İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Gazeteci Cenk Mutluyakalı: Erdoğan iktidarı Kıbrıs’taki seçimlere müdahale ediyor

***Metinde yer alan görüşler yazar(lar)ına ait olup, HyeTert’in görüşlerini yansıtmak zorunda değildir.***
Kuzey Kıbrıs (KKTC) Başbakanı Ersin Tatar, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı, Kıbrıs’ın kuzeyine su temini projesinin boru hattı onarımı töreninde 46 yıldır kapalı olan Kapalı Maraş’ın bir bölümünün halka açılacağını duyurdular. Kıbrıslı siyasetçiler için dahi sürpriz olan açıklama adada büyük yankı uyandırırken Güney Kıbrıs (Kıbrıs Cumhuriyeti), Yunanistan, Rusya, AB ve BM; kararı BM Güvenlik Konseyi kararlarının ihlali olarak değerlendirdi. Asker kontrolünde bulunan ve yasak bölge olan Kapalı Maraş’ın sahil yolunun açılışı, pazar günü yapılacak seçimler öncesinde hükümeti sarstı. Bölge dün kısmen halkın ziyaretine de açıldı.

KKTC Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde Halkın Partisi (HP) koalisyon hükümetinden çekilme kararı aldı. Ayrıca, Dışişleri Bakanlığı da dahil hükümet ortaklarının böyle bir hamleden haberi olmadığı öne sürüldü.

Peki, Kapalı Maraş hamlesi ne anlama geliyor? Bu hamlenin 11 Ekim’de yapılacak seçimlerle ilgisi var mı? 46 yıldır kapalı olan bir alan BM kararına rağmen nasıl açılacak? Tüm bu soruları Kıbrıs’ta yayın yapan Yenidüzen Genel Yayın Yönetmeni Cenk Mutluyakalı ile konuştuk.

Mutluyakalı, Maraş’ın açılmasının, siyasi ve hukuki düzlemde çok daha derinlemesine bir sonuç gerektirdiğini söylerken, Türkiye’nin aslında “Maraş’ı açma” kararı olmadığını belirtti.

Fotoğraf: Cenk Mutluyakalı’nın kişisel arşivi

“AÇILAN SADACE SAHİL YOLU”

Asker kontrolündeki Maraş’ta, sadece sahil yolunun halkın ziyaretine açıldığına dikkat çeken Mutluyakalı, bu durumu “Maraş açılıyor” gibi sunmanın yalnızca algı yaratmak olduğunu ifade etti. Maraş meselesini Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararları ya da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesindeki davalardan bağımsız düşünmenin mümkün olmadığının altını çizen Mutluyakalı, “Maraş’ı açmak için yasal sakinleriyle müzakereye, Birleşmiş Milletlerle uzlaşıya, çok ciddi siyasi, hukuki süreçlere ihtiyaç vardır” dedi.

SEÇİM HAMLESİ OLARAK GÜNDEMDE

Gazeteci Mutluyakalı, bu şekilde Kıbrıs’ın kuzeyinde seçimlere yönelik bir hamle yapıldığını vurgulayarak “Kapalı Maraş’ta geçmişte de buna benzer adımlar atılmış; ya bir plaj açılmış, ya da benzeri yüzeysel kararlar alınmıştır. Şimdi yapılan da hem uluslararası camiayı biraz dürtmek, hem de Kıbrıs’taki seçimlerde bir aday lehine ortam yaratmaktır” dedi.

DIŞİŞLERİ BAKANININ DAHİ HABERİ YOK

Koalisyon ortağı olan Halkın Partisinin Maraş kararının ardından hükümetten çekilmesini de değerlendiren Cenk Mutluyakalı şöyle devam etti: “HP, bugünkü hükümetin de bir anlamda kurucusu olmuştu. Bir yıl önce ‘dörtlü koalisyon’u düşürerek Ersin Tatar’ı başbakan yapan da yine aynı partiydi. Burada en dikkat çekici mesele Maraş’a yönelik adımdan hükümet ortağının haberinin olmamasıdır. Üstelik Halkın Partisi adına Başbakan Yardımcısı Kudret Özersay, Maraş açılımını siyasetinin odağına almış bir uluslararası hukuk uzmanıdır. Dışişleri Bakanı da ‘Maraş açılımı bu değil’ diyor. Üstelik bilgisi yok. Sorgulanması gereken mesele Türkiye tarafından Kıbrıs’ın kuzeyi için tasarlanan demokrasidir. Bir ülkenin dışişleri bakanı, ki Maraş açılım projesini yürütüyor, gelişmelerden habersizken, Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi, T.C. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “Talimatlarınızı bekliyoruz” diyor. Bu görüntüde ‘KKTC’nin konumu ne oluyor?’”

ERDOĞAN “RAY DEĞİŞİKLİĞİ” DÜŞÜNCESİNDE

Gazeteci Cenk Mutluyakalı, Erdoğan iktidarının seçimlere müdahale ettiği tartışmalarını ise şöyle yorumladı:

“Türkiye’deki AKP yönetimi ve Erdoğan, Kıbrıs’a yönelik bir ‘ray değişikliği’ düşüncesi içerisinde olabilir. Bu nedenle, Birleşmiş Milletlerin ve tüm dünyanın tanıdığı Kıbrıslı Türk liderinin seçiminde, kendine uyumlu bir aday isteyebilir. Türkiye, Kıbrıs’ın garantörlerinden biridir. Ancak adada da bir irade vardır. Bir adayın seçilmesine yönelik böylesi bir müdahale, Kıbrıslı Türklerin eşitlik ve varlık mücadelesini yaralar. Adanın kuzeyinde son bir aydır ‘Ankara müdahalesi gölgesinde bir seçim’ var. Kıbrıslı Türkler kendi kararlarını, kendisi verebilir.”

MİLLETVEKİLLERİ: BİR OYUN OYNANDI

Öte yandan gelişmeler birçok Kıbrıslı siyasetçinin de tepkilerine yol açtı. Mecliste temsil edilen siyasi partilerin milletvekilleri ve temsilcileri, Kapalı Maraş’ın açılma tartışmaları ile gerilen siyasi atmosferi Yenidüzen Gazetesinden Aygün Bahar Ökmen’e değerlendirdi.

CTP Milletvekili Erkut Şahali: Bir oyun oynandı ve Sayın Erdoğan’ın talimatları ile hareket edenler Sayın Başbakan Tatar’ın talimatları doğrultusunda iş göreceklermiş gibi bir görüntü yaratıldı. Trajikomik bir durumdu.

TDP Milletvekili Zeki Çeler: Ortadoğu’da gücünü kaybetmemesi adına T.C’nin adanın jeopolitik konumunu kullanma, hakimiyet ihtiyaç ve isteği kendince haklı olabilir. Ancak Türkiye bu talebini maalesef bizim iç siyasetimizi yönlendirerek yapmaktadır. Türkiye, toplumlar arasında uçurum yaratmak yerine, bunu aslında sevgi ve kardeşlik bağıyla nasıl güçlendirebilir sorusunun cevabını bulmalıdır”

HP Genel Sekreteri Jale Refik Rogers: Hükümet ortağı olarak Halkın Partisi, Maraş’ın açılması için atılan adımlardan önceden haberdar edilmedi, Ersin Tatar, bu konuyu seçim malzemesi olarak kullandı.

DP Genel Sekreteri Afet Özcafer: Net bir şekilde görüldüğü üzere bu açıklama cumhurbaşkanlığı seçimine yönelik bir açıklamadır.

46 YILDIR KAPALI

Maraş veya Varoşa, 1974 öncesi Akdeniz’in en ünlü tatil merkezlerinden biriydi. Maraş, 13 Ağustos 1974’te İkinci Kıbrıs Harekatı sırasında Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından ele geçirildi ve bölgenin Kıbrıslı Rumlardan oluşan halkı güneye göç etti. Kıbrıs’ın bölünmesinin ardından Maraş askeri yasak bölge ilan edildi.

Birleşmiş Milletler tarafından denetlenen Maraş’ta taşınmazları bulunan Kıbrıslı Rumlar, Türkiye’nin AİHM’nin yargı yetkisini tanımaya başlamasıyla 1990’dan itibaren dava başvurusunda bulunmaya başladı. AİHM bu başvurular arasında pilot olarak seçtiği Loizidou davasında 1996’da açıkladığı kararında, Türkiye’nin, Rumların mülkiyet haklarını ihlal ettiğine hükmetti. Kıbrıs’ta da bu sorunun çözümü için bir Taşınmaz Mal Komisyonu kurulmuştu. (İstanbul/EVRENSEL)


Evrensel Gazetesi

Yorumlar kapatıldı.