İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Türkiye’yi bu ayıptan kurtarın!

***Metinde yer alan görüşler yazar(lar)ına ait olup, HyeTert’in görüşlerini yansıtmak zorunda değildir.***

Şakir Tarım

Bismillâhirrahmânirrahîm;

     LUT kavmini helâk eden o kötü fiilin (eşcinselliğin) hayata geçmesine sebep olan sözleşmeyi, bir İslâm ülkesinin onayladığını söyleseler, buna inanır mıydınız? Türkiye bu sözleşmeyi ilk imzalayan ülke oldu. 2011’de TBMM’de bulunan 4 siyasi parti sözleşmeyi onayladı. Sözleşmenin uygulanması için 6284 sayılı yasayı çıkardı. Eşcinsellere dernek kurma hakkı verdi. Onlara eylem yapma hakkı tanıdı.

     Avrupa Konseyi Sözleşmesi olan dayatma, İstanbul Sözleşmesi olarak halka sunuldu. Türkiye hükümetlerinin görevi Avrupa’dan gelen istekleri imzalamak olmamalıdır. TBMM de milletin temsil makamıdır. Avrupa’dan gelen dayatmaları onaylama makamı değildir. TBMM, Türkiye’nin ihtiyacı olan her türlü düzenlemeyi yapmaktan aciz olamaz.

     AB uyum yasaları üzerinden, aile ve nesillerin eşcinsellik ve yozlaşma tehdidiyle karşı karşıya bulunduğu bir dönemde Erbakan Hoca milletvekillerini uyarmıştı: “Ne olursunuz, kanunları siz yapın! İki sene önce Erzurum’un doğusu Ermenistan olacak, diyen Strasburg yapmasın! İngilizlerin nasıl kanun yaptığını biliyorsunuz! Affınıza sığınarak söylüyorum: ‘Erkekle erkek evlenir’ diyen adamlardan ne hayır geliiiir.”

Erbakan Hoca tavrını milletimizin sahip olduğu değerlerden yana koydu. Bugün İstanbul Sözleşmesi diyerek, Avrupa Konseyi’nin dayatmasını imzalayan Hükümet ile onu TBMM’de onaylayan 2011’deki AKP, CHP, MHP, HDP grupları ne yaptıklarının farkındalar mı? Önemli konularda bile, birlikte müzakereye yanaşmayan partiler, nasıl oldu da İstanbul Sözleşmesi konusunda tam uzlaşma sağladılar?  

Burası Türkiye

      HERKES yaşadığı toprakların Türkiye olduğunu iyi bilmelidir. Asırlarca dünyaya adalet, ilim, medeniyet ve insanlık öğretmiş bir ecdadın torunlarıyız. Edep, terbiye, iffet, ahlâk ve cesaretiyle dünyanın imrendiği bir milletiz.

     Osmanlı hükümdarları Batılı elçilere ellerini öptürmezlerdi. Onlar da, hükümdarın atının üzengisini öperek itibar kazanmaya çalışırlardı. Akif’imiz bu gerçeği şöyle terennüm eder: “Donanma ilerlerken muzafferan ileri, / Üzengi öpmeye hasretti Garp’ın elçileri.”

     “Aile ve kadına şiddet” ile ilgili düzenlemeyi Avrupa Konseyi hazırlıyor; TBMM’de ciddi bir müzakeresi yapılmadan onaylanıyor. O zaman milletvekillerinin görevi ne? Meclis’e sesleniyorum: Aile kurumu gibi en mahrem ve hassasiyeti olan bir alanımıza girerek, şerefli milletimize nizamât vermeye kalkışan Avrupa Konseyi’ne haddini bildirme zamanıdır. Sözleşmeyi feshederek, millî irade ve güçlü bir Meclis’e sahip olduğumuz bütün dünyaya duyurulmalıdır.

Cumhurbaşkanı 01.06.2019’da, “İstanbul Sözleşmesi nas değildir; feshedilebilir” demiş; 2 gün önce de, “Halkın isteği yapılsın” açıklaması yapmıştı. AKP Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş da,  halkın İstanbul Sözleşmesi konusundaki beklentilerini karşılayacaklarını açıklamıştı: “Usulü yerine getirilerek sözleşmeden çıkılır.” (02.07.2020)

      Üst düzey yetkililerin yaptığı bu açıklamaların muhatabı TBMM değil mi? Bu sözler karşılıksız kalmamalı? TBMM hemen harekete geçmeli; milletimizin hasretle beklediği İstanbul Sözleşmesi’ni vakit kaybetmeden feshetmelidir. Kanun yapma yetkisinin TBMM’de olduğu gösterilmelidir.

Halk ateş püskürüyor

     ELİNİZİ çabuk tutmak zorundasınız. Avrupa Konseyi oluşturduğu Grevio adlı komisyon aracılığıyla konuyu sıkı takibe almış durumda. Önce, pilot uygulama diyerek 10 ilimizdeki Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlı okullarda Eğitimde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Projesi (ETCEP) seminerleri başlattılar. Bazı sosyal grupları da konuya dâhil ettiler. Şimdi üniversiteler, Millî Eğitim, Aile ve Sosyal Politikalar, Adalet ve benzeri bakanlıklarda, belediyelerde sözleşmenin uygulanma planlamasını yapıyorlar. Eşcinsel derneklere yüklü paralar akıtıyorlar.

     Sözleşme, 2,5 milyon öğrencinin girdiği Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na (YKS) da bulaştı. Türkçe soruları içinde, LGBT destekçisi olarak tanınan Mabel Matiz’in “Fırtınadayım” şarkısının sözleri soruldu. Bu cesareti nereden alıyorlar, dersiniz? ÖSYM, konuyu “incelemeye aldığını” açıkladı.

     İmam Hatip Liseleri Mezunları ve Mensupları Derneği (ÖNDER) tepki gösterdi: “Sapkın LGBT’yi gündeme getirenler hesap vermelidir.” (30.06.2020)

     Star yazarı Sibel Eraslan, ÖSYM’nin yaptığının basit bir soru hatası olmadığını söyledi: “Gençlerimizin kaderiyle oynayan bir kurum bunun hesabını vermelidir. Yetti sorumsuzluklarınız, yetti!” (02.07.2020)

     Halkımız, “İslâm’da zina ve eşcinsellik haramdır” diyen Diyanet İşleri Başkanı’na verdiği yüzde 99’luk destekle İstanbul Sözleşmesi konusunda durduğu yeri belirlemiştir.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Lâle Karabıyık, “İstanbul Sözleşmesi’ni feshetmenin kadına şiddete,  kadın cinayetlerine göz yummak olacağını” (02.07.2020) açıkladı. Hayır, ey CHP hayır! Ucuzcu olmayın! Siz, Avrupa Konseyi’nin onay makamı değilsiniz. O düzenlemeyi, TBMM’deki diğer partilerle birlikte, siz yapacaksınız!

https://www.milligazete.com.tr/makale/4947051/sakir-tarim/turkiyeyi-bu-ayiptan-kurtarin

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın