İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Türkiye´deki Yahudi Mezarlıkları

Prof. Minna Rozen’in belgeleri artık sadece kitapta değil.

Elda SASUN

Tel Aviv Üniversitesi  Prof. Bernard Lewis anısına adanmış sıradışı bir araştırmayı sundu

Prof. Minna Rozen, insan ve toplum, kültür ve toplum, Osmanlı Tarihi kategorilerinde çeşitli eserler yazmış, Yahudi Tarih Bölümü’nde Hayfa Üniversitesi’nde Emeritus/Emekli Tarih profesörü.  

Tel Aviv Üniversitesi Goldstein-Goren Diaspora Araştırma Merkezi, Türkiye’deki Yahudi mezarlıklarının dijitalleştirilmiş veri tabanını 2018’de vefat eden Ortadoğu tarihinin en önemli uzmanlarından olan Prof. Bernard Lewis anısına sunuyor. 

Veri tabanı, Prof. Minna Rozen tarafından uzun yıllara dayanan araştırmaların sonucu olarak, 1583’ten 1990’a kadar Türkiye’deki çeşitli topluluklardan, 61 binden fazla Yahudi mezar taşının dijital görüntüleri ile metin içeriğini birleştiren benzersiz bir koleksiyona erişimi sağlıyor.
Prof. Rozen tarafından onlarca yıl süren araştırmaların dijital görüntüleri, Türkiye’nin dört bir yanından 61.022 mezar taşı içeren veri tabanı, dünyanın en büyük veri tabanı. Türkiye’de giderek kaybolan Yahudi yaşamının kalıntılarını korumak, geçmişin daha geniş ve zengin bir resmini anlamaya yardımcı olmak için, uzmanların büyük emekle gerçekleştirdikleri bu site, mezar taşlarının özel tasarımla yapılmış görüntülerini, kullanılan malzeme ve gravür üzerine çizilmiş süs unsurlarına göre arama seçenekleri de sunan gelişmiş bir araştırma platformu. Türkiye’nin kasaba ve şehirlerdeki Yahudi mezarlıkları hakkında ayrıntılı bilgiler Adana, Antakya, Bodrum, Bursa, Çanakkale, Çorlu, Edirne, Gaziantep, Gelibolu, İskenderun, İstanbul, İzmir, Kırklareli, Konya, Manisa, Mersin, Milas, Tekirdağ, Tire, Turgutlu bölgelerini kapsıyor.
Sitede karmaşık arama tekniklerini kullanarak, tek tek mezar taşlarını arayabilir veya tarih, mezar türü (ör. döşeme, dik, tabut benzeri), ölen kişinin adı ve /veya cinsiyeti, türü de dahil olmak üzere bir dizi kritere göre mezarlıklarda arama yapabilirsiniz.  
Projeye nasıl başlandı: 1980’lerin ortalarında, Osmanlı İmparatorluğu ve Müslüman dünyasının önemli araştırmacı ve tarihçilerinden Prof. Bernard Lewis, Nuri Arlasız isimde bir Osmanlı sanat koleksiyoncusu ile karşılaşır. Nuri Bey, Prof. Lewis’i, Türkiye’nin sahipsiz Yahudi mezarlıklarını kurtarmaya, onların doğal nedenlerle yağmalanmasını ve yok olmalarını önlemeye çağırır. Prof. Lewis, Yahudi mezarlıklarını korumak ve restore etmek yerine, onların belgelenmeleri gerektiğini, canlı bir Yahudi cemaatinin yokluğunda, türbelerin saygı görmesi gerektiği vizyonu ile projeyi ele almaya karar verir. 1987 yılında, veri tabanını oluşturmaktan sorumlu Prof. Minna Rozen, projeyi incelemek üzere İstanbul’a gönderilir.

Geçtiğimiz hafta gerçekleşen görüntülü sohbetimizde Minna Rozen başta birkaç ay geçirdiği Türkiye’de, daha sonra iki yıl kaldığını anlattı.1988-1990 yıllarında Rozen Türkiye’deki Yahudi mezarlıklarını iki fotoğrafçı, yirmi işçi ve üç araştırma görevlisinden oluşan bir ekiple incelemeye çıktı. Ekip, 61.022 Yahudi mezar taşının 100 binden fazla fotoğrafı çekildi, mezar taşları temizlendi ve haritalandırıldı. Bundan sonrasını Prof. Rozen anlatıyor.

“Ülkedeki tüm mezarlıkları belgelemek mümkün olmadı. Bu sebeple en eski ve kentsel genişleme veya ihmal nedeniyle kaybolma tehdidi altında olan mezarlara daha çok önem verildi. Prof. Lewis, Tel Aviv Üniversitesi aracılığıyla, yazıtların deşifre edilmesini ve fotoğrafların dijitalleştirilmesini sağlamaya yardımcı olmak için kişisel para desteğinde bulundu. İsrail Bilim Vakfı da aynı amaçla cömert bir bağışta bulundu. Gözetim ve rehberlik altında yürütülen yazıtların deşifresi 1999’a kadar devam etti.
Bu arada Jacob Feigerson ile yüksek miktarda tarihsel bilgiyi çıkarmak için bir araştırma yazılımı tasarlamak için çalışmaya başladım. Feigerson tarafından oluşturulan web sitesinin temeli böylece oluştu. Şimdi, sürekli geliştirmek ve mükemmelleştirmek için çabaladığımız bu projenin ilk versiyonunu sunmaktan mutluluk duyuyorum. Diaspora Araştırma Enstitüsü, yıllardır hizmet verdi ve bu muhteşem projenin tamamlanmasını sağladı. Rahmetli öğretmenim ve akıl hocamız Shlomo Simonsohn 1992’ye kadar Diaspora Araştırma Müdürü ve TAU Yahudi Tarihi Bölümü başı olarak bu projede saha çalışmasına gitmem için beni teşvik etti: Bana, ‘Tabii ki gideceksin, birincil kaynakların önemleri ihlal edilemez. Her zaman bizimle kalacaklar. Tarih yazılarının esintiyle değişme eğilimi vardır, ancak birinci kaynakları okuyanlar için, kaynak hep gerçekte olduğu gibi kalacaktır!” dedi. Prof. Simonsohn döndükten sonra – emekli olduktan sonra enstitü müdürü olarak atandım – bana rehberlik etmeye devam etti. İki yıl önce, ilk araştırma veri tabanını mevcut web sitesine genişletmek için finansman elde edildi. Bu da onu kamuoyu, akademisyenler, öğrenciler ve eski kültür araştırmasıyla ilgilenen herkes için açık bir hale getirdi. Böylece dijital koleksiyon şimdi Tel Aviv Üniversitesi Goldstein-Goren Diaspora Araştırma Merkezi web sitesine yüklenerek geniş topluma sunuldu. Koleksiyon toplumun çok yönlü öyküsü ve çevresindeki Osmanlı kültürü ile ilişkilerini de sergiliyor. Bernard Lewis sitenin kurulduğu 2018’de vefat etti. Böylece proje, onu başlatan, vizyonu ile tarihe, kültüre değerli katkılıları olan Prof. Bernard Lewis anısına adandı.”

Bu üniversitenin mezunu olarak, büyük bir coşku ile siteyi paylaşıyorum:

TÜRKİYE’DE YAHUDİ MEZARLIKLARI 1583-1990
Bernard Lewis’in Anısına Sayısallaştırılmış Veritabanı
https://jewishturkstones.tau.ac.il/

http://www.salom.com.tr/haber-115139-turkiyeacutedeki_yahudi_mezarliklari.html

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın