İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Ermeenistan Başbakanı’nın Sevr hakkındaki mesajı – Ermenistan Kamu Radyosu

Sevr Antlaşması tarihi bir olgudur, Sevr’i anmak ve mefhumuna sadık kalmak görevimizdir

Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Sevr Antlaşması’nın imzalanmasının 100. yıldönümüne ithafen konferansa katılanlara bir mesaj gönderdi.

“Sevgili yurttaşlar,

Sevr Antlaşması’nın imzalanmasının 100. yıldönümüne adanan konferansın tüm katılımcılarını selamlıyorum.

Bu önemli etkinliğe önayak olduğunuz için derin şükranlarımı sunuyorum.

Sevr Antlaşması, Ermeni halkının modern tarihinde önemli bir yere sahiptir.

Bilimsel araştırma ve analiz konusu olmaya devam etmesi tesadüf değildir.

Bu nedenle, bir asır önce imzalanan bu belgeye ve ondan önceki olaylara ilişkin bilim adamlarımızın tarafsız analizlerinin hem halkımıza hem de daha geniş uluslararası topluluğa ulaşılır olması çok önemlidir.

Bugünkü konferans tam da bu amaca hizmet etmektedir. Herkese bu çalışmalarda başarılar, verimli tartışmalar, yeni ve önemli bulgular diliyorum.

Sevr Antlaşması tarihsel bir gerçektir. Bugüne kadar da öyle kalmıştır.

Bu belgenin Ermeni halkı için önemi nedir? Neden hâlâ ilgi odağımızdadır?

Birincisi, Sevr Antlaşması, insanlık tarihinin en dramatik sayfalarından biri olan Birinci Dünya Savaşı sonrasında, savaşın bitiminden iki yıl sonra imzalandı.

Versay Antlaşması’nın Avrupa’da barışı tesis etmesi gibi, Sevr Antlaşması da Osmanlı İmparatorluğu’nun eski Ön Asya topraklarında barışın tesisine yönelikti.

Bölge halklarının savaş nedeniyle çektiği acılara ve mahrumiyete son vermiş olup, “Lanetli yılların” sonunu işaret ediyordu.

Avrupa’daki Versay Antlaşması gibi, Sevr Antlaşması da bölgede yeni bir devletlerarası ilişkiler sistemi yarattı.

Ön Asya’da sadece barış için değil, adalet için de yeni ilkeler ve değerler getirdi.

Antlaşma, zamanın en gelişmiş fikirlerine dayanıyordu.

Buradaki temel nokta, halkların kendi kaderini tayin etme ilkesi ve ulusların eşitliğiydi.

İmparatorlukların dayattığı asırlık köleliğe son vererek bölge halklarına özgürlük ve bağımsızlık verdi.

Dahası, tarihi topraklarda ulus-devlet kurma hakkını vererek, bölgedeki Müslüman ve Hıristiyan halkların bir arada yaşaması, barışçıl birlikteliği, bölgenin medeniyet çeşitliliğinin korunması ve gelişmesi için elverişli koşullar yarattı.

İkincisi, Sevr Antlaşması, Ermenistan’ın bağımsızlığını tanıyan ve tasdik eden uluslararası bir belgedir.

Ermenistan Cumhuriyeti bu belgeye eşit taraf olarak katıldı.

Bağımsızlığını kaybetmesinden yüzyıllar sonra, Ermenistan yöneticileri ilk kez dünyanın büyük güçleriyle uluslararası bir antlaşma imzaladılar.

Ermenistan Cumhuriyeti, antlaşmada belirtilen sınırlar dâhilinde, uluslararası hukukun eşit bir öznesi olan uluslararası ilişkilerin tam üyesi olarak tanınmıştır.

Antlaşmaya taraf olarak, Ermenistan’ın ve Ermeni halkının Birinci Dünya Savaşı’nda Müttefiklerin zaferine ve barışın tesisine olan katkıları kabul edilmiştir.

Uluslararası ilişkilerde ve savaş sonrası dünya yönetiminde Ermeni halkının rolünün doğru bir şekilde değerlendirildiği vurgulanmaktaydı.

Üçüncüsü, Sevr Antlaşması’nın 89. Maddesinde, Ermeni halkının binlerce yıldır oluştuğu, yaşadığı, bir devlet ve kültür yaratmış olduğu Ermenistan Yüksek Platosu ile tartışmasız tarihi bağı kanıtlanmış ve tasdik edilmiştir

Son olarak, Sevr Antlaşması, Osmanlı İmparatorluğu’nun Ermeni halkını yok ederek “Ermeni sorunu” nu çözmeye çalıştığı Ermeni Soykırımı yıllarını takip eden dönemde imzalanmıştır.

Ermeni halkı en acımasız ve insanlık dışı eziyetlere maruz kaldı.

Devasa kayıplar verdi.

Sevr Antlaşması ise, soykırımın sonuçlarının üstesinden gelmenin yolunu açmaktaydı.

“Ermeni sorunu” Ermeni halkının tarihi vatanında bağımsız bir devletin kurulmasıyla hakkaniyetli bir şekilde çözülmüştü.

Tarihsel adalet yeniden tesis ediliyordu.

Halkımızın ekonomik ve demografik potansiyelinin, normal gelişiminin geri kazanılması için elverişli koşullar yaratılmıştı.

Sevr Antlaşması hiçbir zaman uygulanmamasına rağmen, bağımsız bir devletin yeniden teşekkülüne giden yolumuzu yansıtan tarihsel bir gerçek olarak var olmaya devam etmektedir. Onu hatırlamak, bilincinde olmak ve mefhumuna sadık kalmak bizim görevimizdir”


Ermenistan Kamu Radyosu

Yorumlar kapatıldı.