İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Dink Cinayeti: Ahmet İlhan Güler ve Engin Dinç savunma yaptı

Kamu görevlilerinin yargılandığı Hrant Dink Cinayeti Davası’nda sanıklar son savunmalarını yapıyor. Bu haftaki celsede eski İstanbul İstihbarat Şubesi Müdürü Ahmet İlhan Güler ve eski İstihbarat Dairen Başkanı Engin Dinç savunma yaptı.

Kamu görevlilerinin yargılandığı 76 sanıklı Hrant Dink Cinayeti Davası’na bakan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dosya, esas hakkındaki mütalaasını vermesi için savcılığa gönderilmiş, savcılık mütalaasını sunduktan sonra, mahkeme müdahil avukatlara esas hakkındaki görüşlerini sunmaları için iki gün süre vermişti.

Müdahil taraf olan Dink Ailesi avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu 17 Aralık’taki celsede, müdahil tarafa verilen iki günlük sürenin yetersiz olduğunu vurgulayarak görüş sunmayacaklarını söyledi.

Mahkeme bu gelişmenin ardından sanıkların son savunmalarını almaya başladı.

24 Aralık’ta yapılan celsede eski İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç savunma yaptı. Savcılığın mütalaasında görevi kötüye kullanmakla suçlanan Dinç, 26 Ağustos 2004 tarihinden 19 Eylül 2006 tarihine kadar Trabzon İstihbarat Şube Müdürü olarak görev yaptıb Cinayetten 11 ay önce Şubat 2006’da Trabzon Emniyeti , Yasin Hayal’in Dink’e yönelik ses getirecek bir eylemde bulunacağı istihbaratını elde etmiş, bu bilgiyi İstanbul Emniyeti İstihbarat Şubesi’ne göndermişti.

Engin Dinç savunmasında “Resmi dile ve usule uygun şekilde Yasin Hayal’le ilgili gelen bilgileri raporlara geçtik ve ilgili yerlere ilettik. ‘Ses getirecek eylem’ istihbarat alanında kullanılan bir tabirdir. Olayı hafifletecek bir ifade değildir. Suçlamaları reddediyorum” dedi.
Engin Dinç’in avukatı da savunma yaptı ve şunları söyledi: “Öldürme tabiri yerine ses getirecek eylem ifadesi kullanılması görevi ihmal suçunu teşkil etmez. Müvekkilim herhangi bir yükümlülüğü olmamasına rağmen edinilen istihbarat bilgisini İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne bildirmiştir.İstihbarat icracı bir birim değil. Emniyet Müdürlüğü konudan haberdar edilmiştir. Müvekkilim üstüne düşen görevi yerine getirmiştir. Yasin Hayal’in Hrant Dink’e yönelik eylem gerçekleştireceği bilgisi gerekli birimlere verilmiştir. Müvekkilin yazışmada kullandığı ‘Ses getirecek eylem’ tabiri resmi yazışma diline dairdir ve öldürülme eylemine işaret ettiği açıktır. Hrant Dink’in öldürülmesi planı Trabzon Emniyeti tarafından İstanbul Emniyeti’ne bildirilmiş; İstanbul Emniyeti üstüne düşeni yapmamıştır. Bunu biz söylemiyoruz AİHM söylüyor. Müvekkilim Yasin Hayal’in istihbarata konu eylemi gerçekleştirebilecek vasıfta birisi olduğunu da raporlara eklemiştir. Engin Dinç yargılanması gereken değil takdir edilmesi gereken kişidir.”

Dinç ve avukatı, dosyanın zaman aşımı açısından değerlendirilmesi gerektiğini belirtip beraat talep ettiler.

23 Aralık’ta ise cinayet döneminde İstanbul Emniyeti İstihbarat Şube Müdürü olan Ahmet İlhan Güler savunma yaptı. Görevi ihmal ile suçlanan Güler sorumluluğun Trabzon Emniyeti’nde olduğunu söyleyerek “Aleyhimdeki bilirkişi raporunu yazanlar FETÖcü’dür” dedi.

Güler cinayet öncesinde Trabzon Emniyeti tarafından elde edilen Hrant Dink’e yönelik eylem yapılacağı yönündeki istihbaratı kastederek “Bir kişinin tehdit altında olduğu Trabzon İstihbarat tarafından tespit edildiyse, ne yapılması gerektiği yönetmeliklerde, mevzuatta açıkça bellidir. Koruma talebi İstanbul ile değil EGM ile koordineli yapılmalıydı” dedi.

Güler “O dönemde İstanbul Emniyeti, İstihbaratı, örgüt tarafından hedefe konmuştur. Ortada bu tespit varken örgüt ile bağlantısı olmayan benim görevi ihmal ile kötüye kullanmam söz konusu değildir. Eğer bu hâlâ söylenirse, örgütün daha önceki amaçlarıyla örtüşür” dedi.

İddianamede dönemin İstihbarat Daire Başkanı Enginç Dinç ile dönemin İstanbul İl Emniyet İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler’in “İhmali Davranışla Kasten Adam Öldürme”, “Görevi Kötüye Kullanmak” suçlarından 20 yıldan 26 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edilmiş, savcılık mütalaasında ise Dinç ve Güler görevi kötüye kullanmakla suçlanmıştı.

(Ayrıca bkz: Hrant Dink cinayeti soruşturmasında kim kimdir?)

19 Ocak 2007’de Samsun Emniyeti’nde komiser olan Ahmet Çetiner: “Göreve yeni gelmişken bu olayla karşılaştım. Doktor raporu için Ogün Samast’ı almak üzere bulunduğu çay ocağına gittim. Koluna girip götürmek üzereyken ‘doktor henüz hazır değil’ bilgisi geldi. Orada bulunan bir polis memuru dosya için Ogün Samast’ın fotoğrafının çekilmesi gerektiğini söyledi. Yelekli bir polis daha lazım dedi. O fotoğraf bu şekilde çekildi. Samsun Emniyeti’ndeki fotoğrafların emri başkası tarafından verilmiştir. Arşiv amaçlı çekilmesi gerektiği söylenmiştir. Suçu ve suçluyu övmek gibi bir amaç taşımamaktadır. Beraatimi talep ediyorum. Aksi halde de suç zamanaşımı kapsamındadır” dedi.

Ogün Samast’ın yakalandığı dönemde Samsun ‘da Jandarma yüzbaşı olarak görev yapan Murat Bayrak ise savunmasında “Devletimiz ve Cumhurbaşkanımıza yönelik 15 Temmuz darbesine karşı direnmiş şerefli bir albayım. FETÖ örgütüne öğrenciliğim ve mesleki yaşamımda hiç yakın olmadım karşı durdum…” dedi.

Murat Bayrak, “Ogün Samast’ın ‘vatan toprağı kutsaldır kaderine terk edilemez’ posteri önünde çekilen fotoğraf ve video kayıtlarına ilişkin hiç bir şekilde emir vermedim. Benim görüntüm de yoktur. Söz konusu görüntüleri sızdıran da ben değilim” diye konuştu. Avukatı da “Müvekkilimin Ogün Samast’la tek bir karesi bile yoktur. Kaldı ki olsa bile böyle bir görüntü suç teşkil etmez. Beraatini talep etmekteyiz. Kabul etmemekle beraber suçun zamanaşımı kapsamında olduğunu belirtiriz” dedi.

24 Aralık’taki oturum ile bu haftaki duruşma sona erdi. Tutuklu sanıklar Ali Fuat Yilmazer, Ercan Gün, Muharrem Demirkale, Ramazan Akyürek savunmalarını 22 Ocak 2021 tarihinde yapılacak Davaya ise 6 ve 8 Ocak 2021 tarihlerinde devam edilecek. 11 Ocak’ta Hamdi Egbatan, Hamza Celepoğlu, Mehmet Ayhan, Mehmet Uçar, M.Ali Özkılınç, Metin Balta, Metin Yıldız, Muhittin Zenit savunma yapacak.

Mahkeme heyeti 23 Aralık’taki duruşma sonuna doğru Dink Ailesi avukatlarına yönelik olarak “Tutuklu sanıkların beyanı da bittikten sonra size söz vereceğiz” dedi.


Agos

Yorumlar kapatıldı.