İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Meclis’te ‘Ayasofya’ya davet’ tartışması- Artı Gerçek

AKP’li Özlem Zengin, ‘Davete icabet etmeyenlerin heyecanının neredeyse hiçe yakın olduğunu görüyorum’ deyince, TBMM Genel Kurulu’nda AKP ile CHP arasında tartışma çıktı.

ARTI GERÇEK- Müze statüsü mahkeme kararıyla kaldırılarak ibadete açılan ve Cuma günü ilk namaz kılınacak olan Ayasofya’ya davet tartışmaları TBMM Genel Kurulu’na yansıdı.

CHP’li Muharrem İnce, mahkemenin Ayasofya kararının ardından gazetecilerin sorusu üzerine, “Davet gelirse Ayasofya’da ilk namaza giderim” demişti.

AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin, TBMM Genel Kurulu’nda söz alarak, seçim bölgesi Tokat’ta insanların hacca gider gibi Ayasofya’da namaza gitmeye hazırlandığını söyledi. Zengin, “Sanki bir umreye gider gibi, hacca gider gibi bir heyecanı görmek, hakikaten, çok mutlu etti beni. Onlardaki heyecanı görünce bizim kendi heyecanımızı fevkalade az buldum açıkçası. Özellikle de davete icabet etmeyenlerin heyecanının neredeyse hiçe yakın olduğunu görüyorum. Hatta bu konuyla ilgili açıklamalarda, yani neredeyse cuma namazı gibi toplu olarak kılınmasının vacip olduğu yerlerde ibadetin bir gösterişmiş gibi anlatıldığı, buraya gitmenin sanki bir siyasi şovmuş gibi anlatıldığı durumlara rastlıyoruz. Bu manada ben bütün siyasileri, milletimizin, biraz evvel anlattığım hissiyatıyla bir duygudaşlığa davet ediyorum” dedi.

ÖZEL: VIP HAZIRLAYIP SONRA DAVETE İCABET ETMEYENLER…

Bunun üzerine söz alan CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, şunları söyledi:

“Sayın Grup Başkan Vekili ‘samimiyet sorgulaması’ falan dedi, sonra da ‘Davete icabet etmeyenlerin samimiyeti…’ dedi. Birincisi, ezanın bir davet olduğunu, davet bekleyenlerin İslamiyet’e uzak olduğunu söyleyenlerin daha sonra protokol listesi, VIP, CIP listesi yapıp sonra da davete icabet etmeyenlerin… Bunu en iyi Özlem Hanım bilmelidir ki herhâlde savrulmakta olunan yer çok tehlikeli bir yerdir. İbadet kurumsal değil, siyasi değil, kişisel bir tercihtir; arada kimse yoktur. O konuda bir telefon görüşmesine aleniyet kazandırmak bile o görevi yapan kişi açısından bir şuursuzluktur. Bunun üzerinden siyaset örmeye çalışmak, ibadet tercihini sorgulamak bir dinin, bir mezhebin, bir inancın bir diğerine asla ve asla yapmaması gereken bir şey ve buna ‘Bu Mecliste en çok kim karşı çıkmalıdır?’ diye sorulsa ben ismini başlarda sayacağım birinden bu siyasi hamasete yeltenmesini doğru bulmadım. Bu konuda bir cevap değil, belki sükûtun verdiği bir pişmanlık beklerim.”

ZENGİN: HERKES İSTER NAMAZINI KILAR, İSTER KILMAZ

“Sükût edersem pişman olduğum ortaya çıkacak” diyerek yeniden söz alan AKP’li Zengin, Muharrem İnce’nin “Ayasofya’ya gelmek için ben davet bekliyorum” dediğini söyleyerek, şöyle devam etti: “Kendisine cevaben ‘Ezan aslında cuma için bir davettir’ denildi ama bu genel bir ifade fakat daha sonrasında, öyle protokol falan olsun diye değil, görüldü ki bu manada bir şey de var, bir talep, kimler gelecek, gelmeyecek… Çok kalabalık olduğu takdirde de pandeminin getirdiği zor bir durum var, hâl böyle olduğu için de tamamen oradaki organizasyonu sağlıklı bir şekilde hayata geçirebilmek için bir planlama yapıldı; süreç bununla ilgilidir. Herkes ister namazını kılar, ister kılmaz, ister bunu gizli yapar, ister aşikâr yapar, ister evinde kılar, ister camide, nasıl olursa olsun fakat Ayasofya seksen altı yıl sonra ibadete açılıyor. Orada bazen olur -ben çok şahit olmuşumdur- insanlar cenaze namazına gelirler fakat cenaze namazına iştirak etmezler ama cenaze namazında olmayı tercih ederler. Burada benim kastettiğim, bire bir namazın içinde olmayı tercih etmeyebilir, kendi isteğidir, kendi arzusudur ama bizim asıl arzumuz seksen altı yıl sonra açılan Ayasofya Camisi’nde o mutlulukta, o muştuda buluşmayı ben teklif ediyorum, bunu söylüyorum, yoksa diğerleri herkesin kendi tercihidir.”

ÖZEL: BURADAN SİZE OY ÇIKMAZ

Özgür Özel, AKP’li Zengin’e yanıt vermek için yeniden söz aldı. Muharrem İnce’nin “Pandemi şartları var, kapasite de belli, ciddi bir talep de olacaktır, bir davetli listesi olacaktır; davet edilirsem gitmeyi düşünürüm” dediğini hatırlatan Özel, ezan zaten davettir, denildiğini ancak sonra bir davetli listesi hazırlandığını söyledi. Özel, ekledi: “Bu komik bir durum, çelişkili bir durum. Bir hafta önceki hâlinizi reddeden, alaya alan, deşifre eden, mahkûm eden bir durum, bir kez bunu görün.”

Özel, şöyle devam etti: “Sayın Özlem Zengin, birilerinin sizin inanışınıza, giyinişinize, ibadetinize engel olması, yasak koyması ne kadar kabul edilemezse sizin de ‘Efendim, keşke davete icabet etseydiniz de bu davete icabetle samimiyetinizi ortaya koysaydınız’ lafı arasında hiçbir fark yok. Savrulduğunuz yer çok yanlış, bunu yapmayın. Ben burası için dedim ki, ‘Bir sükûtu özür kabul ederim.’ Onu bile etmeyip daha da diyorsunuz ki, ‘Gelseydi, dursaydı, dışarı çıksaydı da namaza durmasaydı.’ Siz neleri sorgulamaya başladınız ya? Siyasi rakiplerinizin sizin bu coşkunuzu anlaması başka bir şeydir, ortaklaşması başka bir şeydir, buna saygılı davranması başka bir şeydir, sizin dediğiniz gibi davranması başka bir şeydir. Bunu yapmayın, buradan bir siyaset çıkmaz, buradan bir oy çıkmaz, siz böyle dediniz diye bize oy verecek bir kişi değişmez, tersi için bir tane değişmez. Ama kendinizle, saygınlığınızla, geçmişinizle ve bugünkü görevinizle bağdaşmayacak bir tutuma savrulmayın; savrulmuş durumdasınız.”


Artı Gerçek

Yorumlar kapatıldı.