İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Boykot kampanyasındaki gizli ayrıntı

***HyeTert, bu kaynağın ve/veya içeriğin yanlış ve/veya yanıltıcı bilgiler ve/veya soykırım inkarcılığı, ırkçılık, ayrımcılık ya da nefret suçu içerdiği/yaydığı kanısındadır. Metni paylaşmadan önce bu uyarıları göz önüne alarak, içeriği ve/veya kaynağı güvenilir kaynaklardan kontrol ediniz.***

FERHAT ÜNLÜ

Ermenistan’ın, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından eğitilen Azerbaycan ordusunun işgal altındaki Dağlık Karabağ’daki yedi reyondan birini ve 14 köyü kurtarması üzerine başlattığı Türk mallarını boykot kampanyasında çok ilginç bir ayrıntı var.

Ermenistan‘ın 27 Eylül’de Azerbaycan’a başlattığı saldırının ardından Azeri ordusu, Türk ordusunun verdiği eğitimler, Karabağ’ın işgal altında olmasından kaynaklanan haklılık, Türk SİHA’larının desteği ve harp bilgisi gibi etkenlerle

Dağlık Karabağ‘da gözle görülür bir askeri avantaj elde edince Erivan, derhal Türk mallarını boykot çağrısında bulunmuştu.

Twitter’da viral olan o meşhur kampanya görselini hatırlatalım önce:

Türk F-16’sının, Türk tankının ve Türk mermisinin üzerine Türk markalarını yazmışlar ve İngilizce aynen şöyle demişlerdi:

“Bu markaları almayı bırakın, sivilleri öldüren Türk ordusunu donatmış oluyorsunuz.”

Sivilleri öldürme iftirasının Türk ordusunun üzerine yapışmayacağı izahtan vareste. Güneş balçıkla sıvanmaz çünkü. Dünyanın en kuvvetli ordularından birine sahibiz, ama aynı zamanda en merhametlisiyiz de… Bunu Suriye ve Libyasahalarında ziyadesiyle gösterdik.

Ayrıca kişi kendinden bilirmiş ya, Gence’de ve Berde’de sivil yerleşim yerlerine füze atan kendileriydi. (Gence’ye düşen füzelerden dördü patladı, ikisi patlamadı) Cephede kaybedince sivillere saldırmaya başladıklarını tüm dünya biliyor. Şayet Azerbaycan böyle bir şey yapsaydı bölgeye uluslararası müdahale seçeneğini bile konuşurlardı.

TÜRK MARKASI AMA BİR ‘ERMENİ’YE AİT

Şimdi asıl konumuza, boykot kampanyasının görseline tekrar dönelim. Orada bir marka var, logosundan da belli olduğu üzere bir alüminyum devinin markası: Saray. “Bu malları Türkler üretiyor, almayın” diyen Ermenistan’ın atladığı çok önemli bir detay var Saray’la ilgili. Saray şirketi, bir Türk işadamına değil, bir ‘Türkiye Ermenisi’ne ait. Burada yaşayan, burada mutlu olan, bir Türk kadar Türkiye sevdalısı olan bir Ermeni kökenli vatandaşımıza… Bu konuda beni uyandıran gazeteci-yazar Samed Karagöz oldu. “Boykota Saray’ı da koymuşlar, belli ki farkında bile değiller” dedi.

Bu nüans şu açıdan önemli: Ermenistan yönetiminin anlayamadığı bir şey var. Türkiye, Hrant Dink gibi bu ülkeyi seven Ermeni kökenli vatandaşlarımızın da vatanı. Bu insanlar, etnik olarak Türk değiller, dinleri de İslamiyet değil. Ama bu ülkenin ruhuna sıkı sıkıya bağlılar. Türkiye’yi, Türkleri boykot ettireceğiz diye kendi etnik kökenlerinden gelen insanları da ötekileştirmiş oluyorlar. Tıpkı Karabağ’daki saldırılarda Ermeni kökenlileri yaraladıkları gibi…

Türkiye; değil vatanımızdaki Ermenilere, Ermenistan halkına ve hatta diasporada olup da Türkiye düşmanı olmayan her Ermeni’ye kucak açan ve açacak bir ülke. Ermenistan yönetiminin boykot görseli bu yönüyle bir bumerang. Ve bize attıkları bumerang, kendilerine, gözden kaçan kritik ayrıntılarla geri dönüyor.

https://www.sabah.com.tr/yazarlar/ferhat-unlu/2020/10/06/boykot-kampanyasindaki-gizli-ayrinti

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın