İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Erdoğan’dan Charlie Hebdo mesajı: Bu tür ahlaksız yayınlara itibar etmeyi zul sayıyorum, karikatüre bakmadım

***HyeTert, bu kaynağın ve/veya içeriğin yanlış ve/veya yanıltıcı bilgiler içerdiği/yaydığı kanısındadır. Metni paylaşmadan önce bu uyarıları göz önüne alarak, içeriği ve/veya kaynağı güvenilir kaynaklardan kontrol ediniz.***
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kendisiyle ilgili yayınladığı ‘karikatür’ nedeniyle Charlie Hebdo’yu eleştirdi. Erdoğan, “Fransa’da bir derginin şahsımı hedef aldığını duydum. Bu tür ahlaksız yayınlara itibar etmeyi dahi zul kabul ettiğim için karikatüre bakmadım” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) düzenlenen grup toplantısında konuştu.

Sözlerine, mide kanseri nedeniyle hayatını kaybeden AK Parti İstanbul Milletvekili Markar Esayan’ın anarak başlayan Erdoğan, “Bizlerle birlikte bu ülkede, gerçekten bir demokrasi mücadelesinde çok aydınlık geleceğe imzalar atan bu kardeşimiz de iki dönem milletvekili ve MKYK üyesi olarak çalıştı. Son dönemde çok çile çekti. Arkadaşlarımızla ebedi aleme uğurlarken dünyaya da bir mesaj verdik. O mesaj da bizim birlikteliğimizin kadim medeniyetimizin gereği neyse oraya dayalı olduğu anlayışıydı” dedi.

Daha sonra Hatay’ın İskenderun ilçesinde yaşanan patlamaya değinen Erdoğan, burada yaşayan vatandaşlara ‘geçmiş olsun’ dileklerini iletti. Erdoğan, şunları kaydetti:

Suriye mesajı: Teröristler hattın dışına çıkarılmazsa, harekete geçmek için meşru sebebe sahip olduğumuzu tekrarlıyorum

” Ülkemize giren iki teröristin kısa sürede tespiti ve etkisiz hale getirilmesiyle büyük bir felaketin önüne geçilmiştir. Kahraman güvenlik güçlerimizin alınlarından öpüyorum . Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı, Bahar Kalkanı ile İdlib’deki ısrarlı duruşumuzun somut güvenliğe dayandığını kimse inkar edemez. Suriye sınırımız boyunca ülkemize yönelik tehditlerin artarak sürdüğünü görüyoruz. Buralardaki tüm teröristler hattın dışına çıkarılmazsa, harekete geçmek için meşru sebebe sahip olduğumuzu tekrarlıyorum. Suriye’den ülkemize gelen DEAŞ mensuplarının eylem arayışında olduğunu biliyoruz. Suriye’deki varlıklarını DEAŞ’la mücadeleye bağlayanların bahanesi de boştur.

. Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı, Bahar Kalkanı ile İdlib’deki ısrarlı duruşumuzun somut güvenliğe dayandığını kimse inkar edemez. Suriye sınırımız boyunca ülkemize yönelik tehditlerin artarak sürdüğünü görüyoruz. Buralardaki tüm teröristler hattın dışına çıkarılmazsa, harekete geçmek için meşru sebebe sahip olduğumuzu tekrarlıyorum. Suriye’den ülkemize gelen DEAŞ mensuplarının eylem arayışında olduğunu biliyoruz. Suriye halkı bölge dışından gelen güçler ile onların güdümündeki terör örgütlerinin savaşını kanıyla canıyla ödüyor. Biz buna seyirci kalamayız. Sınırlarımızın yanı başında yaşanan her hadisenin sancısını biz de hissediyoruz. Hatay’daki olan bunun son örneğidir. Suriye’ye çöreklenen güçler bu orta oyununu kenara bırakmalıdır. Türkiye’nin gücü Suriye’yi tüm terör örgütlerinden temizlemeye yeterlidir. Biliyoruz ki Suriye üzerinde yapılan hesapların ülke halkının yaşadığı zulmü bitirmekle uzaktan yakından ilgisi yoktur.”

Cumhuriyet Bayramı mesajı

Erdoğan, konuşmasında 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı ile ilgili olarak da mesajlar verdi. “Milletimizin Cumhuriyet Bayramını şimdiden tebrik ediyorum. Saldırıya uğrayan devletimize Anadolu bile çok görülmüştü” ifadesini kullanan Erdoğan, şöyle devam etti:

“Bugünkü topraklarımızı paylaşmayı, milletimizi esir hale getirmeye çalışanların planlarını İstiklal Harbi ‘yle bozmuştuk. Misak-ı Millînin gerisindeki bugünkü sınırlarda yeni bir gelecek kurduk. Türkiye’yi kendilerine bağımlı tutmak isteyenler sürekli işbaşındaydı. Yeri geldi darbe yaptılar, yeri geldi vesayet düzeni kurdular, yeri geldi terör örgütlerini üzerimize saldırdılar. Ama milletimiz iradesine sahip çıktı.

‘yle bozmuştuk. Misak-ı Millînin gerisindeki bugünkü sınırlarda yeni bir gelecek kurduk. Türkiye’yi kendilerine bağımlı tutmak isteyenler sürekli işbaşındaydı. Yeri geldi darbe yaptılar, yeri geldi vesayet düzeni kurdular, yeri geldi terör örgütlerini üzerimize saldırdılar. Ama milletimiz iradesine sahip çıktı. İstiklal Harbini yöneten Meclisimiz dimdik ayağa kalkmayı başardı. En son 15 Temmuz’da bombalanmasına rağmen darbecilere cesaretle direnen Meclisimiz ikinci kez gazilik unvanı ile şereflendi. Cumhuriyetimize sahip çıkacağız. Cumhuriyetimize var gücümüzle sahip çıkarak, kendimize güçlü bir gelecek inşa edeceğiz. Nasıl İstiklal Harbi’nde Gazi Mustafa Kemal Paşa ‘İlk hedefiniz Akdeniz’ dediyse bizim de ilk durağımız 2023 hedefleridir. Ülkemizin son 7 yıldır kesintisiz yaşadığı saldırı dalgası kimi alanlarda ilerlememizi yavaşlatsa da hedeflerimize ulaşmakta kararlıyız.”

‘Ben neyim ki, benim peygamberime laf edenlerle ilgili benim herhangi bir şey söylememe gerek yok zaten’

Fransa’da yayın yapan Charlie Hebdo’nun kendisiyle ilgili ‘karikatürünü’ de değerlendiren Erdoğan, “” diye konuştu.

Erdoğan, şu tepkiyi gösterdi:

“Bu tür ahlaksız yayınlara itibar etmeyi zul kabul ettiğim için bakmadım. Ben neyim ki, benim Peygamberime laf edenlerle ilgili benim herhangi bir şey söylememe gerek yok zaten.

Ülkemizde bunların uzantıları olduğu da biliyoruz. Bu parlamentonun çatısı altında olanları da biliyoruz. Bu tür saldırının içerisinde olanları da biliyoruz. Böyle bir zamanda yek vücut olmak gerekirken, bunlar buralardan oy devşirebileceklerini zannediyorlar. Bu pazarda sizlere yer yok. Sağduyulu Avrupalıları aydınlık bir gelecek için bu tehlikeli gelecek için inisiyatif geliştirmeye davet ediyoruz.

Bu kirli ellerini mukaddes değerlerimizden çekmelerini istiyoruz. Peygamberimiz 1442 yıl öne Medine halkının verdiği cevapla tekrarlayayım: ‘Ay doğdu üzerimize veda tepesinden, şükür gerekti bizlere Allah’a davetinden, ey bize gönderilen elçi, yüce bir davetle geldin, geldin Medine’ye şeref verdin, merhaba ey sevgili.’ Mekke’ye, Medine’ye, Asya’ya, Afrika’ya, Avrupa’ya ve tüm zamanlara şeref veren tüm saldırılara karşı durmak bizim şeref meselemizdir. Biz son nefesimizi verdiğimizi gün değil, bu saldırılar karşısında tepkisiz kaldığımız gün öldük demektir. Ezanı ve bayrağı için canını veren bir milletiz. Biz bunların karşısında mı onurumuzdan vazgeçeceğiz, yönümüzü değiştireceğiz. Birileri böyle yapabilir ama Türk milleti inancı ve değerlerine yönelik böyle cibiliyetsiz bir tavır asla takınamaz. Biz kendi dinimizle birlikte diğer dinlerin kutsallarına da saygı duyan bir milletiz. Cami, kilise, sinagog yan yana hizmet vermiştir.

Şimdi buradan Batı’ya sesleniyorum; ya siz değil misiniz Ruanda’da yüzbinlerce insanı katleden? Siz değil misiniz milyonlarca Cezayirliyi katleden, Afrika’nın her ülkesine sadece elmas, fosfat, altın var diye giren. Siz katilsiniz katil! Bugün hala aynı şeylerin arayışı içindesiniz. Ama kusura bakmayın, Lübnan’a gidiyorsun ne işin var senin orada? Ne oldu aradığını buldun mu, bulamadın. Kovdular seni. Tanındıkça her yerden kovulacak. Bunlar Haçlı seferini yeniden başlatmak istiyorlar. 1000 yıl birlikte yaşadığımız insanlara düşman kesilmemiz için hiçbir sebep yoktur. Biz maruz kaldığımız saldırılara karşı kendimizi savunuyoruz.

Medine’de bir Yahudi’nin cenazesi defin için götürülürken ayağa kalktığında etrafındakiler peygamber efendimize ‘Niçin bunu yapıyorsun?’ der. Peygamber efendimiz ‘O bir insandı’ diye karşılık verir. Ya biz buyuz be.

Peygamber efendimiz ‘O bir insandı’ diye karşılık verir. Ya biz buyuz be. Türkiye genelinde ibadete açık 435 kilise, sinagog ve havra bulunuyor ve bunlar devletimizin güvencesi altında. Kimsenin inancına, ibadetine, kutsalına müdahale etmedik. Almanya’da camiye polislerin girmesini Şansölye Merkel bana izah edemedi. Görüşmek, konuşmak yol değil. Soydaşlarımıza gerekli değeri vermiyorsanız, kusura bakmayın… O insanların ciddi bir kısmı senin vatandaşın. Onların inancına, eğitimine, özgürlüğüne değer vermen lazım. İstiklalimize ve istikbalimize, değerlerimize saygı duyulması şartıyla kimseye husumet beslemeyiz.”

‘Sayın Putin’in PKK’ya, YPG’ye yüz vereceğine ihtimal vermiyorum, ama Paşinyan’a söylemesi lazım’

Erdoğan, Azerbaycan ve Ermenistan arasında yaşanan çatışmayla ilgili olarak da değerlendirmelerde bulundu. Ermenistan’ın Azerbaycan’ın topraklarını işgal ettiğini ve bunun üzerinden 30 yıl geçtiğini ifade eden Erdoğan, “İpe un serdiler. Her toplantı, konuştular, dağıldılar şeklinde geçti. Azerbaycan da Azeri Türkü kardeşlerimin hakkını korumak durumunda. Ermeniler saldırdı, Azeriler kendilerini koruyor. Süreç devam ediyor” ifadesini kullandı.

Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile gerçekleştirdiği görüşmeyle ilgili olarak konuştu. Güzel bir görüşme olduğunu belirten Erdoğan, şunları söyledi:

En son Sayın Putin ile görüştük. Artık bu işe gelin bir son verelim. İstersen bu işi birlikte çözeriz. Siz Paşinyan’la bu görüşmeleri yapın, ben İlham kardeşimle yapayım. Bu işi tatlı bir yere bağlayalım. Heyetler görüşsün. Ama bir şeye karar verelim, bu işi çözecek miyiz, çözmeyecek miyiz? Biz samimiyiz. Bu adımı atalım. Güzel bir görüşme oldu. Temennim odur ki bunu neticelendiririz. Kırmızı çizgilerimizi de söyledik. Bunlar aşıldığında babamızın oğlu olsa gözümüz görmez. ‘Siz Suriye’den Azerbaycan’a yabancı güçler gönderiyorsunuz’ diyorlar. Ben de Sayın Başkan’a ‘2000 civarında PKK/YPG’lileri Ermenistan 600 dolar maaşla orada savaşıyorlar’ dedim. ‘Benim haberim yok’ dedi. Bunun üzerinde durmanız lazım. Buna göre adımlar atmak lazım. Sayın Putin’in PKK/YPG’ye yüz vereceğine ihtimal vermiyorum ama Paşinyan’a söylemesi lazım, gereği yapılır.”

Kılıçdaroğlu’na tepki: Sende yürek varsa benimle ilgili konuş, eşimle ilgili konuşma

Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu dün yaptığı açıklamalardan dolayı sert bir dille eleştirdi. Kılıçdaroğlu’nun, “Emine Hanım çantasını sarayın bahçesinde yaksın” şeklindeki ifadesine değinen Erdoğan, şunları kaydetti:

“Dün, Bay Kemal eşimle ilgili bazı laflar etti. Sende zerre kadar yürek varsa benimle ilgili konuş, eşimle ilgili konuşma. Sen ne biçim siyasetçisin? Sana siyasetçi demek için sokaktan binlerce şahit getirmek lazım. Senin siyasetle alakan yok. Sende o yürek varsa siyasetçiysen benimle, siyasetçi arkadaşlarımla ilgili konuş. Biliyorsun ki onlar seni paçavraya çevirirler. Yakılacak çantalar arıyorsan, sizde çok. Yanınızda beyaz Türkler çok. Onların yakacak çantaları da vardır. O ayrı bir konu… Zeka yoksunu bir adamsın. Airbus’ları satmamızı istiyorsun, onunla bunun ne alakası var. Biri stratejik bir ürün ve sadece Fransız malı değil ortaklık malı zavallı. Bundan bile haberin yok, bu kadar zavallısın. CHP’ye gönül veren kardeşlerime, bu adamı iyi tanıyın diyorum. Ülke için bu bir sıkıntı.

Erdoğan: Bay Kemal eşimle ilgili bazı laflar etti. Sende zerre kadar yürek varsa benimle ilgili konuş, eşimle ilgili konuşma. Sen ne biçim siyasetçisin?Yakılacak çantalar arıyorsan sizde çok. Yanınızda beyaz Türkler çok. Onların yakacak çantaları da vardır https://t.co/5UmiLgXGLC pic.twitter.com/jIe8y6Np4U — Sputnik Türkiye (@sputnik_TR) October 28, 2020

Son iki asırdır, dünyayı demokrasi, çoğulculuk gibi kavramlar üzerinden yönetenlerin yüzleri ortaya çıkmaya başladı. Bu cilalı maskenin ardındaki ırkçı, kibirli zihniyet Avrupa demokrasisini kanser gibi sarıyor. İlkeler bizzat bunları vaaz edenler tarafından çiğnenmektedir. İslam ve Türk düşmanlığı gizlenmeye gerek duymayan bir kompleks olarak sergileniyor. Sahte özgürlük ve refah düzenlerinin tehdit altına girdiği görenlerin sayısı artıyor. Kafkasya’dan Kuzey Afrika’ya kadar geniş bir coğrafyada mücadele yürütüyoruz. Azeri Türk kardeşlerim kaybettikleri toprakların ciddi kısmını geri aldılar. Kısa zamanda tamamını geri alacaklar.”

Anadolu Ajansı’nın (AA) aktardığına göre Erdoğan, grup toplantısında yaptığı açıklamaların ardından Meclis’te gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı.

‘Fransa’nın seyahatlerle ilgili bir kararı varsa biz o kararı bir görürüz, gözden geçiririz’

Fransa’nın Ankara Büyükelçiliği’nin, vatandaşlarına Türkiye’ye seyahat uyarısı yaptığının hatırlatılması üzerine Erdoğan, “Biz şu anda kendi büyükelçimize… Şu anda orayla ilgili hukuki bir süreç var. Buradaki ayağı var, oradaki ayağı var. Bu süreci başlatıyoruz. Fransa’nın seyahatlerle ilgili bir kararı varsa biz o kararı bir görürüz, gözden geçiririz. Bunlara karşı mukabil adımları da biz atarız. Türkiye bir kabile devleti değil, hele hele Macron gibilerin baktığı, tanıdığı bir devlet de değil” diye konuştu.

‘Şehitlerimizin kanını yerde bırakmadık, bırakmayacağız’

“Sınır ötesi harekata ilişkin ‘Bir gece ansızın gelebiliriz’ ifadesini kullanıyorsunuz ama bugün sanki yeni bir sınır ötesi harekata ilişkin ipuçları verdiniz. Böyle bir durum söz konusu mu?” sorusuna Erdoğan, “Gerçekten öyle bir sınır ötesi operasyonu anladın mı? Biz zaten sınır ötesindeyiz. Pençe’de, Barış Pınarı’nda, Zeytin Dalı’nda, bütün oralarda her an varız ve şehitlerimizin kanını yerde bırakmadık, bırakmayacağız” karşılığını verdi.

‘Evine ekmek götüremeyen diye bir şey Türkiye’de var mı?’

MHP’nin ‘askıda ekmek’ kampanyasına muhalefetten eleştirilerin geldiğinin dile getirilmesi üzerine Erdoğan, “Her şeyi bizden öğrenmeyin. Türkiye’de böyle bir şey var mı? Bugün evine ekmek götüremeyen diye bir şey Türkiye’de var mı? Buna inanıyor musunuz? Bazı şeyleri siz kendiniz bir çözün. Var mı böyle bir şey? Elhamdülillah, bugün asgari ücretiyle, maaşıyla, her şeyiyle birçok ülkeyi geride bırakmış bir Türkiye var. Büyüme oranına bakıyorsun, şu anda dünyada hamdolsun en iyi noktada olan bir ülkeyiz. IMF’in, OECD’nin ölçeklerine bakıyorsun, en iyi konumda olan ülke konumundayız ama bunlar hesap kitap bilmiyor” değerlendirmesinde bulundu.


Sputnik Türkiye

Yorumlar kapatıldı.