İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Türkiye Beyrut’taki sembol mabetlerin onarımına talip

Türkiye, Lübnan’da geçen hafta yaşanan büyük patlamanın hasara yol açtığı başkent Beyrut’un sembolleri niteliğindeki Muhammed el-Emin Camisi ve Meceriyye Kilisesi’nin onarımını üstlenmek istiyor. 

Enes Canlı, Mahmut Geldi  

Beyrut

Beyrut’un kalbi konumundaki Şehitler Meydanı’nda yer alan Muhammed el-Emin Camisi‘nin ucunda hilal nişaneli minaresi ve hemen yanındaki çan kulesinin ucundaki “haçıyla” Meceriyye Kilisesi’nin aynı kare içinde yer aldığı fotoğraf, Lübnan’daki inanç çeşitliliğini anlatmak için sıkça kullanılıyor.

Ülkedeki tarihi felaketlerden biri olarak nitelendirilen Beyrut Limanı‘ndaki korkunç patlama, çevresindeki binlerce yapıyı harabeye çevirdiği gibi yaklaşık 2 kilometre mesafede yer alan Müslüman ve Hristiyanların ortak hayat ve hoşgörü sembollerinden bu 2 ibadethanede de hasara yol açtı.

Türkiye’nin Beyrut Büyükelçisi Hakan Çakıl, Lübnan’a yardım çalışmaları kapsamında Beyrut’ta bulunan Türk Kızılay ekibiyle birlikte Muhammed Emin Camisi ve Meceriyye Kilisesi’ne gerçekleştirdiği ziyaretinde AA’ya değerlendirmelerde bulundu.

Çakıl, Lübnanlı Müslüman ve Hristiyan dini otoritelere başvurarak bu iki ibadethanenin onarımı için Türkiye’nin talip olacağını söyledi.

İznik Çinilerinin süslediği Muhammed Emin Camisi

Başkent Beyrut’u ziyaret edenleri, kentin göbeğindeki Şehitler Meydanı’nın hemen yanında sarı taştan dış cephesi, minareleri, kemerleri ve mavi çinilerden kubbeleriyle Muhammed Emin Camisi karşılıyor.

Ülkede 1975-1990 yılları arasında yaşanan iç savaşının ardından göreve gelen eski Başbakan Refik Hariri’nin yeniden imar çalışmalarının bir parçası olarak şehre sembolik bir önem kazandırmak üzere planlanan Muhammed Emin Camisi, temelini attıktan sonra 2005 yılında konvoyuna yaklaşık bir tonluk patlayıcıyla bombalı araçla düzenlenen saldırıda hayatını kaybeden Hariri’nin ölümünden 3 yıl sonra ibadete açıldı.

Hariri’nin naaşı da bu caminin hemen yanındaki mezara defnedildi.

Büyükelçi Çakıl, kendisinin diplomat olarak Beyrut’ta görev yaptığı 2000-2004 yıllarında İznik Çini Vakfı’nın çinilerini yaptığını ve buranın İstanbul’daki Sultanahmet Camisi’nden esinlenerek tasarlandığı bilgilerini paylaştı.

Camideki hasarı yerinde inceleyen Çakıl, caminin yapı olarak büyük zarar görmediğini ancak kadınlar bölümündeki mescidin tavanının çöktüğünü, aynı şekilde iç bölümlerde hasarların oluştuğunu aktardı.

Çakıl, birkaç gün önce Beyrut’u ziyaret eden Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun talimatları doğrultusunda, bu mabedin onarımı için Türkiye’nin Lübnan’daki camilerden sorumlu Lübnan Fetva Kurulu’na resmi mektup yazacağını ve kendisinin de bizzat Lübnan Başmüftüsü Abdullatif Deryan ile yapacağı görüşmede bu talebi ileteceğini kaydetti.

Cami’nin duvar komşusu Meceriyye Kilisesi

Beyrut’un merkezindeki caminin hemen yanında bulunan tarihi Meceriye Kilisesi, Lübnan’daki Katolik mezhebine mensup Maruni Hristiyanların eski ve sembolik ibadethanesi olarak biliniyor.

Büyükelçi Çakıl, Muhammed Emin Camisi’ndeki ziyaretinin ardından 19’uncu yüzyılın ortalarında inşa edilmiş ve patlamanın etkisiyle camları süsleyen renkli vitray figürleri kırılmış durumdaki Meceriyye Kilisesi’ne geçti.

Kiliseyi ziyaret eden Çakıl, görevlilerden hasara ilişkin bilgi aldı ve Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun talimatları doğrultusunda Türkiye’nin bu mabedi tamir etmek için talip olduğunu aktardı.

Büyükelçi Çakıl, Meceriyye Klisesi ve Muhammed el-Emin Camisi’nin onarımı için istekli olduklarını, Lübnan’daki dini otoritelere hem yazılı hem sözlü olarak bilgi vereceğini paylaştı.

Türkiye’deki Diyanet İşleri Başkanı’nın mevkidaşı Lübnan Fetva Kurulu Başkanı Abdüllatif ed-Deryan’a ve Lübnan Maruni Patriği Beşara Butrus er-Rai’ye yazılı mesaj gönderdikten sonra kendilerini ziyaret ederek bu isteği aktaracaklarına işaret eden Çakıl, “Lübnan’a yönelik siyasetimizde mezhep ve din ayrımı yapmıyoruz. Bizim için Müslüman ya da Hristiyan fark etmeksizin herkes Lübnanlıdır.” dedi.

Beyrut Limanı’ndaki patlama

Beyrut Limanı’nda 4 Ağustos’ta patlayıcı maddelerin bulunduğu 12 numaralı depoda önce yangın çıkmış ardından tüm kenti sarsan çok güçlü patlama meydana gelmişti.

Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn, patlamaya 6 yıldır Beyrut Limanı’ndaki bir depoda tutulan 2 bin 750 ton amonyum nitrat maddesinin yol açtığını söylemişti.

Lübnan makamlarının resmi açıklamalarına göre, 170’ten fazla kişi hayatını kaybetmiş ve 30-40 kişi kaybolmuştu. Yaklaşık 6 bin yaralıdan 120’sinin yoğun bakımdaki tedavileri sürüyor ve 1500 civarında da özel tedavi isteyen yaralı mevcut.

Lübnan resmi makamları patlamaya saldırıdan ziyade “ihmalin yol açtığını” değerlendirmiş, bunun üzerine Lübnan sokağında sorumluların cezalandırılmasını talep eden protestolar yaşanmıştı.

Protestolar sonucunda, Lübnan Başbakanı Hasan Diyab hükümeti cumhurbaşkanına istifasını sunmuştu

https://www.aa.com.tr/tr/dunya/turkiye-beyruttaki-sembol-mabetlerin-onarimina-talip/1940172

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın