 9 maddesine göre, Azerbaycan’a bağlı Nahcivan Özerk Cumhuriyeti ile Azerbaycan ana ülkesi arasında Ermenistan topraklarından geçerek oluşturulacak ulaşım koridoru için öngörülen takvimin bu kadar erken başlamasını kimse öngörmüyordu. Hatta Paşinyan esirlerin değişimi konusunu halletmeden koridor dahil diğer konuları konuşmayacağı yönünde beyanlar vererek ayrılmıştı Erivan’dan. Ancak Kremlin Erivan’da söylenen Erivan’ı bağlar yaklaşımı ile başbakan Paşinyan’ı ikna etmiş görünüyor.

Aslında 10 Kasım tarihli ateşkes anlaşmasında bir ateşkesten daha fazlasına, kısmı de olsa bir çözüm planına işaret eden tek madde tam da bu 9 madde idi. Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Putin kapanış toplantısında üzerinde anlaştıkları çerçevede yüksek seviyede üçlü bir mekanizmayı aldıkları kararı hayata geçirmek üzere görevlendirdiklerini duyurdu: Rusya, Azerbaycan ve Ermenistan başbakan yardımcılarının başkanlığında üçlü özel alt çalışma grubu kurulduğunu söyleyen Putin, sınırları açarak bölgede ekonomi, ticaret ve ulaşım önündeki engelleri kaldırma görevinin özel önem taşıdığını ve üçlü grubun bununla ilgilenmesinin öngörüldüğünü kaydetti.

“Sadece Ermenistan ve Azerbaycan’ın değil bölgenin de bundan yararlanacağını, bu çerçevede bu ulaşım koridorunun Rusya’nın da yararına olduğu”nu ifade eden Putin, elbette Moskova’dan sonra hatta belki daha da önce bu durumdan Ankara’nın da ne kadar kazançlı çıkacağını sözlerine eklemedi. Muhtemelen bu sözleri Erdoğan-Putin görüşmesine saklıyor.

TOPLANTININ GÖRÜNMEYEN YAN SONUÇLARI

Toplantının ortaya koyduğu yan sonuçlardan en önemlisi ise birkaç kez adının anılmasına, metinde referans yapılmasına karşın Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı bünyesinde oluşturulan Minsk Grubu’nun, özellikle diğer eş-moderatorler olan ABD ve Fransa’nın baypas edilmesidir. Moskova süreçteki ağırlığını bu toplantıda çok kesin biçimde ortaya koydu. Paris ve Washington toparlanarak masadaki yerlerini almaya çalışacaktır ama yeni Güney Kafkasya mimarisinde “ağır misafir”den daha kıymetli bir konumda olmaları kısa vadede mümkün görünmüyor. Putin’in konuşması sırasında “bölge ülkesi olarak Rusya” kalıbını kullanması tam da ev sahipliğine yapılan bir gönderme idi.

Bir diğer anılmayan konu da Ankara’da zamanında fırtına koparılmasına karşın Barış Gücü misyonunda Türk askeri yer alacak mı sorusunun bir kez daha açıklığa kavuşması oldu. O gün de açıktı ama anlaşmadan 2 ay 1 gün sonra durum gayet net biçimde Rusya’nın gözlem misyonu dışında Türk yetkililere yer açmadığını ortaya koydu. Kılıcdaroğlu ile polemik yapmak daha eğlenceli olsa gerek ki Ankara’dan bu kez Lavrov veya Putin’in sözlerine tashih gelmedi.


BirGün Gazetesi

Yorumlar kapatıldı.