IŞİD, 2014’ün haziran ayında Irak’ın Musul kentine saldırarak kenti ele geçirmesinin ardından 3 Ağustos’ta Şengal’i hedef alarak büyük bir katliam yaptı. Binlerce kadın, kız çocuğu köle pazarlarında satıldı, tecavüze uğradı, erkekler kurşuna dizildi, ibadet yerleri yıkıldı.
Açıklanan rakamlara göre 2014’ten bu yana hala 2600 kişi kayıp. Tespit edilebildiği kadarıyla bunlardan 720’si çocuk ve kayıp olan bu kişilerin akıbeti hala bilinmiyor.
Êzîdîler, Şengal’de yaşadıklarını, daha önceki katliamların bir devamı olarak nitelendirip “74. Ferman” diye adlandırıyorlar. Bugün yapılan katliamın 6. yıldönümünde hayatını kaybedenler anılıyor.
Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesrur Barzani, IŞİD’in Irak’ın Şengal bölgesinde Ezidilere yaptığı soykırımın altıncı yıl dönümü dolayısıyla bir açıklama yayınladı. Rudaw’da yer alan açıklamaya göre Barzani, “Kürdistan Bölgesi Hükümeti, kaçırılan Ezidileri kurtarmak ve geri getirilmeleri için çabalarını sürdürecektir” diyen Barzani, Bağdat’taki merkezi hükümeti de kurtarılan Ezidilerin eve dönüşü için gerekli ortamı sağlamaya çağırdı.
Barzani, “Kürdistan Bölgesi Hükümeti, kaçırılan Ezidileri kurtarmak ve geri getirilmeleri için çabalarını sürdürecektir. Bu vesileyle federal hükümetten Ezidi kardeşlerimizin mağduriyetlerini gidermek ve göçzedelerin onurlu bir şekilde evlerine dönebilmeleri için yardım etmesi ve bu ortamı sağlamasını talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.
‘İNSANLIĞA KARŞI İŞLENMİŞ EN AĞIR SUÇLARDAN BİRİ’
Açıklamada “IŞİD tarafından Şengal’in işgal edilmesi ve Ezidi kardeşlerimizin soykırıma uğramasının altıncı yılında derin bir üzüntü ve kederle şehitleri anıyoruz. Söz konusu katliam nedeniyle binlerce masumu insan kaçırılıp göçe zorlandı” diyen Barzani şu ifadeleri kullandı: “Şengal ve çevresindeki katliam, insanlığa karşı işlenmiş en acımasız suçlardan biri olarak çağdaş tarihin sayfalarına kazındı. Bu teröristlerin Kürdistan halkına karşı başlattığı geniş saldırının bir parçasıydı. Ezidi kardeşlerimizin karşı karşıya kaldıkları bütün bu felaketler ve katliamlara rağmen dil, kimlik, kültür ve dinlerini korumaya devam ediyorlar.”
Yorumlar kapatıldı.