İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Türk-Yunan sorunları-3

***HyeTert, bu kaynağın ve/veya içeriğin yanlış ve/veya yanıltıcı bilgiler ve/veya soykırım inkarcılığı, ırkçılık, ayrımcılık ya da nefret suçu içerdiği/yaydığı kanısındadır. Metni paylaşmadan önce bu uyarıları göz önüne alarak, içeriği ve/veya kaynağı güvenilir kaynaklardan kontrol ediniz.***

Oğuz Kalelioğlu

Değerli Okuyucularımız, dünkü yazımızda Türk-Yunan sorunlarından FIR hattı sorununu açıklamıştık, bugünkü yazımızda Ege Adalarının silahlandırılması konusunu ele alacağız.

4. Ege Adalarının silahlandırılması;
 Öncelikle şu husus belirtilmelidir ki; Ege Denizindeki adalar asla Yunan Adası  değildir ne yazık ki basımızın büyük tirajlı gazeteleri haberlerinde ve seyahat reklamlarında Ege adalarına Yunan adaları demektedirler. 15’nci asırdan beri Osmanlı Türk hakimiyetinde olan Ege adalarının Yunana mal edilmesi tam bir aymazlıktır. Bazı Ege adaları Yunan işgalinde olabilir 500 yıldan fazla Türk toprağı olan ve Yunanlıların tahribine rağmen hala Türk eserlerinin bulunduğu adalara Yunan adası demek yanlıştır.

**
 1’inci Dünya Harbinin sonunda Osmanlı Devletinin kabul ettiği 10 Ağustos 1920 tarihli Sevr Antlaşması ile Osmanlı Devleti, Ege Denizi’nde bulunan tüm adalar üzerindeki egemenlik haklarından vazgeçmiştir.  Sevr Antlaşması’nın 84’ncü maddesi ile;  Gökçeada,
Bozcaada, Semadirek, Limni, Midilli, Sakız, Sisam, Ahikerya (Nikerya),Taşoz, Bozbaba ve İpsara adaları Yunanistan’a veriliyordu. Ancak Lozan’da çetin müzakerelerden sonra Çanakkale Boğazının girişini kapatan iki önemli ada, Gökçeada ve Bozcaada Türkiye tarafından geriye alınmış, Balkan Harbinden beri Yunan işgalinde olan diğer adalar
asker ve silah bulundurmaması şartı ile Yunanistan’a bırakılmıştır.

**

Bu konuda Lozan Antlaşmasındaki hüküm şöyledir; Lozan Barış Antlaşması’nın 13’üncü maddesinde; “Barışın sürekli olmasını sağlamak amacıyla, Yunan Hükümeti, Midilli, Sakız, Sisam ve Ahikerya, Adaları’nda, aşağıdaki tedbirlere uymayı taahhüt eder. Buna göre; önce, bu adalarda hiçbir deniz üssü kurulmayacak, hiçbir istihkâm yapılmayacak, ikincisi, Yunan askerî uçaklarının Anadolu kıyısı toprakları üstünde uçmaları ve buna karşılık, Türk askerî uçaklarının da bu adalar üstünde uçmalarını yasak olacaktır.

**

Üçüncüsü, bu adalarda, Yunan askerî kuvvetleri, askerlik hizmetine çağrılmış ve bulundukları yerde eğitilebilecek
normal asker sayısından çok olmayacağı gibi, jandarma ve polis kuvvetleri de, bütün Yunan ülkesindeki jandarma ve polis kuvvetlerine orantılı bir sayıda kalacaktır.” hükmü ile Altı Büyük Devlet Kararı’na dayanılarak Yunanistan’a devredilen adaların askerî amaçlarla kullanılmama durumları Türkiye sahillerine çok yakın olan Saruhan Adaları; Midilli, Sakız, Sisam ve Ahikerya adalarının isimleri belirtilerek düzenlenmiştir.

**
Yunanistan Lozan Antlaşmasının bu hükmünü de ihlal etmiş ve bahsi geçen Türk kıyılarına çok yakın olan bütün adalara  Tugay ve Alay çapında askeri birlik koyarak, ağır silahlar mevzilendirerek ve askeri hava alanları yaparak birer askeri üs ve yığınak haline getirmiştir.
Türkiye’de beklediği bir iç karışıklık çıkması halinde veya Türkiye başka bir cephede savaşa girmesi halinde adalardaki kuvvetleri ile Türkiye’nin Batı Anadolu kıyılarına çıkarma yapmayı ve 15 Mayıs 1919’da İzmir’e çıktığı gibi Batı Anadolu’yu ele geçirmeyi planlamaktadır. Yunanistan ayrıca 2011 yılından itibaren Ege Denizinde Uluslararası Antlaşmalarla kabul edilen Türkiye’nin 18 adasına da el koymuştur. Adeta Türkiye’ye meydan okurcasına Yunanistan MSB, Gnkur. Bşk ve Kuvvet Komu-tanları Türk kıyılarının dibindeki adalarda  Yunan bayrağının altında mangal partileri tertiplemişler ve gazetelere boy boy poz vermişlerdir. Türk Hükümetinin bu konudaki sessiz kalışına kamuoyu bir anlam verememiştir. Halbuki yapılması gereken iş; Türk Deniz kuvvetleri tarafından ablukaya alınan adaya derhal kuvvet çıkarmak ve Yunan Komuta heyetini kendi toprağımızda esir almaktı.

**
Yunanistan’ın Tarih boyunca ve günümüzdeki taktiği şudur; “Çamura sokulan bir süngü , eğer önüne taş gibi sert bir cisim çıkarsa geri çekilir, eğer bir şey çıkmazsa süngü sonuna kadar işler” O halde iyi niyetimizi suiistimal eden Yunanistan’ın anladığı tek şey kuvvet
kullanmaktır. Ancak O zaman geri adım atar.

Türk-Yunan Sorunlarından “Batı Trakya Türk Azınlığı” konusu yarın işlenecektir.

https://www.kocaeligazetesi.com.tr/makale/4844098/oguz-kalelioglu/turk-yunan-sorunlari-3

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın