İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Stratejik Kelbecer’in önemi ne

***HyeTert, bu kaynağın ve/veya içeriğin yanlış ve/veya yanıltıcı bilgiler içerdiği/yaydığı kanısındadır. Metni paylaşmadan önce bu uyarıları göz önüne alarak, içeriği ve/veya kaynağı güvenilir kaynaklardan kontrol ediniz.***
Mayis Alizade

7 Temmuz 1923’de Karabağ ermenilerine Moskova’nın verdiği sınırsız özerklik hakları dünyanın hiçbir otonomisine verilmemiştir. 1965’de SSCB istihbaratı KGB, ilk kez “Ermeni Soykırımı”nı anma törenlerine izin verince Ermenistan bunu Türkiye’ye karşı enine boyuna kullanma yolunu tutarken Karabağ Ermenileri özerkliği “bağımsız develet”e dönüştürme projesini uygulamaya koydular. Azerbaycan’a karşı hazırlanan bölücülük hareketinin ideolojik temelini Moskova’da yayınlanan “Literaturnaya gazeta”nın (Edebiyat gazetesi) Ermenistan muhabiri Zori Balayan’ın 1983’te Rusça yayınlanan “Ocak” kitabı oluşturdu. Ertesi yıl ise SSCB yönetiminin bilgisi dahilnde Dağlık Karabağ özerk bölgesine sayısız silah ve mühimmat sevkedildiği gibi bölücü örgütler adeta açık faaliyete geçtiler.

Nitekim bölgedeki Ermenistan’a yakın paramiliter güçlerin elebaşılarından İgor Muradyan’ın da itiraf ettiği üzere 1986 yılında artık Azerbaycan sınırları içindeki Dağlık Karabağ özerk bölgesinin farklı noktalarında askeri üs kurmaya yetecek kadar silah ve muhimmat biriktirilmişti. SSCB yönetiminin bundan habersiz olması imkansızdı. 19 Şubat 1988`de Dağlık Karabağ özerk bölgesi meclisi Ermenistan’a ilhak kararı aldıktan bir süre sonra Azerbaycan buna müdahale etmek isteyince karşısında Moskovayı buldu: bölgede olağanüstü durum ilan eden Kremlin, en güvenilir isimlerden olan Arkadi Volski`yi oraya genel vali olarak atadı.

Uzun süre bölgeye eli yetmeyen Azerbaycan yönetimi 1991 yazında bölücülere karşı tutuklama operasyonları başlatarak kimi bölgeleri teröristlerden temizlemeye muvaffak oldu. Bu süreç 20 Kasım 1991`de Azerbaycan’ın üst düzey devlet yöneticilerinin bulunduğu helikopterin ermeni bölgesinden fırlatılan Rus yapımı füzeyle vurulmasıyla sonuçlandı;helikopterden kimse sağ çıkamadı. Ermenistan’a yakın teröristlerin ikinci intikamı ise korkunçtu: 26 Şubat 1992 gecesi Türklerin yaşadıkları Hocalı kasabasına ağır silahlarla saldıran ermeni teröristler Soğuk Savaş’tan sonraki ilk soykırımı gerçekleştirdiler. Ermeniler bunu 1915’te Osmanlı İmparatorluğunun onlara yaptığını iddia ettikleri “soykırım”a verdikleri yanıt olarak nitelendirdiler. Temmuz 1992’de büyük ölçüde gönüllülerden oluşan Azerbaycan ordusu toprakları bölücülerden, teröristlerden ve soykırımcılardan kurtarma operasyonlarını başlattı. Başarıyla yürütülen operasyonların paralelinde emekli Tümgeneral Yaşar Demirbulak’ın girşimleriyle Azerbaycan milli ordusunu kurma çalışmaları başarıyla yürütülürken Şubat 1993’te hızlanan çalışmaların detayları Moskova’ya iletildi.

Mart 1993’de Rus askeri birliklerinin Azerbaycan’dan çıkarılmasına ilişkin anlaşma imzalandı ve 1920’de rus ordusunun büyük kısmı Azerbaycan’ı terketti. Türk generallerin Azerbaycan milli ordusunu kurma çalışmaları hızlanarak rus ordusunun Azerbaycan`dan çıkarılması Moskova’yı o kadar rahatsız etti ki 1993 Mart sonunda Dağlık Karabağ özerk bölgesi dışındaki Kelbecer’in, Ermenistan tarafından işgaline Moskova açık destek verdi. Bu durum Azerbaycan’ın ve Türkiye’nin kaygılarını iyce artırdı.

“ÖZAL BİR AN ÖNCE ERİVAN`DA BÜYÜKELÇİLİK AÇILMASINI İSTİYORDU”

Dışişler bakanlığı Kafkasya ve Orta Asya Genel müdür yardımcısı ve perde arkasında yürütülen Türkiye-Ermenistan görüşmelerinde Türk heyetine başkanlık yapan Candan Azer demeçlerinde,Cumhurbaşkanı Özalın biran önce Erivan’da Büyükelçilik açılarak kendisinin oraya Büyükelçi atanmasını istediğini” ifade etmiş. Kelbecer’in Ermenistan tarafından işgalinden birkaç gün sonra (4 Nisan 1993) Türk Cumhuriyetleri gezisine çıkan Turgut Özal’ın, Esenboğa havalmanında söylediği “Sınırda tatbikat yapacağız, Ermenistan tarafına birkaç mermi düşse ne olacak ki” şeklindeki sözler Türkiye`nin sert adımlar atacağının ilk işaretiydi.

Nitekim Demirel hükümetinin sözcüsü Akın Gönen,Bakanlar kurulunun 8 Nisan tarihli toplantısında “Kelbecer”i işgal etmesinden dolayı Türkiye Ermenistan sınırını kapattıklarını açıkladı. Türk Cumhurİyetleri gezisinden 15 Nisan’da dönen Turgut Özal 17 Nisan’da hayatını kaybedince veda töreni için Ankara’ya gelen Ermenistan devlet başkanı Levon Ter-Petrosyan’la yapılan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı Ebülfez Elçibey, Gürcüstan Cumhurbaşkanı Eduard Şevardnadze, Türkiye Başbakanı Süleyman Demirel’in katıldığı görüşmede “Ermenistan’ın bir an önce ve koşulsuz Kelbecer’den çekilmesi”nin konuşulduğu ve Ter-Petrosyan`ın buna sıcak baktığı basına yansıdı.

Azerbaycan Dışişleri Bakanı Tevfik Kasımov’un girişİmleri sonucunda Pakistan’ın dönem başkanlığını yaptığı BM Güvenlik Konseyi 30 Nisan 1993’te “Ermenstan`ın bir an önce Kelbecer’den çıkmasını” karara bağladı. AGİT’in hazırladığı takvime göre Güvenlk Konseyi kararı 15 Haziran’da uygulamaya konacaktı.

“BANA DÖRT HELİKOPTERİ VERMEYEN TÜRKİYE’NİN SONSUZA KADAR YAŞAMASINI DİLİYORUM”

Bir yandan emekli Tümgeneral Yaşar Demirbulak’ın yürüttüğü Azerbaycan Milli Ordusu’nun kuruluş çalışmaları operasyonlara tam hazır aşamaya yaklaşırken öte yandan bu durum Rusya’yı ve Ermenistan’ı fevkalade rahatsız etmekteydi. Çünkü 15 Haziran itibaryle Kelbecer’in işgalciler tarafından boşaltılmasından sonra gerçekleştirilecek topyekün bir operasyonla Karabağ’ın tamamının bölücülerden ve soykırımcılardan temizlenerek Azerbaycan’a bağlanması planlanırken bu durumun, Rusya’nın Kafkasya’daki 200 senelik planlarına büyük darbe anlamı taşıyacağı açıktı. Mayıs ortasında TRT muhabiri Nurettin Şafak’a Bakü’de açıklama yapan Cumhurbaşkanı Ebülfez Elçibey, “Türkiye`den 4 helikopter istedim vermedi,bundan sonra ne isteyeyim? Allah Türkiye Cumhuriyetini sonsuza kadar yaşatsın” sözleriyle sitemini dile getirirken Rusya beklenen hamlesini 4 Haziran tarihinde yaptı.

Ocak sonunda başında bulunduğu askeri birliklerin bir kısmını Kelbecer bölgesinden çekerek orada büyük boşluğa yol açan albay Suret Hüseyinov’un, Gence kentinde başlattığı isyan girişimi “Ermenistan’ın Kelbecer’den çıkması”na ilişkin AGİT takvimini unutturduğu gibi Cumhurbaşkanı Elçibey’in 18 Haziran’da Bakü’yü terkederek köyüne yerleşmesinden sonra yaşanan karmaşada Karabağ’ın Rusya ve Ermenistan destekli bölücü güçleri 23 Temmuz-31 Ekim 1993 tarihleri arasında Dağlık Karabağ dışındaki Ağdam, Fuzuli, Cebrail, Kubatlı ve Zengilan illerini işgal etti. Böylelikle 8 Mayıs 1992’de Şuşa’yı, 18 Mayıs 1992’de ise Laçin’i kendi kontrolüne alan Rusya destekli Ermenistan, 1993 sonbaharında Azerbaycan topraklarının yaklaşık %20’sini işgal etmiş oldu. Azerbaycan ordusunun karşı hamleleri toprakları işgalden kurtarmaya yetmedi ve 12 Mayıs 1994’te Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’te imzalanan 1 aylık ateşkes anlaşmasıyla işgal sorununun “barış yoluyla” çözümü AGİT Minsk Grubu’na devredildi. 26,5 senelik “barış görüşmeleri” sonuç vermeyince Türkiye’nin büyük desteğiyle kendi topraklarını işgalden kurtarmak için geçtiğmiz 27 Eylül’de operasyon başlatan Azerbaycan ordusu, Fuzuli, Cebrail, Kubatlı, Zengilan ve Şuşa illerini işgalcilerden temizledi. Direnç gösteremeyen Ermenistan, Rusya devlet başkanı Vladimir Putin’in önerdiği ateşkes anlaşmasını 10 Kasım’da kabul etti. Anlaşmaya göre, eski Dağlık Karabağ özerk bölgesinde kalan Azerbaycan topraklarına Rusya’nın “Barış gücü” yerleştirildi ve Ermenistan’ın kabul ettiği takvim çerçevesinde Ağdam, Kelbecer ve Laçın illerinin Azerbaycan’a iadesi kararlaştırıldı.

20 Kasım tarihinde Azerbaycan ordu birlikleri Ağdam’a, 25 Kasım tarihinde Kelbecer’e girerek üç renkli bayrağı dalgalandırdı.

Türkiye Ermenistan sınırının kapatılmasına neden olan Kelbecer ili 27.5 sene sonra Azerbaycan idaresine geçti.


OdaTv

Yorumlar kapatıldı.