İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Rum sözcüsü ve militanı ABD’nin başkanı

***HyeTert, bu kaynağın ve/veya içeriğin yanlış ve/veya yanıltıcı bilgiler içerdiği/yaydığı kanısındadır. Metni paylaşmadan önce bu uyarıları göz önüne alarak, içeriği ve/veya kaynağı güvenilir kaynaklardan kontrol ediniz.***

Yalçın Cemal

Amerika’nın yeni başkanı olan Biden. Daha dış politikasını açıklamadı. 
Bir zamanlar İngiltere Birleşik Krallığı için. 
“Güneşi batmayan İmparatorluk “ denirdi. 
Birinci Dünya savaşı ile başlayan ve Türk Kurtuluş savaşına dönüşen savaşın. Mustafa Kemal ve Silah arkadaşlarının zaferi ile sonuçlanmasından sonra. Orta Doğu ve Uzak Doğuda ezilen ve sömürülen ülkeler için bir kurtuluş ışığı haline gelmiş. Bu ışığın gösterdiği yolda kurtuluş hareketleri başlamıştı. Araya giren ikinci Dünya savaşı ile kurtuluş hareketlerine ara verilmesi. Güneşi Batmayan İmparatorluk için bir umut kaynağı olsa da. Harbin bitmesi ile kurtuluşa giden yol hareketlenmiş. Bağımsızlık savaşları başlamıştı. 
20 yy ‘ ın ilk yarısında sömürülen ülkeler, bir bir bağımsızlıklarına kavuşmaya başlayınca. 
“Güneşi batmayan İmparatorluğun “ güneşi öyle bir battı ki. Güneşi okyanustaki adasında görür oldu. 
Emperyalist İngiltere. Adasına çekilmek zorunda kaldı. 
Kaldı kalmasına, lakin. 
İkinci Dünya savaşından galip çıkan ABD ‘ne sömürgecilik mirasını devretti. 
Amerika, Dünyada yeni bir para birimi yaratırken. 
Tüm dünya uluslarını bu sistemin içerisine çekti. Döviz ve borsa ayaklarına, ABD dolarını dünyada beynelmilel bir para birimi ve sistemi haline getirdi. 
Bir de NATO tuzağı şemsiyesi altında. Ülkelere, Amerikan menfaatlerini koruma ve elde etme görevini. Bin bir türlü oyunlarla yaptırdı. 
Ayni zamanda, asker ve silah üstünlüğü nedeni ile Dünyanın jandarmalığına soyundu. 
Bu jandarmalık görevi de Amerikan çıkarlarını korumak ve kollamakla yapıldı. 
En önemlisi de Hristiyanları kollama. Müslümanları ezme politikaları izlendi. 
Orta Doğuya bakılırsa, halen yaşanmakta. 
Bu tür jandarmalık görevi uzun yıllar süreceğe benzer. 
Bu bakış açısı ve uygulamaları bize de tatbik edildi. 
Ortaklık Cumhuriyetini yıkan ve Kıbrıs Türklerini Enosis uğruna katleden Kıbrıs Rumlarının ve Yunanistan’ın, her zaman yanında oldu. 
Biraz hafızalarımızı tazeleyelim. 
63 Kıbrıs olaylarına gidelim. 
Türkiye Başbakanı İsmet İnönü’nün, katliamları önlemek için adaya müdahale etme kararı karşısında. O zamanki ABD başkanın yazdığı mektup okunursa. Yukarıda yazdıklarımın ne kadar doğru olduğu ortaya çıkar. 
ABD’ne seçilen yeni Başkan Jeo Biden. 
Senatör seçilinceye kadar. ABD’deki Yunan Lobisinde faaliyet göstermiş bir siyasetçi. 
Senatörlüğe, muhtemelen bu lobinin oylarını da alarak seçilmiş birisidir. 
Daha senatörlük döneminde bile, Rum Yunan yanlısı tutumu ile bilinirdi. 
Nereden biliyorsun ? demeyin. 
İspatı. 
2001 yılında Ecevit Başbakan iken. ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesinde konuşma yaptığı sırada. Biden Efendi rahmetli Ecevit’in sözünü keserek “ABD’ne muhtaçsınız. Ancak ABD’nin Türkiye’ye ihtiyacı yok. Kredi ihtiyacınızın olduğunu da biliyorum. Kıbrıs sorununu çözün. İstenenleri yerine getirin. Size yardımcı olalım. Aksi takdirde hiçbir yere varamazsınız “ diyerek. Amerika’nın jandarmalığını Ecevit’e anlatmaya çalıştı. 
Ecevit yapısı itibarı ile çok nazik bir adamdı. 
Konuşmasına devam etti. Yine sözünü keserek. 
“ Denktaş’ın inadından vazgeçmesini sağlayın. Sorunu yaratan odur. Siz Kıbrıs sorununun 1974 yılında çözüldüğünü mü zannediyorsunuz ? “ 
Ecevit daha önce konuşmasının bir yerinde, Kıbrıs sorununun 1974 ‘te çözüldüğünü söylemişti. 
Ecevit Türkiye’ye döndükten sonra. Bu mealde kendisine sorulan soruya. 
Verdiği yanıtta. 
Jeo Biden ve kendisine destek veren diğer senatör Paul Sarbones’in “öteden beri Rum lobisinin sözcüsü ve militanı olduklarını” gazetecilere açıklamıştı. 
Ayni Biden. 
AK Parti iktidarı için de. 
“ Erdoğan’a çok farklı bir yaklaşım uygulamalıyız. Muhalefeti desteklediğimizi açıkça göstermeliyiz. Onlarla doğrudan temasa geçip Erdoğan’ı yenecek duruma gelmelerini sağlamalıyız” dedi. Bu sözler bu yıl içinde söylenenler. 
Öyle gösteriyor ki. 
Kıbrıs sorunu için Amerika’dan büyük baskılar, kapıda. 
Ayni zamanda Hidrokarbonlar için de. 
Şunu belirtmekte çok büyük yarar var. 
Köprülerin altından çook sular aktı. 
Ne Türkiye, eski Türkiye. 
Ne de Amerika, eski Amerika’dır. 
Anlayana… 

http://www.starkibris.net/index.asp?haberID=291639

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın