Suriye’de çeşitli kereler yaşanmış olan bir oyunun benzeri Azerbaycan– Ermenistan çatışmasını sonlandırmak için imzalanan anlaşma ile de sahneleniyor olmasın. Çünkü iki devlet arasında ne zaman Rusya’nın araya girmesi ile masada ateşkes kararı alınmış olursa olsun, Ermenistan daha masadan ayrılmadan alınan ateşkesin bozulduğuna şahit olduk. Bunun da ötesinde ateşkes kararlarının her bozuluşunda Rusya sadece gelişmeyi uzaktan seyretmeyi tercih etti. Bu bakımdan son ateşkes kararı ve ardından imzalanan anlaşma karşısında şimdiye kadar masada verdiği söze uymayan Ermenistan’ın son anlaşmaya uymasını beklemek insana pek gerçekçi gelmiyor. Çünkü Ermenistan sözüne güvenilecek bir devlet değil. Tam bir terör örgütü gibi davranıyor. Buna karşılık Rusya’nın aracılık yapması sonucunda alınan ateşkes kararlarının Ermenistan tarafından ihlal edilmesi karşısında Rusya’nın sadece olayları seyretmekle yetinmesi de bu konuda sadece Ermenistan’a değil Rusya’ya da güvenmenin yeni bir hayal kırıklığına yol açabileceğini akla getiriyor. Verilen sözlerin arkasında durmayanların atılan imzaların arkasında ne ölçüde duracakları sorusunu akla getiriyor.
Kaldı ki, Rusya’nın özellikle masada verdiği sözlere güven duymanın ciddi yanılgıları ve aldanmaları gündeme getireceğinin yakın zamanda yaşanmış pek çok örnekleri var. Söz gelimi Türkiye Suriye’de bölgenin terör örgütlerinden temizlemek üzere ne zaman harekete geçmiş, sınırlarının ötesini teröristlerden temizlemeye başlamış ise hemen Rusya Türkiye’ye ateşkes çağrısında bulunuyor, Türkiye’yi ikna etmek için sınırlarımızın hemen ötesindeki bölgeyi teröristlerden temizlemek için birlikte ortak hareket düzenleyebileceklerini söylüyorlardı. Bu söylemlere bakarak Türkiye Suriye’deki hareketini durduruyor, hatta Rusya ile birlikte ortak devriyeye çıkılıyor, ama teröristler mevzilerini koruyorlardı. Bu koruma şu anda bile devam ediyor.
Diyebiliriz ki Rusya Suriye’de Türkiye’nin değil terör örgütlerinin yanında yer aldı ve ateşkes çağrıları da köşeye sıkışmış terör örgütlerine nefes aldırma molaları olarak kullanıldı. Bu gerçeği görmek askeri alanda uzman olmayı gerektirmiyor. Masada söylenenler ile arazide duruma bakıldığında bu ikiyüzlülük net bir şekilde görünüyor. Bu gerçekler ortada iken Azerbaycan ile Ermenistan arasında Rusya’nın arabuluculuğu ile imzalanan anlaşmanın sahaya aynen yansıyacağına inanmak mümkün olabilir mi? Söylenenlere ve atılan imzaya Ermenistan ve Rusya uygun davransın, çatışmalar bitsin ve Azerbaycan yaklaşık 30 yıldır işgal altında olan topraklarına kavuşsun, kısacası işgal son bulsun. Ancak, atılan adımların sonucunu tam olarak görmeden Rusya’nın ve Ermenistan’ın verdiği sözlere güvenmenin hayal kırıklığına yol açmamasını dileriz. Çünkü Ermenistan’ın şimdiye kadar sergilediği işgalci ve katliamcı tavrından bundan sonra vazgeçeceğine dair samimi bir uygulaması söz konusu değil. Atılan imza da sadece yenilen şamarları durdurmaya yönelik bir oyun olabilir. Sonuç olarak sahada elde edilen başarı Rusya’nın da katkısı ile masada kaybedilirse yaşanacak hayal kırıklığı büyük olur.
İlk yorum yapan siz olun