Camiler birer ibadethanedir. Bu ibadethanelerin müdavimlerinin çoğu yaşlılardır. Bundan dolayı aşırı soğuk ve sıcaklardan daha kolay etkilenen yaşlılarımız camiye geldiği için klimaların yaz-kış açık olması gerekiyor. Son özelleştirmeyle birlikte camilerin ısıtma ve soğutma sorununu haberlerde görmeye başladık. Akıllara “Özelleştirme ibadetlerimize de mi vurdu” sorusu geliyor. Camilerin ısıtma ve soğutmayla ilgili elektrik tüketim bedelinin bütçeden ödenmesi gerekiyor. Hem cemaat ve cami imamı huzurlu bir ortamda ibadetlerini yapmış olur. Bir tarafta insanların titreyerek veya terleyerek namaz kılması, dua etmesi mümkün değil. Bu sorunlar nedeniyle camiye gelmekten kaçınılacak ve cemaatle namaz kılma sorunu ortaya çıkacak. Cami imamı bu durumda zaman zaman cemaatle karşı karşıya gelmektedir. Bu sorunu gidermek için cami imamı idare ile görüşüyor ve bunun sonucunda idareden aldığı cevap ise paranın cemaatten karşılanması yönünde oluyor. Durumun vahameti ortadayken caminin bütçesi olmadığını ve gelenin de maddi durumunun iyi olmadığını görüyoruz. Müftülükler bir yandan sürekli imamları ısıtma sistemi konusunda ikaz ediyor. Bunun sonucunda da imam ve cemaat karşı karşıya geliyor. Müftülerin makam odalarında yazın Tatvan serinliği, kışın ise Suudi Arabistan sıcak iklimi gibi otururken camii imamının zor durumda kalmasına aldırış bile etmiyorlar.
2013 yılında Bakanlar Kurulu tarafından alınan kararla 400 kilise ve sinagogun faturalarının devlet tarafından ödenme kararı alınmış. Yani devlet, sinagogların ve kiliselerin ödemesini yapıyorum ama sizler camide ısınma konusunda ne yapıyorsanız yapın anlamında bir tavır takınıyor. Diyanet hayırseverler tarafından yapılan camileri bünyesine alıyor, cami altlarında olan dükkânların gelirini vakfına aktarıyor ama caminin ısıtma sistemini vakıftan ödemiyor. Aslında ısınma sistemi parası imam ve cemaatin karşı karşıya gelmemesi için Diyanet bütçesinden karşılanmalıdır.
Bu sorunun giderilmesi için elektrik enerjisi kullanılan camilerimizin tüketilen bedelleri 4628 sayılı elektrik yasası kanunun17. Maddesinde yasal düzenleme yapması gerekmektedir. Bu yasal düzeltme AK Parti hükümetine düşer. Bu yasanın düzenlenmesi meclise getirilse inanıyorum ki tüm siyasi partiler destek verecektir. Bu sorun yılların sorunudur. 18 yıldır iktidarda olan muhafazakâr bir parti camilerin ısınma sorununu halledemediyse bu Müslümanların değil iktidarın sorunudur. Din görevlilerinin hepsi bu konuda mağdur oluyor. Onların talebi yasanın düzenlemesi ve mağduriyetlerinin giderilmesidir.
Ayrıca her Cuma namazı sonrası imamların görevlendirdiği kişiler tarafından toplanan paralar Diyanet yetkililerine teslim ediyor. Bu paralarda Diyanet Vakfına aktarılıyor. Kiralanan dükkânların gelirleri de Diyanet vakfına gidiyor ama Diyanet ve Diyanet Vakfı elektrik, su masrafı için bir kuruş vermeyip sürekli vatandaşa camiye gidin diye akıl veriyor. Ne zaman ki bir caminin elektrikleri kesilirse işte o zaman Diyanet’in aklı başına gelir.
http://www.guneydoguguncel.com/ozellestirme-camileri-mi-vurdu/
İlk yorum yapan siz olun