İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

“Tilki siyaseti” – Ermenistan Kamu Radyosu

“Tilki siyaseti” ve kazananın konumu veya Ermenistan’ın şu anda en çok ihtiyacı olan şey

Türkolog Tiran Lokmagözyan, Erivan’ın ancak hükümetler ve zaman mefhumu olmadan işe yarayacak net bir ulusal ideolojisinin olması durumunda, bu “kara çizgiyi” aşabileceğini ve Türkiye ile sorunlarını çözebileceğini düşünüyor.

Laura Sargsyan

Türkolog Tiran Lokmagözyan, Sputnik Armenia ile yaptığı görüşmede görüşlerini dile getirdi.

“Ermeni tarafının tüm tavizlerinin bir zayıflık olarak yorumlanıp, Ankara’yı cesaretlendirdiğinden dolayı, Ermenistan daha sert bir politika izlemeli ve Türkiye’ye karşı daha sert söylemler oluşturmalıdır.”

Lokmagözyan, Artsakh’la ilgili durumun, Ermeni Soykırımı’nı tanıma konusu de dâhil olmak üzere, Ermenistan’ın konumunu genel olarak zayıflattığını kaydetti.

Türkiye Dışişleri Bakanı, AGİT Dışişleri Bakanlarının video konferansında, Karabağ ile ilgili anlaşmaların, Ermenistan ve Türkiye’nin uzlaşmasına katkıda bulunabileceğini belirtmişti.

Ermenistan Dışişleri Bakanı Ara Ayvazyan ise, Moskova’da Rus mevkidaşı Sergey Lavrov ile yaptığı ortak brifingde, Ermenistan’ın her zaman Türkiye de dâhil olmak üzere komşularıyla barışçıl komşuluk ilişkileri geliştirmekle ilgilendiğini, ancak, Ankara’nın bölgedeki istikrarsızlaştırıcı rolü dikkate alındığında, Türkiye’nin, Ermenistan’ın güvenini kazanması gerektiğini söyledi.

“Kelimeler ve eylemler arasında çok büyük bir fark olabilir.

Biz şimdiye kadar, hiçbir lider veya hükümet nezdinde Türkiye ve politikası hakkında yeterli bir değerlendirme yapamadık”,- dedi Lokmagözyan.

Lokmagözyan’a göre Erivan, tüm bu yıllar boyunca Ankara’ya yönelik bir retorik oluşturamadı.

Lokmagözyan, Türkiye ile sert konuşmamız ve bu politikanın devamlı olması, Ermenistan’ın uzun zaman önce bir devlet stratejisi geliştirmiş olması ve bu stratejinin, kimin iktidara geleceği fark etmeksizin işlemesi gerektiğini düşünüyor.

Lokmagözyan, Çavuşoğlu’nun açıklamalarına aldanmamak gerektiğini ve bunun, Türkiye’nin “tilki politikası”nın bir ifadesinden başka bir şey olmadığından emin olduğunu belirtti.

Ankara bugün, galibin hakkıyla, Artsakh’daki durumla ilgili olarak, bu tür açıklamalarla Ermenistan’ı ve Ermeni halkını aşağılamaya çalışıyor.

Türkiye, bu tür açıklamalarla, Erivan’ın “baş eğmesi”, “itaat etmesi” ve ona istediği her şeyi verdiği takdirde, taviz verebileceğini ima etmektedir.

“Onlar bugün bize galibiyet konumundan bakıyorlar ve bundan dolayı da sözlerimize aldırış etmiyorlar.

Ayrıca, bir emsal oluşturuldu (Artsakh meselesiyle ilgili), bu yüzden bulundukları konumda durmayarak, daha ileri gidecekler”,- dedi Lokmagözyan.

Ermeni Soykırımı’nın tanınması konusuna gelince Lokmagözyan, Artsakh sürecinin burada da olumsuz bir etkisi olduğunu ve 105 yıl önce işlenen suçu zaten tanıma niyetinde olmayan Türkiye’nin, sorunu şimdi kendileri açısından çözülmüş olarak kabul ettiğini düşünmektedir.

Sadece Ermenistan’ın dünyadaki konumunu güçlendirmeye yönelik bir devlet politikası sayesinde, durumda bir düzelme olabileceğini belirtmektedir.

“Türkiye’nin aksine ulusal bir stratejimiz yok.

Belirlenen hedefe nasıl ulaşmak istediğimizi, bu konuda Türkiye’den ne istediğimizi, bunun bize ne vereceğini, buna nasıl ulaşacağımızı bilmeliyiz.

Tüm zamanlarda işe yarayacak ulusal bir ideolojiye ihtiyacımız var”,- diyor Lokmagözyan.

Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu’nun, ülkesinin Ermenistan topraklarına yönelik hiçbir emelinin bulunmadığını belirtmiş, çözüm sürecinin Ermenistan halkına faydalı olacağını, Türkiye’nin “adil bölünmeden” yana olduğunu kaydetmişti.

Çavuşoğlu’na göre Türk tarafının konumu hukuki açıdan güçlüdür ve Ankara bu gücü herkesin yararına kullanmaya kararlıdır.


Ermenistan Kamu Radyosu

Yorumlar kapatıldı.