İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Lübnan (Bir Küçük Devletçik)

***Metinde yer alan görüşler yazar(lar)ına ait olup, HyeTert’in görüşlerini yansıtmak zorunda değildir.***

HASAN KAZGI

   Değerli okurlarım, Lübnan’ın başkentindeki Beyrut Limanı’nda patlayıcıların bulunduğu bir depoda büyük bir patlama meydana geldi. Lübnan patlamadan ölenlerin sayısının 100’e yaralananların sayısının ise 4 bine yükseldiğini duyurdu. Ölenlere Allah’tan rahmet, yaralılara da acil şifalar diliyorum. 

Lübnan gündeme gelince az buçuk bilgim vardı ama merak ettim, nasıl bir devlet, yönetimi, yüzölçümü, etnik yapısı dini vs detaylı bir araştırma yapmaya çalıştım ve sizler ile paylaşıyorum.

Başkent: Beyrut Yüzölçümü: 10.400 km²
Nüfus: 6 Milyon küsür civarındadır. 
Para birimi: Lübnan Sterlini Dili: Arapça (resmi), Fransızca, İngilizce, Ermenice Kuruluş: 22 Kasım 1943

Lübnan Cumhuriyeti, Doğu Akdeniz kıyısında bir Arap ve Orta Doğu ülkesi. Başkenti Beyrut’tur. Tarihteki Fenike uygarlığının vatanı Lübnan ve kıyıları olup bir liman kenti/devletidir. Kuzeyinde ve doğusunda Suriye, güneyinde İsrail yer alır.  Lübnan’ın ulusal ve resmî dili Arapçadır. Lübnanlıların ekseriyeti, ana dil Arapçanın yanı sıra Fransızca ve İngilizce konuşabilmektedir. Zira ülkede anaokulundan itibaren yabancı dil öğrenimi mecburdur. Osmanlı’nın yıkılmasından sonra Fransız sömürgesi olan Lübnan’da çoğunlukla kullanılan yabancı dil İngilizce olmasına karşın üst ve orta sınıflarda Fransızca daha yaygın olarak bilinir ve konuşulur. Lübnan, Fransızca konuşan ülkeler topluluğu (Frankofon) içerisinde yer alır. Bugün nüfusun %20’si Fransızca bilmektedir. 

Lübnan’ın nüfusu tahminen 6.185.000’dür Lübnan %93 Arap nüfusuyla etnik açıdan homojen bir ülkedir. Araplar; Lübnanlı Arapları, Filistinli mültecileri, Suriyelileri ve başka göçmen Arap cemiyetleri de içine alır. İç savaştan önce Lübnan’da Hristiyanların ve Müslümanların sayısı hemen hemen eşitti. 

Şimdi Müslümanlar çoğunlukta ve Müslüman nüfus içinde de artık Şiiler çoğunlukta. Halkın tahminen %54’si Müslüman, %40.4’u Hristiyan, %5.6’ü ise Dürzidir. 

Lübnan İç Savaşından dolayı oluşan göç ve demografik değişiklikten, dolayı Hristiyanların sayısı hızla azalmıştır ve Müslümanların (özellikle Şiilerin) sayısı hızla artmıştır. Hristiyanlar hem nüfus ve hem de oran olarak azalmaya devam etmektedir. Beyrut, bugün iki milyona yaklaşan nüfusuyla Lübnan’daki tüm mezheplerin yaşadığı kozmopolit bir şehir haline dönüşmüştür.

Lübnan, Ortadoğu’nun etnik ve dini açıdan en karışık ülkelerinden biri. Bu karmaşık nüfus yapısı çatışmaların da başlıca sebebi. Osmanlı İmparatorluğu’nun dağılması sürecinde Fransız mandası olan Lübnan, İkinci Dünya Savaşı döneminde, 1943 yılında bağımsızlığını kazandı.
Ülkenin karışık nüfus yapısı, temsile de yansıyor. Lübnan’da cumhurbaşkanı Maruni Hristiyan, başbakan Sünni Müslüman ve meclis başkanı Şii. Ama bu siyasi yapılanma, Lübnan’daki iç çatışmaların ve komşu ülkelerin müdahalelerin de başlıca sebebidir.

1975 yılında başlayan iç savaş 1990’ların başına kadar sürdü. Çatışmalar 150 bin kişinin öldü bir milyon kişininde yaralanmasına neden oldu. İç savaşın ana aktörleri İsrail, Suriye ve Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) oldu. Lübnan iç savaşı, dinsel-mezhepsel çatışmaların, ideolojik ve bölgesel güç dengeleriyle derinleştiği bir savaştı. FKÖ savaşçıları, bir yandan siyasete müdahale ederken, diğer yandan Filistinli Mültecileri silahlandırırdı. Karşı gruplar arasındaki silahlanma yarışı çatışmalara dönüştü. Komşu ülkeler Suriye ve İsrail de savaşa dahil oldu. 

Lübnan,da artan müslüman şii grubun temsilcisi Hizbullah, İsrail-Lübnan sınırındaki bir dizi İsrail kasabasına ve kentine roketli saldırılarda bulundu. Bunu İsrail topraklarına yapılan baskınlar izledi. Bu baskınlar sırasında Hizbullah’ın sekiz İsrail askerini öldürerek ikisini esir alması, İsrail’in ülkeye yönelik 34 günlük hava ve kara saldırısıyla sonuçlandı.
İsrail saldırıları Beyrut Havalimanı da dahil olmak üzere Lübnan’ın alt yapısına büyük ölçüde zarar verdi. 

Parlamenter demokrasiyi benimseyen ülkede mezhep çatışmalarını önlemek için her kesimin adil şekilde temsil edilmesine özen gösterilen bir sistem uygulanıyor. Üst düzey görevler mecliste temsil edilen 18 dini grup arasında paylaştırılıyor.
Buna göre cumurubaşkanı Maruni Hristiyanlar arasından seçilirken başbakan Sünni Müslümanlardan, meclis sözcüsü Şii Müslümanlardan, başbakan vekili ve meclis başkanı ise Rum Ortodokslardan seçiliyor. Meclisin 28 koltuğu Hristiyanlar ve Müslümanlar arasında eşit olarak dağılıyor. Meclis, cumhurbaşkanını altı yıl için üçte ikilik çoğunlukla seçiyor. Cumhurbaşkanı meclise danışarak başbakanı atıyor.

Ortadoğu’nun liman kenti/devleti HATAY ilimizin iki katı yüzölçümüne sahip minnacık bir devletçik olup ekonomik kriz nedeniyle komşumuz Yunanistan gibi zor günler yaşıyor. Devlet otoritesi etkinliğini kaybetmek üzeredir. Son zamanlarda pandemi vesilesi ile iyice zorlanan Lübnan bu son patlama ile yarasını saramayacak duruma düştü. Türkiye ve çoğu ülkeler yardım edeceğini söylediler ama bu yardımların arkasındaki ABD nin ekonomik yardım ve demokrasi getireceğim entrikasına kurban edilmez inşallah. Çünkü ABD İsrail ile hareket edecektir. İsrail ise 2018 yalında Lübnan’ın başkenti Beyrut’un merkezinde Hizbullah’ın karargahı olduğunu ve kendi devletleri için risk taşıdığını vurgulamıştı.

https://www.medyagazete.com/lubnan-bir-kucuk-devletcik-makale,3574.html

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın