İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Tesadüfen bulundu! İsrail’de bulunan 1400 yıllık taş tarihe ışık tuttu

1400 yıldan daha eski bir mezar taşı, İsrail’in güneyinde bir doğa parkurunu temizleyen bir park işçisi tarafından tesadüfen bulundu. 6. yüzyılın sonlarına veya 7. yüzyılın başlarına tarihlenen taş, Yunanca yazılmış ve ölüm tarihi 9 Şubat olarak kayda geçirildiği tespit edildi. Taş üzerinde yazan “kusursuz bir hayat yaşayan Kutsal Maria” metni ise oldukça dikkat çekti.

10 inçlik yuvarlak taş, aslen Mısır sınırına yakın Negev Çölü’ndeki Nitzana Ulusal Parkı’nda ortaya çıktı. Bölge, Maria’nın ölümü sırasında büyük bir Hristiyan noktasıydı ve arkeologlar, Maria’nın üst sınıfın bir parçası olduğunu düşündüklerini belirtti.

İlk kez 1930’larda kazılmaya başlanan Nitzana, Levant’ta Bizans ve Erken İslam dönemleri arasındaki önemli bir geçiş bölgesi olarak kabul ediliyor.

Bu taş parçasını bulan işçi, pandemiden ekonomik olarak etkilenen insanlara iş bulan Proje 500’ün bir parçası olarak çalışıyordu.

Bulunan taşın üzerinde bir yazıt olduğunu fark eden Nitzana Eğitim Köyü müdürü David Palmach, eserin fotoğrafını çekti ve yetkililerle iletişime geçmeden önce onu güvenli bir şekilde saklamak için korumasına aldı.

“MARIA ÜST SINIFTAN BİR HRİSTİYAN”

İbrani Üniversitesi’nden arkeolog Leah Di Segni, asırlık yazıtın tercümesini yaptı.

Yapılan araştırmalar sonucunda Maria’nın Hristiyan ve statü olduğu bir kişi olduğuna inanılıyor.

İsrail Eski Eserler Dairesi’nden Tali Erickson-Gini, milattan sonra beşinci ve altıncı yüzyıllarda Nitzana’nın, civardaki köyler ve yerleşim yerleri için bir merkezi görevi gördüğünü belirtti.

Erickson-Gini’ye göre mezar taşı, antik yerleşimi çevreleyen Hristiyan mezarlıklarından birinde kullanılmıştı.

“BÖLGEDEKİ ÖNEMLİ NOKTALARDAN BİRİ”

Bugün Nitzana, uluslararası öğrencilerin ekoloji, tarih ve kültür hakkında bilgi edindikleri eğitici bir çevre köyüne ev sahipliği yapıyor.

Fakat M.Ö. 1. yüzyılda büyük bir ticaret yolu üzerinde bir karayolu noktası olarak kuruldu ve yaklaşık 1300 yıl boyunca aralıklı olarak bir yerleşim yeri olarak kullanıldı.

  1. ve 6. yüzyıllarda, Nitzana’nın kiliseleri, askeri bir kalesi, manastırı ile Sina Dağı’nın olduğu varsayılan Santa Katarina’ya giden hacılar bir ara durak görevi görüyordu.

Smithsonian dergisine göre, 6. yüzyılda bir veba ve volkanik bir kış, bölgedeki Hristiyan topluluklarını harap etmiş ve 7. yüzyılda İslami yerleşimlere açılmıştı.

Nitzana sonunda 10. yüzyılda terk edildi ve 1930’larda yapılan arkeolojik kazılar kilise, aile ve askeri kayıtları detaylandıran bir papirüs hazinesi ortaya çıkarana kadar adı unutuldu.

“BU TAŞ ŞEHRİN SINIRLARINI ORTAYA ÇIKARMAYA YARDIMCI OLABİLİR”

Arşivde Nessana adı ile geçen bölge, bu mezar taşı gibi eserlere ev sahipliği yaptı.

Arkeolog Pablo Betzer, Negev’deki diğer antik kentlerin aksine, Nitzana çevresindeki mezarlık alanları hakkında çok az şey bilindiğini söyledi.

Bunun gibi herhangi bir yazıtın bulunması, mezarlıkların sınırlarının tanınmasını sağlayacağını ve yerleşimin henüz kesinleşmemiş olan sınırlarının yeniden yapılandırılmasına yardımcı olabileceğini belirtti.


Sabah Gazetesi

Yorumlar kapatıldı.