İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Şuşanın Dağları Dumanlı…

***HyeTert, bu kaynağın ve/veya içeriğin yanlış ve/veya yanıltıcı bilgiler içerdiği/yaydığı kanısındadır. Metni paylaşmadan önce bu uyarıları göz önüne alarak, içeriği ve/veya kaynağı güvenilir kaynaklardan kontrol ediniz.***

Arslantürk AKYILDIZ

Karabağ bölgesinin kalbi olarak kabul edilen Şuşa’nın, 28 yıl aradan sonra  özgürlüğüne kavuştuğu  açıklandığında, büyük bir duygu fırtınası yaşandı. Azerbaycan ordusunun şehre girdiğinin Devlet Başkanı İlham Aliyev tarafından açıklanması ile Azerbaycan’ın hemen her şehrinde insanlar sevinç gözyaşları ile kendilerini dışarı attılar. Adeta her taraf  bayram yerine döndü.. Bu sevinç dalgası Iğdır başta olmak üzere, Türkiye’nin birçok yerinde de  büyük coşku ile yaşandı.. Nasıl yaşanmasın.. Karabağ hepimizin ortak derdi değilmi..?

 Yıllardır Karabağ’a olan hasretini, musikisinde, sanatında, halılarında ve  hayatın her sahasında hiç sönmeyen bir volkan misali yaşatan Azerbaycan halkı için nihayet ayrılık bitiyor. 

Karabağ her zaman Azerbaycan halkı için çok önemli olmuştur.  Karabağ Hanlığının bağımsızlığını kaybettiği  Kürekçay Anlaşması ( 1813) ve Rusya ile  İran’da hakim olan Kaçar Hanedanlığı arasında  imzalanan Türkmençay ( 1828 ) anlaşması, Karabağ’da acılı yılların başlangıcı olarak kabul edilir.

Rusya, bölgede bir Hristiyan devlet kurma politikası gereği, Anadolu ve İran başta olmak üzere bölgede  bulduğu Ermenileri, başta İrevan olmak üzere, tarihi Türk topraklarına yığarak suni bir devlet oluşturdu. Kurulan bu Ermenistan devleti, bölgede hiç durmadan saldırgan politikalar izleyerek, günümüze kadar kan, gözyaşı ve vahşet üreten bir problemler yumağına dönüşmüştür. En son olarak  1988-1993 yılları arasında, bugün kurtuluş mücadelesi verilen Karabağ bölgesini, büyük vahşet sergileyerek işkâl etti. 

Azerbaycan’ın en önemli bölgelerinden olan Karabağ’da kültür, bilim ve edebiyat çok gelişmiştir. Karabağ, kültürel merkez rolünü, işkâl altında geçen 28 yıl hariç tutulursa günümüze kadar devam ettirdi. Azerbaycan’ın canlı kültür hayatının kalbi yıllardır  Karabağ’da , özellikle Şuşa’da atmıştır.

  XVIII. yüzyılda Karabağ’ın merkez şehri olan Şuşa’da Karabağ Hanlığı veziri şair Molla Penah Vakif ve kendi şiirleri ile Karabağ’ın mânevî hayatını tasvir eden şair Molla Veli Vidadi ‘nin tesiri halen kendisini göstermektedir.

Karabağlı Mir Möhsün Nevvab (1833-1918) kendi döneminin bilim ve edebiyatın çeşitli alanlarında çalışmalar yapan önemli bir isimdir.  Kendisi şair ve edebiyatçı, ressam ve hattat, aynı zamanda döneminin büyük âlim ve sanatçısıdır. Mir Möhsün Nevvab “Meclisi Feramuşan” isimli şairler meclisinin organizatörü ve başkanı olmuş, Karabağ şairlerine adadığı “Tezkire-yi Nevvab”, klasik doğu müziği hakkında “Vüzuhu’l-Ergam”, astronomi bilimine ait “Kifayetü’l- Etfal” vs. bilimsel ve edebî eserler yazmıştır.

Azerbaycan, Karabağ edebiyatının büyük isimleri olarak bilinen Kasım Bey Zakir, Hurşudbani Natevan, Abdül-Rehim Bey Hakverdiyev, Necef Bey Vezirov ve Yusif Vezir Çemenzeminli, Süleyman Sani Ahundov gibi  önemli isimlerin vatanıdır.

Karabağ Hanlığının merkezi olan Şuşa şehri, Azerbaycan müziğinin beşiği, ayrıca saz-söz sanatının ocaklarından birisi olmuştur. Şuşa, Karabağ’ın müzik akademisi olarak bilinmekte idi. 

Hasta Kasım, Valeh, Hakverdi, Mehmedağa, Şamil, Kamber, Necefkulu, Abbaskulu, ayrıca özlü sözlerin ustası, hazır cevapları ile ün yapan Abdal Kasım gibi şöhreti günümüze kadar gelen halk aşıklarıdır. Ünlü ses sanatçıları Hacı Hüsü, Kerbelayî Hüsü, Abdulbaki Hilalov, Ali Asker Ferzeliyev, Cabbar Karyağdıoğlu, Keçecioğlu Muhammed, Bülbül, Cabbar Karyağdıoğlu, Seyid Şuşinski, Han Şuşinski, Zülfü Adıgüzelov, diğer müzik sanatçıları , Karabağ’ın müzik kültüründe özel yere sahiptirler. 

Karabağ, dünyaca ünlü, Müslüman dünyasında ilk operayı yazan Üzeyir Hacıbeyli gibi dehayı, Zakir Bağırov, Fikret Emirov, Zülfügar Hacıbeyov, Süleyman Ali Askerov, Eşref Abbasov, Sultan Hacıbeyov, Efrasiyab Bedelbeyli ve Niyazi gibi büyük sanatçılar yetiştirmiştir.

Azerbaycan müziğinde millî özellikleri ile ün yapmış “Karabağ şîkestesi”, “Rast”, “Seygah”, “Cahargah” gibi mugâmların , “Sarı gelin” ve “Apardı seller Saranı” gibi klasik türkülerin ana vatanıdır Karabağ. Bu muğam ve türküler, Karabağ’da XIX-XX. Yüzyıllar arasında Zabul Kasım, Seygah İslam, Han Şuşinski gibi ünlü sanatçılar tarafından söylenmiştir.

Görüldüğü gibi Karabağ özelinde Şuşa şehri , Azerbaycan için çok önemli bir hazinedir. Bu kültür hazinesinin ürettiği türküler, oyun havaları ve diğer sanat eserleri, Karabağ  olan hasreti ateşinin sönmesini önledi  . Karabağ’ın işgalden kurtarılması ülküsünün zihinlerde daima diri kalmasının belki de en önemli sebebi olarak bunu gösterebiliriz. Bu durum, kültür ve sanatın milletlerin hayatında ne kadar önemli olduğunu  bir kez daha ortaya koymuştur…

Şuşa bağımsızlığın  kutlu olsun.. Karabağ’ın tamamen özgürlüğüne kavuşması yakındır..

Kıymetli okuyanlarım, okuduğunuz bu yazıda  başlık olarak kullandığım“ Şuşanın Dağları Dumandı” , Tayyar Bayramov’un güzel sesiyle söylediği Azerbaycan Türküsünün adıdır..

Ay gız bu ne gaş göz, bu ne tel

Ölürem Derdinnen bunu bil

Bir daha ağlama, hervaht gül..

Karabağ, Şuşa her zaman gül..Gül ki, Milletin gülsün.. Türk Dünyası da  gülsün…

https://yesiligdir.com/yazar/yazi/7682

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın