İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Uygulama

***HyeTert, bu kaynağın ve/veya içeriğin yanlış ve/veya yanıltıcı bilgiler ve/veya soykırım inkarcılığı, ırkçılık, ayrımcılık ya da nefret suçu içerdiği/yaydığı kanısındadır. Metni paylaşmadan önce bu uyarıları göz önüne alarak, içeriği ve/veya kaynağı güvenilir kaynaklardan kontrol ediniz.***

RIDVAN KARLUK

Ermenistan Dışişleri  Bakanı Zohrab Mnatsakanyan’ın  BM İnsan Hakları Konseyi’nin 25 Şubat 2020 tarihindeki konuşmasında  ilginç bulduğum bir paragrafın Türkçesi  yandadır. (Remarks by Foreign Minister at the 43rd Session of the United Nations Human Rights Council, 25 February, 2020) Şimdi, aşağıdaki sorularıma cevap arıyorum.  Paris’te,  ASALA’nın en etkin olduğu 1985-1990 yılları arasında   görev yaptım.  ASALA’nın Türk diplomatlarına yönelik tehditlerine maruz kalan ve benim gibi tüm görevlilerin kendilerini korumaları için silah bulundurduğu bir dönemi yaşadığım için bu  soruları gündeme getirmek istedim.

Sorum 1. Ağır silahlarla donanmış Ermeni Devrimci Ordusu‘na (ARA) bağlı üç Ermeni terörist  Kevork Maraşlıyan, (Marachelian)  Rafi Panos Titizyan (Titizian) ve Ohannes Nubaryan (Ohannes Noubarian)  12 Mart 1985 tarihinde Ottawa Büyükelçiliğimiz binasını bastılar. Baskın sırasında büyükelçiliği korumakla görevli Kanadalı özel güvenlik görevlisi 31 yaşındaki Claude Brunelle göğsüne giren iki mermiyle olay yerinde hayatını kaybetti. Daha sonra  Brunelle “Star of Courage” nişanıyla ödüllendirildi. Büyükelçi Coşkun Kırca baskından yaralı olarak kurtuldu.Türkiye  Claude Brunelle anısına ülkesinde oluşturulan öğrenim bursuna katkı yaptı,  ailesine şilt  verdi. 14-31 Ekim 1986 tarihlerinde Ontario Eyalet Yüksek Mahkemesi’nde yargılanan Maraşlıyan, Titizyan ve Nubaryan, 31 Ekim 1986 günü açıklanan kararla 25 yıldan önce salıverilmemek şartıyla ömür boyu hapis cezası aldı. 

Bu süreçte  teröristlerin  avukatı Chahe Philippe Arslanian olayın siyasi bir eylem olduğunu  açıkladı.  Şubat 2005’te Kevork Maraşlıyan’ın  ailesini ziyaret etmesine izin verildi. 19 Şubat 2010‘da Kevork Maraşlıyan ve Ohannes Nubaryan, iki ay sonra da Titizyan tahliye edildi.

Aralarında Büyükelçi Coşkun Kırca’nın eşi Bilge Kırca ve kızı Gülcan Kırca, büyükelçilik kavası, eşi ve üç çocuğu, aşçı Dursun Kılıç, eşi ve üç çocuğu ile büyükelçilik şoförünün de olduğu toplam 13 kişi rehin alınmış, Büyükelçi  Kırca ikinci kat penceresinden atlayarak kaçmayı başarmıştı. Gazetelerde o anki fotoğrafları dün gibi hatırlıyorum.  Atlama sırasında sağ bacağı, sağ kolu ve kalça kemiği kırılan Kırca, ağır yaralanmıştı. Kanada polisi kısa sürede olaya müdahale etmiş,  4 saat sonra rehineler serbest bırakılmış  ve teröristler teslim olmuştur. 

Baskın, son üç yılda Ottawa’daki Türk diplomatik personeline yönelik gerçekleştirilen üçüncü saldırıydı. 8 Nisan 1982’de Türkiye’nin Ottawa Büyükelçiliği Ticaret Müşaviri Kani Güngör, park halindeki aracının içinde uğradığı silahlı saldırıda ağır yaralanmıştı. Aynı yıl 27 Ağustos’ta bu defa askeri ataşe Kurmay Albay Atilla Altıkat aracıyla büyükelçiliğe doğru yol alırken kırmızı ışıkta durduğu sırada yandaki araçtan inen kişinin açtığı ateş sonunda hayatını kaybetmiştir.  Atilla Altıkat ve şehit Türk diplomatları anısına başkent Ottawa’da yaptırılan Şehit Türk Diplomatları Anıtı’nı 21 Eylül 2012 tarihinde Davutoğlu, Kanada Dışişleri Bakanı Baird  ile  birlikte açmıştır.

Şimdi sormak gerekirErmeni terör örgütü ARA tarafından katledilen Kanada vatandaşı Claude Brunelle’in ailesi her 24 Nisan’da aranıyor mu?  Brunelle’in katillerinin Ermeni olduğu basına yansıtılıyor mu? Elçilik sayfasına baskın ile ilgili  açıklamaların konmasında   sakınca mı var

Sorum 2. 29 Ekim 1919’da içlerinde gönüllü Ermeni birliklerinin de bulunduğu Fransız işgal kuvvetleri Antep’e girmiş, 21 Ocak 1920’de Şehit Kamil olayı gerçekleşmiştir. 12 yaşındaki Kamil ile annesi İnönü Caddesi’nde bulunan askeri fırın önündeki yoldan geçtiği sırada orada bulunan iki sarhoş Fransız askeri Kamil’in annesine sarkıntılık etmeye çalışmış, Mehmet Kamil de annesini korumak için Fransızlara taşla hücum etmiştir. Bunun üzerine Fransız askerleri küçük Kamil’i süngülemiştir. Antep halkı, 1 Nisan 1920’den 7 Şubat 1921’e kadar Fransızlara  direniş göstermiştir.   

http://www.sakaryagazetesi.com.tr/makale/uygulama-8461/

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın