İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Jak Kamhi’yi ebediyete uğurladık

Geçtiğimiz hafta Miami’de vefat eden, Türkiye’nin ileri gelen, öncü sanayicisi Jak Kamhi, salı günü Neve Şalom Sinagogunda törenle uğurlandıktan sonra Ulus Musevi Mezarlığında toprağa verildi. 

Elda SASUN 

Tedavi gördüğü Miami’de, Türkiye’de gömülmek arzunu ifade eden Kamhi’nin naaşı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıyla, Türk bayrağına sarılı bir tabutla yurda gelmişti.

Pandemi sebebi ile törene katılım sınırlı sayıda oldu. Ailenin katılımıyla başlayan törende İstanbul Büyükşehir Başkanı Ekrem İmamoğlu, eski Başbakan Tansu Çiller, Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin, Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız ve İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan da törende hazır bulundu.

500. Yıl Vakfı Başkanı Silvyo Ovadya

Rav Sevi’nin duasından sonra 500. Yıl Vakfı Başkanı Silvyo Ovadya, Kamhi’nin yaşamını, hizmetlerini ve çalışmalarını özetleyen bir konuşma yaptı. “Baruh Dayan Emet” sözleriyle konuşmasını sonlandıran Ovadya’nın ardından Kamhi’nin oğlu Cefi Kamhi söz aldı: “Bu toprakların yetiştirdiği Türk Yahudi’si babam, bizleri gidişiyle üzmüştür ancak inanılmaz derecede gururlandırmıştır. Hem cemaatini, hem Türkiye Cumhuriyeti’nin bayrağını her yerde dalgalandırıp, barış dendiği vakit, diyalog dendiği vakit, görev dendiği vakit her yere yetişen, sağ-sol herhangi bir zihniyeti düşünmeyip tek bir prensibi olan; bütünlük, beraberlik, kardeşlik, dostluk (…) mesajı veren biriydi…” babasının hiçbir zaman siyaset düşünmediğini, hep “Devlet beni çağırdı” ifadesiyle hareket ettiğini belirten Cefi Kamhi “Yolun açık olsun. Ailene şerefli, onurlu bir isim bıraktın. Sağ ol!” sözleriyle babasını uğurladı.

 Cefi Kamhi

Törende son sözü ise Hahambaşı Rav İsak Haleva aldı. Üzüntülerini paylaşan Rav Haleva, Kamhi’yi son görüşünü anlattı: “Birkaç sene evvel, ofisimde beni ziyaret etmişti. Yaşlılığın sebep olduğu tahribata tanık olmak beni epeyce üzmüştü, belli etmemeye çalışmıştım. Hakkında pek çok şey söylenecek, onur madalyalarından, öncülüklerinden, hizmetlerinden söz edilecek, yazılacak. Ama ben onu her şeyden önce zarif bir beyefendi olarak hatırlayacağım. Bu zarafetin tabiiliğini anacağım.

 Hahambaşı Rav İsak Haleva

2003’te sinagoglarımıza yapılan saldırıdan hemen sonra ofisime gelişini ve desteğini çok zarif bir şekilde ifade edişini hiç unutmam. 

Jak Kamhi’nin birçok vasıfları vardır fakat bence en belirgin vasfı olağanüstü özverili, cesur bir yurt sever olmasıydı. Ülkemizin yararlarını canı pahasına savunmalarına, birçoğunuz gibi ben de canlı tanığı oldum. 

(…) Sözün sonuna geldik. Bedenini, binlerce kilometreden getirip ülkemizin toprağına emanet ediyoruz. Bugün, kişinin ölümünün, doğumundan daha belirgin olduğunu görüyoruz. 95 yıl önce doğan, sıradan bir bebeğin şimdi bir Jak Kamhi olarak ebedi âleme göç ederken, ardından bıraktığı izler kolayca silinmeyecek diye düşünüyorum. Kişi toprağa verilmeden başsağlığında bulunulmaz. Ama ben bugün ilk kez, bu geleneği bozuyorum, dilerim son olur. Başınız sağ olsun Kamhi Ailesi, başınız sağ olsun Jak Kamhi’nin dostları, sevenleri, başımız sağ olsun Türkiye!”

Jak Kamhi’nin naaşı, sadece aile ve yakın dostlarının katılımıyla Ulus Musevi Mezarlığında toprağa verildi.

https://www.salom.com.tr/haber-116126-jak_kamhiyi_ebediyete_ugurladik.html

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın