İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Bekir Tiksintisi

***Metinde yer alan görüşler yazar(lar)ına ait olup, HyeTert’in görüşlerini yansıtmak zorunda değildir.***

Emin Çölaşan

Sevgili okurlarım, Bekir‘in aramızdan ayrılıp öteki dünyaya göç etmesi sonrasında bir şeyi çok merak ediyordum.

Bu ülkeyi yönetmekte olanlar acaba sahte ve göstermelik bile olsa, içlerinden gelmese bile bir başsağlığı mesajı yayınlayacaklar mı…

Yine sahte ve göstermelik bile olsa bir üzüntü bildirecekler mi…

Şimdi bu satırları okuyunca büyük çoğunluğunuzun “Bizim kaybımız büyük, biz ona bakarız. Bildirseler kaç yazar bildirmeseler kaç yazar” dediğini duyar gibi oluyorum.

★★★

Bundan birkaç gün önce AKP’nin Ermeni asıllı bir milletvekili vefat etti…

Markar Eseyan. 

Toprağı bol olsun.

Vefat olayı sonrasında AKP’nin bütün üst düzey kaymak tabakası başsağlığı mesajları yayınlamaya başladı.

Saray’dan tutun da neredeyse ilçe başkanlarına kadar her biri üzüntülerini dile getirdi.

Oysa Markar Bey hayatta iken onun adını andıklarına hiç tanık olmamıştık.

Ama bu vesile ile bir şey öğrenmiş olduk. Demek ki bunların “Üzüntü” bildirmesi pekâlâ mümkün oluyormuş!

Ama ne yazık ki bir gerçeği bir kez daha yaşadık:

Adamına göre muamele!

Markar Bey’in ardından yayınladıkları mesajlar öylesine çoktu ki, NTV, CNN-Türk gibi yandaş kanallar onları saatlerce ve günlerce, ısrarla ve bıktırırcasına yayınladılar.

Aslında daha doğrusu yayınlamak zorunda kaldılar çünkü onlara tepeden talimat gelmişti:

“Bunlar uzun süre, ara vermeden yayınlanacak.”

Medyaya bakın siz!

★★★

Size bir şey söyleyeyim…

Bunlar Bekir’in ölümü sonrasında iki cümle, iki satır bir şey söyleseler küçülmez, tam tersine büyürdü.

İnsanlarıölmüş bile olsalar, sevdikleri ve sevmedikleri, bizdendir veya bizden değildir diye ayırmadıklarını dosta düşmana göstermiş olurlardı

Çoğunu hiç dikkate almıyorum…

Çünkü onların tamamına yakını, gıdasını ülkede gerilim yaratmaktan, ayrım yapmaktan sağlayan bir iktidarın mensupları…

★★★

Onlar en tepe noktadan bir talimat gelmedikçe kendi başlarına iş yapamaz!

Örneğin Bekir kardeşimiz dün Şanlıurfa’da toprağa verilirken İçişleri Bakanı bir emir verip acaba Vali Bey‘in orada olmasını sağlayamaz mıydı?

Türkiye’nin seçkin ve onurlu bir gazetecisi vefat etmişti. Ailesine camide veya mezarının başında başsağlığı dileğini bildiremez miydi?

Bekir Coşkun ilkesiz, namussuz, hırsız değildi. Sadece gazetecilik yaptı, yazılarını milyonlarca insanımıza severek okuttu. Arkasında sadece “Mustafa Kemal’in askerleri” vardı. 

Demek ki yanlış yapmıştı!

★★★

Fakat bunların hepsini geçiyorum…

Ama ne olurdu Bekir’in olayı sonrasında dünya liderimiz Recep Bey’in bir başsağlığı mesajını duysaydık, okusaydık… 

Mesele öyle bir mesajın öneminde falan değildi…

Kendisine ve yönetimine en çok karşı olan insanlar bile, herhalde içlerinden “Aferin ona, hiç değilse ölüler arasında ayrım yapmadığını gösterdi” diyecekti.

Ama iktidar kadrosunun sevgisizliği ve tiksintileri o boyutta ki, bunu bile yapmayı beceremediler. 

Dirilere hep adamına göre muamele.

Ölülere bile aynı!

Bizim ölümüz, sizin ölünüz!

Sevgili okurlarım, Eskişehir’i Eskişehir yapan, Anadolu bozkırının ortasında her açıdan harikalar yaratan Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen dün aradı ve çok güzel bir müjde verdi:

“Bizim müzeye Bekir Coşkun’un da heykelini ekleyeceğiz.”

Belki görmüşsünüzdür, Eskişehir’de 2013 yılından bu yana muhteşem bir müze var. Türkiye’de ilk ve tek…

Yılmaz Büyükerşen Balmumu Heykeller Müzesi.  

Burada Atatürk dahil 210 komutan, siyasetçi, sanatçı ve gazeteci ile birlikte geçmişin önemli insanlarının “Tıpkısının aynısı” heykelleri yer alıyor. Çoğunu Büyükerşen yapmış. Öyle ki, heykellerin karşısında durduğunuz zaman konuşacaklarını sanıyorsunuz.

Gezdikçe şaşırıyor, kendinizi başka bir âlemde hissediyorsunuz.

★★★

Hazır aramışken dün abimiz Büyükerşen’den biraz bilgi aldım.

Heykeller için atölyeler kurulmuş, uzman ekipler oluşturulmuş. Yüz detaylarını ve ince işleri heykellerin çoğunda Büyükerşen kendisi yapıyor. Gövdeler fiberden, eller ve yüzler özel bir balmumundan yapılıyor. Saç sakal, kaş ve bıyıklar, insan kıllarından hazırlanıp yerlerine tek tek dikiliyor. Heykelde çok önemli olan gözleri artık Büyükerşen ekibi üretiyor. Şimdi tek sorun, heykeller müzesinde yer sıkıntısı başlamış.  

★★★

Yılmaz Büyükerşen hocam şöyle dedi:

“Şimdi senin hemen bitişiğinde yer durumunu ayarlıyorum. Bekir’in heykelini seninkinin yanına yerleştireceğiz.”

Çok mutlu oldum…

Demek ki o güzel müzede yine beraber olacağız.

Dirilerimizden sonra heykellerimiz de yan yana olacak

https://www.sozcu.com.tr/2020/yazarlar/emin-colasan/bekir-tiksintisi-6092125/

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın