İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Hiç İncil yırtan Müslüman gördünüz mü?

***HyeTert, bu kaynağın ve/veya içeriğin yanlış ve/veya yanıltıcı bilgiler ve/veya soykırım inkarcılığı, ırkçılık, ayrımcılık ya da nefret suçu içerdiği/yaydığı kanısındadır. Metni paylaşmadan önce bu uyarıları göz önüne alarak, içeriği ve/veya kaynağı güvenilir kaynaklardan kontrol ediniz.***

İbrahim Karataş

Siz hiçbir Müslümanın eline İncil’i veya Tevrat’ı alıp yaktığını veyahut Hristiyanlığın ve Yahudiliğin peygamberleri olan Hz. İsa ile Hz. Musa’ya hakatet ettiklerini gördünüz mü? Böyle bir olayı ne gördük, ne duyduk. Eğer olmuşsa bile olay münferid olduğu için Müslümanları bağlamaz. İslam’ı hiç bağlamaz, çünkü dinimiz semavi kitaplara ve peygamberlerine saygı göstermeyi emreder.

Ancak Müslümanların aksine Batı dünyası İslam’a ve Müslümanlara karşı bu kadar saygılı değil. Elbette istisnalar vardır ve onlar bahsimizin dışındadır ama şu gerçek ki; Avrupa, Müslümanları hiç kabullenmedi. Osmanlı bakiyesi dışındaki Avrupa ülkelerinde doğal bir Müslüman azınlık olmayıp tamamı sonradan göç edenlerdir. Onlar da (kendi iddiamdır) bir sevk-i İlahi neticesinde kendilerinden çalınan kaynaklarının peşine düşen garibanlardır. 

Ancak göçmen Müslümanların bile Avrupa’da rahat ettiği söylenemez. Bilhassa Fransa gibi ülkelerde göçmenlerin ya derisinin rengine ya da dinlerine göre muamelede bulunulduğu çokça vakidir. Bazıları diyor ki; Müslümanların yaşadığı ülkeye saygı göstermesi gerekir. Doğru. Buna kimsenin itirazı yok. Ancak bu olaylar Müslümanların saygısızlığından değil, Müslümanlara yapılan saygısızlıktan kaynaklanıyor. 

Mesela neden İslam peygamberinin (asm) karikatürleri yayınlanıyor? Neden bu adi olay fikir özgürlüğü olarak görülüyor? O zaman Macron’a mental sorunları var dendiğinde neden fikir özgürlüğü değil de hakaret olarak görülüyor? Hem neden İslam’a hakaret etmek fikir özgürlüğü oluyor? Charlie Hebdo paçavrası neden aynı özgürlüğü başka dinler için de kullanmıyor? Yıl 2009. Charlie Hebdo’nun karikatüristi Maurice Sinet, Sarkozy’nin oğlu ile zengin bir Yahudi kadının ilişkisine dair bir karikatür yayınlar ve sonrasında hemen kovulur. Mezkûr paçavra o gün fikir özgürlüğünden bahsetmemişti. Ayrıca Fransa’da Yahudi soykırımı yoktur dediğinizde hapse giriyorsunuz. Dolayısıyla Fransa’da hem inandıklarınıziçin hem de inanmadıklarınız için başınız derde girebiliyor. 

Siz hakikatleri söylediğiniz zaman, hemen savunmaya geçip hakaret edenlerin Hristiyan değil ateist olduklarını söylüyorlar. Ama aynı kişiler DEAŞ’ın terörünü tüm Müslümanlara yıkıp İslam’la terörü bir araya getirebiliyorlar. Oysa baş kesmek gibi vahşetleri hiçbir Müslüman onaylamıyor. Kaldı ki başı kesilelerin ezici bir çoğunluğu Müslüman. Mağdurlar Müslümanlar olduğuna göre failler Müslüman olur mu? Hem bu fiili işleyenler İslam’ı ne kadar biliyor ve yaşıyorlar. Fransa’da üç kişiyi öldüren Tunus asıllı katil içki ve uyuşturucu bağımlısı biri çıktı. Oysaki içki de uyuşturucu da dinimizde haramdır. 

Sorunun temeline inersek; Batı dünyasının İslam düşmanlığının temelinde din farklığının yanısıra Müslümanların güçsüz bir toplum olması yatıyor. Dünyada bir buçuk milyardan fazla Müslüman var ama askeri güç, ekonomi ve etki bağlamında çok zayıflar. Hal böyleyken Müslümanların kendi içlerinde bölünmüş olması birlik içinde hareket etmeyi engelliyor. Nitekim son olaylarda bazı gafil Araplar Macron’u suçlayacaklarına (İslam düşmanlığı Erdoğan’la başlamışçasına) Erdoğan’a saldırdılar. Oysa Erdoğan tepkisini koyarak hem doğru olanı yaptı, hem de mesuliyetten kurtuldu. 

Müslümanların zayıf olması haliyle Batıya cesaret veriyor. Fakir ve sahipsiz olan her yerde ezilir. Biz Müslümanlar fakiriz. Gelişmişlikte hâlâ Batının gerisindeyiz. Bir de kendi içimizde bölününce, karşı taraf her türlü hakareti yapıyor ve yaptığı yanına kâr kalıyor. Aynısını mesela Yahudilere yapamıyorlar. Çünkü gücü elinde bulunduran Yahudi toplumundan korkuyorlar. Örneğin Hollandalı faşist Geert Wilders helal gıdanın yasaklanmasını istiyor ama Koşer’e sesini çıkarmıyor. Fransızlar da helale karşı cevvalken, Koşer’in adını bile ağızlarına almaya cesaret edemiyorlar.

Demek ki sorun; (1) Batının zayıf Müslümanlara olan saygısızlığı ve (2) Müslümanların zayıf ve bölünmüş olması. Batının ruhunu değiştiremeyiz ama kendimizi değiştirebiliriz. Eğer değişmezsek bu günleri de ararız.

https://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/ibrahim-karatas/hic-incil-yirtan-musluman-gordunuz-mu-34016.html

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın