İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Doç.Dr. Ekrem Önen: Kızıl Kürdistan için yeni bir fırsat doğdu

Murat Özdemir

Erbil (Rûdaw) – Medya ve Uluslararası ilişkiler Uzmanı Doç. Dr. Ekrem Önen, Azerbaycan ile Ermenistan arasında Dağlık Karabağ’da yaşanan çatışmalardan sonra bölgenin yerlileri olan Kürtler için yeni bir fırsat doğduğunu belirterek, “Dönüp bir komite kurmalı, bu konuyu gündeme getirmeli, Rus ve Azerilerle görüşmelidirler. Kürtler ‘burası Kızıl Kürdistan’dı’ diyerek çalışmalıdır” dedi.

Ermenistan ve Azerbaycan arasında Kafkasya’nın güneyinde bulunan Dağlık Karabağ bölgesinde 27 Eylül’de başlayan çatışmalar 10 Kasım’da Rusya’nın da araya girmesi ile ateşkesle sonuçlandı. Azerbaycan ordusu savaşta 30 yıldır Ermenistan’ın kontrolünde bulunan bazı bölgeleri kontrol etti. 

Medya ve Uluslararası ilişkiler Uzmanı Doç. Dr. Ekrem Önen, Karadağ meselesi ile taraflar arasındaki ateşkesi, Rusya’nın tavrını, Türkiye’nin rolünü ve Kızıl Kürdistan için yapılması gerekenleri Rûdaw’a değerlendirdi. 

Azerbaycan ile Ermenistan arasında bu dönemde Karabağ üzerinde yaşanan çatışmanın sebeplerini yorumlayan Önen, bunun bir nedeninin Ermenistan hükümetinin izlediği politika, Rusya’nın talep ve tavrı ve bu minvalde Azerbaycan için ortaya çıkan fırsat olduğunu söyledi.

Erivan-Moskova hattında yaşanan gerilim

Önen, “Ermeni diasporası ve Batı destekli Paşinyan hükümetinin son 2 yıldır izlediği politikalar Moskova yönetimini rahatsız ediyordu. Ermenistan hükümeti gittikçe Moskova’dan uzaklaşan bir politika izliyordu. Bu temelde istihbarat, ordu ve devletin diğer kurumlarında Moskova’ya yakın isimler uzaklaştırılıyordu. Bu durum Moskova yönetimini ciddi anlamda rahatsız etmişti. Rusya buna karşı Ermenistan’a direk bir askeri müdahalede bulunmak yerine yönetimi iktidardan düşürecek formüller peşindeydi. Azerbaycan bu noktada Karabağ’a girdikleri taktirde Rusya’nın Ermenistan’a yardım etmeyeceğini iyi anladı. Çünkü Azerbaycan-Ermenistan hattındaki ilişkilerin kötüye gittiğini gördü ve savaş hazırlığı yaptı” dedi. 

“Karabağ savaşı Rusya’nın kontrolündeydi”

“Dağlık Karabağ’da yaşanan savaş tamamıyla Rusya’nın kontrolü altındaydı” diyen Doç Dr. Ekrem Önen, “Rusya başlangıçta Azerbaycan’ın ilerlemesine gözyumdu fakat Karabağ’ın da tatamen Azerilerin kontrolüne girmesine müsaade etmedi. Savaşın tam da istedikleri kıvama gelmesini bekledi” değerlendirmesinde bulundu. 

Önen, “Rusya’nın planmına göre, Ermenistan savaşta yenilirse o zaman Başbakan Paşinyan Ermeni halkının hedefi haline gelecek ve halk onu iktidardan düşürecekti. Ve şimdi böyle oluyor” şeklinde konuştu. 

Ermenistan’ın Rusya ile aralarındaki Kolektif Güvenlik Anlaşması’na güvendiğini belirten Önen, “Savaş başladığında Ermenistan anlaşma gereği Moskova’dan yardım istedi ancak Putin savaşın Ermenistan topraklarında olmadığını söyledi. Elbette bu şekilde Azerbaycan’ın Karabağ’ın bir kısmını da kontrol etmesine gözyumdu. Aslında Rusya buradaki sorunun kökünden çözülmesini istemiyor ki orada sürekli varlığını muhafaza edebilsin” dedi. 

Şu anki sonuca göre Paşinyan hükümetinin ömrünün kısa olacağını ifade eden Önen, Rusya’nın Kafkaslarda nüfuzunu arttıracağını, Azerilerin de Kollektif Güvenlik Anlaşması’na dahil olacağını ve bu şekilde bir taşla birkaç kuş vurulmuş olacağını belirtti.

Uluslararası ilişkiler Uzmanı Doç. Dr. Ekrem Önen, taraflar arasındaki anlaşmaya göre sadece Rus askerlerinin Karabağ’daki sınır hattında görev yapacağını söyledi. 

“Kürtler için fırsat doğdu”

Bölgede yaşanan durumun Kürtler için de yeni bir fırsat olduğuna dikkat çeken Önen, “Anlaşma gereği Azerbaycan’ın kontrolünde bulunacak olan Laçin, Kelbajar ve Şuşa gibi kentler Kızıl Kürdistan topraklarıdır. Bu nedenle Sovyet Kürtleri bir an önce harekete geçmeli, Rusya ve Azerbaycan ile diyaloğa geçmelidir. Bu iki ülkenin yürüttüğü vekalet savaşında katledilen ve mağdur olan Kürtler olduğunu, işgal edilen Kürtlerin vatanı olduğunu uluslararası kamuoyuyla paylaşmalıdırlar. Bunu aktüel bir konu olarak tüm taraflarla müzakere etmelidirler. Bir Kürt delegasyonu Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile görüşebilir ve bu durumu kendisine de iletebilir” dedi. 

Kürtlerin politik olarak savaşan taraflardan hiçbirini desteklememesi gerektiğini belirten Önen, “Kürtler kendi davalarını savunmalı, haklarını istemeli, Azerbaycan tarafından asimile, Ermenistan tarafından da sürgün edildiklerini söylemelidirler. Bu şekilde sürgün edilen Kürtler evlerine dönebilirler” dedi.

Kızıl Kürdistan

1923-1929 yılları arasında “Kürdistan Kazası” olarak yarı özerk bir statüye sahip olan ve 1930’lardan sonra illere bölünen Kızıl Kürdistan başlıca Laçin, Kubatlı, Kelbecer ve Zengilan kentlerinden oluşuyordu.

Daha sonra otonomi statüsü ortadan kaldırılan Kızıl Kürdistan, 1992’de bir kez Kafkasya Kürdistan Özgürlük Hareketi tarafından kuruluşunu ilan etti ancak aynı yıl yönetimi dağıldı.

Doç.Dr. Ekrem Önen kimdir?

Ekrem Önen, 1960 yılında Rojava’nın Dirbesi (Dirbêsî) kentinde dünyaya geldi. 

Aslen Mardin Derikli olan Önen 2 yaşında annesiyle birlikte Derik’e yerleşti. İlk, orta ve lise eğitimini Derik’te tamamlayan Önen siyasi nedenlerden dolayı önce Rojava’ya, daha sonra 1982’de Sovyetler Birliği’ne yerleşti. 

Moskova Devlet Üniversitesi’nde Gazetecilik Bölümü bitirdikten sonra aynı üniversitede uluslararası ilişkiler alanında master ve doktora yapan Önen daha sonra İsveç’e yerleşti.

Önen, İsveç Kültür Bakanlığı bağlı medya departmanında görevini sürdürüyor.


https://www.rudaw.net/turkish/kurdistan/1211202014

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın