İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

BİZANS ARTIĞI ÖYLE Mİ?

***HyeTert, bu kaynağın ve/veya içeriğin yanlış ve/veya yanıltıcı bilgiler ve/veya soykırım inkarcılığı, ırkçılık, ayrımcılık ya da nefret suçu içerdiği/yaydığı kanısındadır. Metni paylaşmadan önce bu uyarıları göz önüne alarak, içeriği ve/veya kaynağı güvenilir kaynaklardan kontrol ediniz.***

Erol Afşar

Ayasofya konusunu gündemimizden çıkartmıştık ama algı operasyonu umduğu kadar etkili olmadı ki AKP konuyu ısrarla gündemde tutmaya çalışıyor. Son olarak AKP Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş, Ayasofya’nın camiye çevrilmesi kararını eleştirenleri, “içimizdeki Bizanslılar” diye yaftalayınca bir kez daha yazmak şart oldu.

Ben onu bunu bilmem, Bizans artığı denince aklıma Patrikhane ve siyasilerin o Patrikhane ile olan ilişkileri gelir.

Bir anlamda kimin Bizans artığı olduğunun turnusolüdür Patrikhane ve Patrik…

Allah’a şükür o Patrik’e kendi elleriyle karpuz yedirenlerden olmadık.

Binali yıldırım gibi üç beş oy uğruna, Patrik’i Ekümenik de ilan etmedik.

Dinlerarası diyalog safsatasıyla Patrik’i kutsayanlarla da yol arkadaşlığı yapmadık.

Bize Bizans artığı sıfatını yakıştıran Numan Kurtulmuş’un, iktidar şımartması Patrik’e laf soktuğunu, uyardığını falan da duymadık.

Ama, resmi üyesi olduğum partinin milletvekili Yasin Öztürk, bizim adımıza bu ilişkileri kurcaladı durdu.

Lozan Antlaşmasına göre Fatih Kaymakamlığına bağlı olan ve sadece Rum ve Ortadoks vatandaşlarımıza “Ruhani Hizmet Verme “ şartı ile İstanbul’da faaliyet göstermesine izin verilen Fener Rum Patrikhanesi’nin Ekümenik sıfatını kullanmasından duyulan rahatsızlığı dile getirerek, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yanıtlaması istemi ile yazılı soru önergeleri verdi.

Gıkınız çıkmadı…

Tabiri caizse; Müslümanların lideri Halifelik ve Katoliklerin lideri Papalık ile eşdeğer anlam ifade eden tüm dünyadaki Ortodoksların lideri manasına gelen “Ekümenik” ünvanını Fener Rum Patriğinin kullanmasıyla ilgili bir yaptırımda bulundunuz mu diye sordu. Cevap alamadık.

Bartholomeos’u geçtim, en az onun kadar tehlikeli birisi daha var; Psikopos Lambrinidais…

Türk vatandaşı,

Geçen yıl Fener Rum Patrikhanesi tarafından ABD’deki Rum Ortodoks Kilisesi Baş Psikoposluğuna atandı. Bir anlamda Bartholomeos’un veliahtı…

Türkiye’den ABD’ye giderken “Ruhban Okulu’nun açılması başta olmak üzere Türkiye ve Yunanistan arasındaki sorunlarda Beyaz Saray nezdinde lobi faaliyetlerinde bulunacağını” anlattı. 

ABD’ye indiğinde havaalanında Trump tarafından görevlendirilen ABD Sağlık Bakanı’nca karşılandı. Aynı bakan Lambriniadis yemin törenine de katıldı.

Lambriniadis ABD’ye gittikten çok kısa bir süre sonra da Beyaz Saray’da Trump tarafından ağırlandı.

Tutuklu gazeteci ablamız Müyesser Yıldız, bu isme dikkat çekmiş, uyarmıştı.

Bakalım daha ne haltlar karıştırmış;

“Göreve başlayalı henüz bir ay olmuşken Kıbrıs Barış Harekatı’mızın yıldönümünde, “Kıbrıs İşgalinin 45. Yıldönümü” başlıklı bir açıklama yayınladı. Kıbrıs Amerikan Örgütleri Federasyonu’nun düzenlediği “Kıbrıs’ın İşgali” törenine katıldı.

Milli Mücadele’mizin başlangıcı olan 19 Mayıs’a, Yunanistan gibi “Pontus Soykırımı” dedi.

29 Mayıs İstanbul’un Fethi’nin yıldönümünde de “Konstantinopol’ün düşüşü”nü andı. 

Dahası, Twitter hesabından Fener Rum Patriği Bartholomeos’un fotoğrafıyla birlikte şu mesajı paylaştı; ‘En önemli olan şey; Hristiyan Roma İmparatorluğu’nun mirasının Ekümenik Patrik’in kutsal şahsında ve bu güne dek varlığını sürdüren Büyük Kilise’nin süregelen yardımcılarında vücut bulmuş olmasıdır.’

Bir Türk vatandaşı olan Lambiriniadis’in bu faaliyetlerinin hiçbiri Ankara’nın kılını kıpırdatmadı. Yine sadece İYİ Parti Denizli Milletvekili Yasin Öztürk “Ne oluyor?” diye sordu. Cevap yok.

Bu arada bu piskopos halen rahat durmuyor. Saldırıyor, hakaret ediyor, ABD’yi ve sair devletleri aleyhimize kıştırtıyor.

Bakın Ayasofya ile ilgili neler diyor;

“Son doksan yıldır müze ve kültürel anıt olarak kurumsallaştırılan, Mesih’in Büyük Kilisesi, Kutsal Bilgelik’in muhterem katedrali Ayasofaya’nın yeniden camiye dönüştürüldüğü ızdıraplı günler… Bu korkunç ve gereksiz eylem tüm Ortodoks Hristiyanları aslında dünyadaki tüm Hristiyanlar ile tüm inançlı ve iyi niyetli insanları ağır yaraladı… Yas tutuyoruz… Yüzyıllar boyunca Konstantinopolis’e denizden veya karadan yaklaşan herkes Ayasofya’nın, Şehirlerin Kraliçesi’ni çevreleyen devasa duvarları üzerinde yükselen ihtişamını seyretti… O, Ortodoksluğun tam olarak kalbiydi, hala da öyle… Uzaktaki Ortodoks halklarını birbirine bağlayan Ekümenik konseylerin Ortodoks inancının bir sembolü olarak kaldı.

Ve biz ayağa kalkmalıyız, sevgili Hristiyanlar. Ayasofya’nın sessiz taşları için ayağa kalkmalı ve konuşmalıyız. Bu özgür Amerika ülkesinde Hristiyan komşularımıza ve dostlarımıza gitmeli ve onların dualarını ve yardımlarını istemeliyiz. Yükselmeli ve seçilmiş liderlerimizle konuşup, yalnızca insan çeşitliliğine değil; ulusların, dinlerin, ırkların ve etnisitelerin birlikte barış ve uyum içinde yaşamasına izin veren statükoya da saygı duyan çağdaş anlayışa yapılmış bu meydan okumayı, vicdanlı ve doğrucu bir biçimde hareket ederek, mümkün olan her biçimde protesto etmelerini talep etmeliyiz.”

Bakın, Fatih Kaymakamlığı’na bağlı olan Fener Rum Patrikhanesi’nin üyesi ve de Türk vatandaşı olan bu kişi, ABD’de ve dünyada ülkemize karşı başlatılacak belki de son zamanların en büyük lobi faaliyetinin fitilini ateşleyip başını çekiyor!

Hükümetten tık yok.

Ama sorarsanız Bizans artığı biz oluyoruz, öyle mi?

Hadi oradan…

https://www.bizimsakarya.com.tr/bizans-artigi-oyle-mi-makale,9442.html

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın