İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Bizans Döneminde Takı Sanatı

Elif Patan 

Bizans takı sanatı, 6. yüzyıldan sonra kendine özgü bir form kazanarak Roma üslubundan ayrıldı.

Bu sekizgen yüzük, İsa’nın yaşamından sekiz sahne ile süslenmiş. C: Wikimedia Commons

Genellikle Hristiyanlığa ait figürlerin kullanımı yaygın olmakla birlikte form kullanımları da yaygındı. Genel inanış, Hristiyanlığa dair işlenen figürlerin takıyı takan kişiyi koruduğu yönündeydi. Bundan dolayı Hristiyanlıkla ilgili semboller oldukça popülerdi.

(Çöp Yığınları, Bizans’ın Çöküşünü Gösteriyor)

Geç Bizans döneminde Latin istilası sonrası doğu ile batı üsluplarının takı sanatını etkilediği görülüyor. Bizans döneminde erkek ve kadınlar çoğunlukla takı kullanırdı. Bu bilgiye arkeolojik kazılardan elde edilen bulguların yanı sıra kilise duvar resimleri, ikona ya da minyatürlerde de rastlanılıyor. Bizans İmparatorluğunda taç giyme törenleri ile evlilik törenleri Roma’dan Bizans’a miras olarak geçti. Her iki törende de çok fazla takı ve mücevher kullanımı vardı.

Mücevher ve takı yapım teknikleri

Bizans devletinde Kuyumcular Loncası, güçlü bir statüye sahipti. I. Konstantin döneminde Roma’dan Bizans’a gelen kuyumcularla Konstantinopolis mücevher açısından önemli bir merkez haline geldi. Mücevher, İmparatorluğun gücünü simgelediğinden dolayı Bizans imparatorluğunda moda oldu. Mücevherlerle kaplı taçlar ve imparatorluğun simgesi olan mor kıyafetler değerli taşlarla süsleniyordu.

Döküm, dövme, ajur, kabartma, granüle, kazıma, baskı, zincir gibi çeşitli tekniklerin yanı sıra kafes işi tekniği de oldukça yaygın kullanılıyordu. Özellikle 3. yüzyıl ile 7. yüzyıllar arasında yaygın olan kafes işi tekniği çoğunlukla takı malzemesi için altın kullanıldığında tercih ediliyordu.

İlerleyen tarihlerde kafes işi tekniğinin yavaşça kaybolduğu görülüyor. Orta ve Geç Bizans dönemlerinde Kafes işi tekniğinin yerini, batıda kullanılan bir teknik olan bölmeli mine tekniğinin aldığı görülüyordu. Bölmeli Mine Tekniği, dövülmüş renkli cam parçalarının ya da değerli taşlarının hazırlanmış yuvalara fırınlanarak doldurma tekniğiydi.

(Bizans’ın Sanat Yıkımı: İkonoklast Dönem)

Halk arasında kullanılan takılarda genellikle bakır ve bronz tercih edilirdi. Yarı değerli taşların Anadolu’da yaygın olması kullanımına da uygun bir zemin oluştuyordu. Ayrıca Bizans toplumunda yakut, kötü ruhlardan korunmak için kullanılırdı.

Düğün takıları

Kutsal bir yere sahip olan evlilik Bizans toplumunda, Yunan ve Roma gelenekleriyle Hristiyan dininin harmanlanmış bir şekli olarak yer alıyordu.

Sicilya’da bulunan bu Bizans yüzüğü, MS 7. yüzyılda yapıldı. Yüzükte, İsa’nın gelin ve damatın birliğini kutsadığı betimlenmiş. C: British Museum

Bizans düğünlerinde en değerli takı evlilik yüzüğü olarak görülüyordu. Evlilik yüzükleri genellikle kutsal birlikteliği sembolize edecek şekilde tasvir ediliyordu. Yüzüklerin üzerindeki betimlemelerde ayakta duran bir çift ya da el ele tutuşan bir çift görülüyordu. Kimi evlilik yüzüklerinde yan yana duran ya da el ele tutuşan çiftlerin önünde evlilik kurumunun kutsallığını ve bekçiliğini temsil eden İsa figürü oluyordu.

Ayrıca evlilik yüzüklerinde kutsal simge olan haç da kullanılıyordu. Evlilik yüzükleriyle birlikte sık sık evlilik tacı da kullanılırdı. Atina Bizans Müzesinde 10. ve 11. yüzyıllara tarihlenen Bizans’tan günümüze ulaşmayı başarmış bir evlilik tacı bulunuyor. Yarım daire şeklindeki tacın üzerine kazıma tekniğiyle yapılmış haç motifleri bulunuyor. Tacın üzerinde ayrıca şu sözler yazılı:

“Onu güzel armağanlarla karşıladın. Başına altından taç koydun. Senden yaşam istedi, verdin ona. Uzun sonsuz bir ömür…”

Spatharokandidatos Romanos ailesinden bahseden bir yazıt taşıyan 10. yüzyıl kalay kaplı bronz düğün tacı. C: Wikimedia Commons

Bizans evlilik törenlerinde erkeğin kadına takılar armağan etmesi bir gelenekti. Bu gelenekle erkek kadına ona duyduğu sevgiyi gösteriyordu. Ayrıca takı hediye etmek, erkeğin statü gösterme şekli olarak görülüyordu. Küpe, gerdanlık ve kolye gibi takılarla birlikte kemer süslemeleri, fibula gibi takılarda veriliyordu. Bizans toplumunda süslemeli kemer takmak oldukça yaygındı. Evlilikte de kadına kemer süslemeleri veriliyordu. Ayrıca hilal biçimindeki küpeler de evlilik hediyesi olarak veriliyordu. Bu küpelerin kullanımı özellikle 6. ve 7. yüzyıllar arasında son derece yaygındı.

9. ve 10. yüzyıllar arasına tarihlenen Bizans Bileziğinin malzemesi altın ve camdı. Etrafı altınla kaplanan bileziğin dikdörtgen şeklindeki bölümlerindeki çiçek ve hayvan motiflerine yer veriliyor. Bilezik, günümüzde Yunanistan’da Bizans Kültürü Müzesinde sergileniyor.

Altın bilezik çifti. C: Museum of Byzantine Culture

Devletin gücünü simgeleyen taçlar

İmparator ya da İmparatoriçe’nin kullandığı taç, soyluluğu ve devletin gücünü sembolize ederdi. Bu dönemde imparatorların taçları ve giysileri değerli taşlarla ve incilerle süsleniyordu. İmparatorların ve İmparatoriçelerin kullandıkları taçlar büyük ve gösterişliydi. Taçların üzerinde birbirinden farklı değerli taşlar kullanılıyordu. Bu dönemde taçlardaki gösteriş, mozaik resimlerine de yansıyordu.

Zoe Mozaiği – Ayasofya.

Zoe ve eşi IX. Konstantinos’un Mozaikleri, Ayasofya’nın güney galerisinin doğu duvarında bulunuyor. 11. yüzyılın ikinci yarısına tarihlenen mozaikte, Zoe’nin tacının en üst kısmındaki üçgenler bereketi simgeliyordu. Giysi üzerindeki dairesel mücevherler ise sonsuzluğu simgeliyordu.

Komnenos Mozaiği – Ayasofya.

Ayasofya’daki bir başka mozaik ise Komnenos Mozaiği. İmparator ve İmparatoriçenin giysisinin neredeyse tamamı değerli taşlarla süslenirken başlarında yer alan taçlar ise süslü ve gösterişli.


Kaynaklar

Erdihan, Yavuz “Ayasofya’da Zoe ve Komnenos Mozaikleri: Resimsel Düzenleme ve Konu Üzerine” Art Sanat Dergisi Sayı:4, 2015, sayfa:15-29

Köroğlu, Gülgün “Bizans’ta Kadın ve Kadın Takıları” Osmanlı Bankası Arşiv ve Araştırma Merkezi 14 Şubat 2010

Uludağ Üniversitesi Sanat Tarihi Lisans Düzeyi 4. Sınıf Birinci Dönem “Bizans El Sanatları” Ders Notları

https://arkeofili.com/bizans-doneminde-taki-sanati/

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın