İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Dink Cinayeti Davası’nda sanıklar savunma yapmaya devam ediyor

Kamu görevlilerinin yargılandığı Hrant Dink Cinayeti Davası’nda sanıklar son savunmalarını yapmaya devam etti.

Bugünkü duruşmada ifade verenlerden biri cinayet işlendiği dönemde Trabzon Emniyet İstihbarat Şube Müdür Yardımcısı olan Ercan Demir’di. Demir ifadesinde şunları söyledi:

“Cinayet sonrası farklı illerde görevdeyken hakkımda usulsüz dinlemeler yapıldı. Benimle ilgili aleyhte haberler yapıldı. FETÖ ile aktif mücadele edenlerdenim. Şimdi de daire başkan yardımcısıyım. Bu örgüte sempatiyle bakıldığı dönemde bile ben suç örgütü diyordum. İstihbarat görevinden de Ramazan Akyürek tarafından alındım. Onun emriyle yasadışı dinlendim. Örgüt üyeliğime ilişkin bir delil yok. Aktif görevdeyim. Terfimi de aldım. Cinayet döneminde Trabzon’daydım ama konuyla ilgili birimlerin sorumlusu değildim.”

“Alınan istihbaratla ilgili Trabzon görevini yapmış, Engin Dinç imzalı yazıyla İstanbul’u ve başkanlığı uyarmış. Onlar gereğini yapmalıydı. Ses getirecek eylem tabiri üzerine tartışmayı da anlamıyorum.”

“Hrant Dink cinayetinden 45 gün sonra görevden ayrıldım. Evrak düzenlemesiyle bir alakam yok. Erhan Tuncel’in hakkımdaki ifadesi yönlendirmeyle alınmıştır. ‘Bilgiyi verip kaçamazsın’ dedim ona. Yalan beyanıyla ben suçlanıyorum şimdi.”

Ercan Demir cinayettin sonra Trabzon Emniyeti’nde Erhan Tuncel ile yapılan görüşmeye katılmış ve önceki duruşmalarda Tuncel’in o görüşmelerde kendilerinden bilgi sakladığını söylemişti. Tuncel ise görüşmede tüm bilgileri aktardığını ama gereğinin yapılmadığını söylemişti. Bu nedenle Tuncel ile Demir arasında duruşma salonunda sürtüşme de yaşanmıştı. Demir ifadesine şöyle devam etti:

“Erhan Tuncel Ogün Samast’ın ismini önceden biliyordu ama bize söylememişti. Dosyada bu konuda belgeler var. Bilgi vermekten çok bilgi saklamıştır. Yaptığı işlerin yarısı intikam amaçlıdır. Hangi Erhan Tuncel’e itimat edeceğiz? Çelişkiler yumağıdır…”
“Erhan Tuncel’in dedikleri hakkımdaki iddialara delil teşkil etmez. Cinayetten hemen sonra Muhittin Zenit’le görüşmelerinde ‘Bizimkiler değil, 5-6 ay önce vazgeçmişlerdi, bizle alakası yok’ diyor…Ogün Samast’ın kendi beyanları var, Erhan Tuncel’in rolüne ilişkin. Hakkımdaki suçlamayı kesin bir dille reddediyorum. Hrant Dink’in korunması ile ilgili bir sorumluluğum yok. Kimseden bilgi gizlemedim.”

Duruşmada cinayet döneminde İstanbul Jandarma İstihbarat’ta görevli Ecevit Emir de savunma yaptı. Telefon kayıtları ve kamera kayıtlarında olay mahallinde olmadığının görüldüğünü söyledi: “Raporlarda bir kesinlik yok” diyen Emir şöyle konuştu: .”Yıllarca istihbarat birimlerinde çalıştım. Uzun yıllar terör bölgesinde çalıştım. Maddi sıkıntılar ve mağduriyet yaşadım. Örgüt üyesi olmadığım yaşadıklarımdan bellidir. Mükafatımı da cezalandırılarak aldım.”

Duruşmada İstihbarat eski daire başkanlarından Sabri Uzun ek savunma yaptı. Uzun şunları söyledi:

“Cinayetten 7.5 yıl sonra ilk ifadem alındı. İfadem alınırken (Dink’e yönelik eylem yapılacağını bildiren) F4 raporu benden gizlendi. Aslında yargıdan gizleniyordu. Muhittin Zenit’in telefonu yasa dışı yöntemle dinlenmiş. Dink cinayetiyle ilgili bilgileri örgüt üyeleri gizlemeye çalıştı. İstanbul istihbarat müdürünü İstanbul’u terk etmesi için tehdit ediyorlar. Ben burada aslında gönüllü sanığım.”

Cinayet döneminde İstanbul jandarma İstihbarat elemanı olan Emre Cingöz cinayet sırasında olay mahallinde olduğu iddia edilen isimlerden biri. Cingöz şunları söyledi:
“Ben olay sırasında orada değildim. Görüntülerdeki ben değilim. O saatte İstiklal Caddesi Mis Sokak’ta PKK ile ilgili bir görevdeydim. Cinayet öncesi Ogün Samast’ı takip etmedim. Kamera görüntüleri İstanbul jandarma personeline ait değil.. Olay yerinde hiç bulunmadım. FETÖ üyesi değilim. Mesleğimden erken ayrılmama neden olan zaten bu örgüttür. Yıpratıldım ve istifa ettim. Bu cinayetle ilgim yok. Hrant Dink’in adını dahi bilmiyordum. Beraatimi istiyorum.”

Cinayet sırasında Trabzon Jandarma İstihbarat’ta görevli olan ve cinayet öncesinde Bakırköy’de keşif yaptığı iddia edilen Ergün Yorulmaz da şunları söyledi: “Ağustos 2006’da Trabzon’dan İstanbul’a görev gereği geldik. Bakırköy’e çağrıldığımız için gittik. Hrant Dink’in binasının kapıcısı ile görüşmedim. Cinayetle de ilgim yoktur.”
Heyet bu savunmalarla celseyi bitirdi. Duruşmaya 11 Ocak Pazartesi günü devam edilecek.

(BÜLENT AYDIN)


Agos

Yorumlar kapatıldı.