İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Kuyumculuk sektörü ve koronavirüs

Öğr.Gör. Meri Taksi Deveciyan

Altın, gümüş, platin gibi kıymetli madenlerin eritilmesi, dökülmesi, şekil verilmesi, işlenmesi ile süs eşyasına dönüşmesi sürecini kapsayan kuyumculuk sektörünün tarihi geçmişi, M.Ö. yüzyıllara kadar dayanmaktadır. Kuyumculuk sektörü farklı dinamiklere sahip yapısı ile son dönemde üretim ve ihracat alanında büyük başarılara imza atmaktadır.

2023 Yılı Lokomotif sektörlerinden birisi olarak gösterilen kuyumculuk, babadan-oğula geçen gelenekselci üretim yapısı, usta-çırak ilişkisine dayalı kültürünü günümüze kadar taşımaktadır. Sektörün irili ufaklı mağaza ve atölyelerden oluşan, küçük esnaf ve sanatkarlarının kümelendiği bölge ise Kapalıçarşı ve çevresi olarak bilinmektedir.

Sektörün 1453 yılında Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethi ile Gayr-i Müslimleri Anadolu’dan İstanbul’a getirip yerleştirmesi ile canlandığı bilinmektedir. Sektörde mevcut kayıt dışılık sebebi ile de, çalışan sayısı net olarak bilinemese de üç yüz elli bin kişinin istihdam edildiği tahmin edilmektedir. Türkiye’nin altın mücevherat ihracatına bakacak olursak, 2018 yılı verileri ile 4.4 milyar ABD Doları olarak gerçekleştiği görülmektedir (http://www.jtr.org.tr/tr/duyuru-ve-haberler-2018-yili-mucevher-ihracati-rakamlari-ve-firma-performans-siralamalari.html). İhracat yapılan başlıca ülkeler ise; BAE, Irak, ABD, Hong Kong ve Almanya’dır. Ayrıca kuyumculuk, ihracat hacmi ile Türkiye ekonomisine katma değer sağlayan önemli sektörlerden de birisidir.

Kuyumculuk sektörünün en büyük sorunları ise, geçmişinden beri aşmakta zorluk çektiği kayıt dışılık, kalifiye eleman bulmada yaşanan zorluklar ve markalaşmaktır. 1980’lerden önce sektörde markalaşma sadece reklam vermek olarak algılanmış, 1990’lar sonrası ise kurumsallaşma ve markalaşma çalışmaları ile birlikte sektöre özellikle pazarlama alanında katılan eğitimli personelle birlikte şirketleşme çalışmaları artarak, kurumsallaşma eğilimi yoğunlaşmıştır.

Hammadde yapısı altın, platin, gümüş gibi metaller ve değerli taşlardan oluşan sektörde en önemli konulardan birisi ise güven unsurudur. Sektörde istihdam uzun yıllardan beri, güven unsuru yüzünden ağırlıklı olarak girişimci ile eş etnik kökenden ya da sosyal ağdan gelen kişiler tarafından referanslar ile sağlanmaktadır.

Küçük esnaf ve sanatkarların çoğunluğunun yer aldığı, Kapalıçarşı ve çevresindeki üreticiler, 2000’li yıllarda çevreye atölyelerin vermiş olduğu zarar yüzünden, yasa ile Kuyumcukent, Yenibosna tarafına taşınmak istenmiştir. Büyük üreticiler, özellikle oksijen kaynağı kullanan atölyeler bu dönemde Kapalıçarşı çevresinden taşınmak zorunda kalmışlardır. Kuyumcukent ve sonrasında açılan Vizyon Park bölgenin üretim açısından merkezi konumuna gelmiştir. Kuyumculuk sektörünün önemli kurumları ise; İstanbul Kuyumcular Odası(İKO), İstanbul Ticaret Odası(İTO) Kuyumculuk Komitesi, İstanbul Maden Metal İhracatçılar Birliği(İMMİB) ve Mücevher İhracatçılar Birliğidir(JTR). Günümüzde kuyumculuk sektöründe; toptancılık kısmında, Ulusal ve Uluslararası fuarlar, perakende ayağında ise Kapalıçarşı, semt kuyumcuları ve AVM mağazaları önemli bir yer teşkil etmektedir.

Sektörün genel bir profilini çıkarttıktan sonra tüm dünyayı etkisi altına alan Koronavirüsün kuyumculuk sektöründe nasıl bir etki yaratacağı konusuna değinmek istiyorum. Aralık sonunda ilk vakanın Çin’de görülmesi ve daha sonrasında tüm dünyayı etkileyen virüs salgınından, sektörün kalıcı şekilde etkilenmesi ve toparlanma sürecinin de uzun sürmesi beklenmektedir. Kuyumculuk sektörü geleneksel yapısından ödün vermediği için, inovasyona da çok açık sektörlerden birisi değildir. Kuyumculuk sektöründe online alışveriş beklenenin çok altında gerçekleşmektedir.

Yapılan araştırmalarda kuyumculuk ürünü satın almak için internet kullanımı sadece yüzde 5.5 olarak tespit edilmiştir. Online alışverişi tercih etmeyen tüketicilerin (%75,9) online alışveriş yapmama sebebi olarak, kişisel verilerin güvenliği konusunda endişeli olduğu belirlenirken, % 55, 2’sinin de online ödeme yöntemlerine güvenmediği için internetten alışverişi tercih etmedikleri bilinmektedir.

Tüketiciler kuyumculuk sektöründe interneti fiyat karşılaştırması yapmak ve ürün modellerine bakmak için tercih etmektedirler (https://www.rgsyazilim.com/altinda-tercih-online-alisveristen-degil-kuyumculardan-yana/). Kuyumculuk sektöründe ağırlıklı olarak internetten satılan ürün üst fiyatı 5000 TL’yi çok geçmemektedir. Sadece online ticaretin yoğunluk kazandığı şu günlerde, bu durumun salgın sonrasında da, kuyumculuk sektörüne negatif bir puan olarak yazılması ve esnafın hareket kabiliyetini kısıtlaması beklenmektedir. Diğer taraftan hammaddenin altın ve değerli taşlardan oluşması sektörü lüks kategorisine sokmaktadır. Kuyum ürünlerinin, ihtiyaçlar hiyerarşisinde, piramidin en üstlerinde yer almasından dolayı tüketici nezdinde keyfi tüketim mamülü görüntüsü, salgın gibi büyük bir sıkıntının yaşandığı şu dönemde uzunca bir süre de, talep edilmeyeceği beklentisini doğurmaktadır.

Koronavirüsün Çin ve ötesinde tüm dünyaya yayılması, küresel ticaret fuarı takviminde kaymalara neden olmuş ve salgının devamında tüm fuarlar iptal edilmiştir. Türkiye’deki perakende satışlar olumsuz etkilenmiş ve kısa süre sonra tüm kuyumcular yasaklamalar ile mağazalarını kapatmak zorunda kalmışlardır. Kapalıçarşı gibi turist ağırlıklı bir merkez virüs yayılımı için olumsuz ortam ve sosyal izolasyonun sağlanmasında zorluk olacağı için ilk vakanın ülkemizde görülmesinden kısa bir süre sonra da kapatılmıştır. Salgın bitmesi durumunda da kuyumculuk sektörünün hızlı bir şekilde toparlanma sürecine gireceği beklenmemektedir. Bu beklenti altın ve altından mamüller kısmına giren, az işçilikli, yatırım amaçlı olanları kapsamamaktadır.

Sektörün alt kollarından olan özellikle mücevher alanında bu salgın sonrası toparlanmanın daha da zor olacağı beklentisi hakimdir. Sektör bazında sarraf ve gümüşçülerin ise salgın sonrası toparlanma sürecinin mücevhercilere oranla daha hızlı olması beklenmektedir. Salgın sonrası butik tarzda çalışan sanatkarların bir süre toparlanma sürecine gireceği ama sonrasında özellikle sermaye sıkıntısı olmayanların aynı şekilde faaliyetlerine devam edecekleri öngörülmektedir. Büyük çaplı ihracat yapan kitle üreticilerin ise sektörün diğer kollarına oranla daha fazla teknolojiden yararlanması ve değişime adapte olması ile süreci atlatabilmeleri beklentiler arasında yer almaktadır.

Kaynaklar

http://www.jtr.org.tr/tr/duyuru-ve-haberler-2018-yili-mucevher-ihracati-rakamlari-ve-firma-performans-siralamalari.html/E.T.:18/04/2020

https://www.rgsyazilim.com/altinda-tercih-online-alisveristen-degil-kuyumculardan-yana/E.T.:18/04/2020/ İstanbul Kuyumcular Odası (İKO) ile Boğaziçi Araştırma ve Yönetim Danışmanlık iş birliğiyle hazır-lanan Kuyumculuk Sektörü Tüketici Endeksinden alıntıdır.

Kaynak: www.iku.edu.tr

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın