İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

LÜTFEN MASKE, MESAFE VE HİJYEN KURALLARINA UYALIM

***HyeTert, bu kaynağın ve/veya içeriğin yanlış ve/veya yanıltıcı bilgiler ve/veya soykırım inkarcılığı, ırkçılık, ayrımcılık ya da nefret suçu içerdiği/yaydığı kanısındadır. Metni paylaşmadan önce bu uyarıları göz önüne alarak, içeriği ve/veya kaynağı güvenilir kaynaklardan kontrol ediniz.***

Cabbar ŞIKTAŞ

LÜTFEN MASKE, MESAFE VE HİJYEN KURALLARINA UYALIM

Öncelikle Allah bütün insanlıktan bu hastalığı uzak etsin.

Öyle bir hastalık ki, insanlar bir tarata, görünmeyen düşman bir tarafta ama o görünmeyen virüs biz insanlardan daha güçlü, daha şanslı, daha akıllı.

Biz insanlar görmediğimiz virüse kabadayılık yaparak kurallara uymuyoruz. Ve bize bulaşmaz dediğimiz bir anda bulaşıyor ve kimimizi öldürüyor, kimimizi günlerce esareti altında tutuyor.

Çok kurnaz ve güçlü, görünmezlik avantajı ile kurallara uymayanları ansızın yakalıyor ve akciğerini ele geçirip nefesini keserek öldürüyor.

Aslında ele geçirdiği kişiyi öldürmek istemez. Çünkü virüse yakalanan kişi ölünce virüs de ölür. Doğal olarak kişi yaşarsa virüs de yaşar. Ama her bünye bir değil, kimi bu acıya dayanıyor, kimi pes edip yaşamını yitiriyor.

Kabul etmemiz gerekir ki, biz bu işi daha ilk gününden beri hafife aldık, “atın ölümü arpadan olsun” misali görmediğimiz virüse kafa atarak dalga geçtik, maskemizi kolumuza, cebimize, çenemize, boynumuza taktık. Bizi uyaran görevlilere gider yaparak racon kestik. Virüs de hiç telaş yapmadan ufak ufak sardı sarmaladı her tarafımızı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca belki de 6 ayda 6 yıl yaşlandı. Dilinde tüy bitti. En çok da kendi çalışma arkadaşları onu provoke etti. Gelinen nokta artık gizlenecek, yok sayılacak, umursanılmayacak düzeyde değil. Artık etrafımızda ölenlerin sayısını bile karıştırır olduk, hatta genel çoğunluk gerçek rakamların açıklanmadığını savunuyor.

Bari şimdi aklımız başımıza gelsin ve pandemiyle mücadelede azıcık duyarlı olalım.

Maske takmaya, sosyal mesafeye ve hijyen kurallarına dikkat edelim.

EKONOMİMİZ İYİ DEĞİL

Pandemi çıktığında sektörlerin ayakta durabilmesi için çekilen krediler 6 ay ödemesizdi.  Ödemeler bu aydan sonra başlıyor. 

Şartlar ortada, işsizlik bir hayli fazla, bazı sektörlerin ticareti iyi olsa da bu genele yayılmış değildir. 

AK Parti hükümeti kısa çalışma programı kapsamında birtakım destekler verildi ama iş durgunluğu işleri çıkmaza sokuyor.

Umarız yarınlar güzel olur.

Umarız global sorun ülkemizde daha az hissedilir.

SURİYE’DE SAVAŞ BİTTİYSE MİSAFİRLER GİTSİN ARTIK

Suriye’de artık çatışma yok, ülkemizde olan hain saldırılar Suriye’de bile yok, artık Suriyeliler kendi vatanlarına gitsinler. En azından onlara harcadığımız paraları kendi insanımıza harcarız.

Suriyeli, Afgan, Ermeni ve daha bir dünya mültecinin bizleri sömürmesine göz yummayalım.

Bazı terör uzantıları bu durumdan rahatsız değiller. Çünkü gelen mülteciler arasında saklanan yüzlerce terör unsuru barınıyor. IŞİD militanlarının binlercesi, bu göç dalgası içinde ülkemize giriş yaptılar. Sakalını kesen normal Suriyeli biri gibi aramızda dolaşıyor.

Artık olan oldu, artık geçmişi sorgulamanın manası da yok, şimdi Suriye’de savaş yoksa, her şey normale döndüyse, ülkemizde bu zamana kadar ekmeğimizi paylaştığımız Suriyeliler bayramlarda tatile gittikleri ülkelerine geri dönsünler artık… Elbette bir tek Suriyeliler değil. Afganlar da aynı durumda. Sığınmacıların ülkeye girişinde yöntemsiz bir politika izlendi ve olan bizlere oldu, ülkenin demografik yapısını bozan milyonlarca sığınmacı ülkemizin birçok şehrini yaşanmaz hale getirdiler.

Her fırsatta bizlere düşmanlığını gizlemeyen, her fırsatta saldırıp öldürmekten geri kalmayan Ermenistan Ermenilerini hepimiz biliyoruz. Şu an itibariyle Ermenistan’dan 100 binin üzerinde Ermeni’nin ülkemize gelerek çalışması akıl alır gibi değil.

Bu ihanetçi insanların ülkemizdeki terör unsurları ile bağlantıları da azımsanmayacak düzeydedir.

83 milyonun nafakasını kim oldukları bilinmeyen kişilere aktarılmasın dediğimizde, faşizan söylemlerle karşı çıkanların, aslında ülkemizin kalkınmaması, başının beladan kurtulmaması için söylediklerini anlayacak kadar öngörüye sahibiz.

Bir eli yağda, bir eli balda, bir gün FETÖ’nün değirmenine su taşıyan, bir gün IŞİD bizim öfkeli gençlerimizdir diyen, bir gün PKK ile işbirliği içende olan art niyetli kişilerin bu ülkenin geleceğini karatmasına müsaade edilmemelidir.

https://yesiligdir.com/yazar/yazi/7663#

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın