İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

AYASOFYA İBADETE AÇILSIN MI?

***Metinde yer alan görüşler yazar(lar)ına ait olup, HyeTert’in görüşlerini yansıtmak zorunda değildir.***

LÜTFİ PARLAK

“Bizim oğlan bina okur, döner döner yine okur” hesabınca Ayasofya ibadete açılsın mı, açılmasın mı sorusu zaman zaman dile getirilir. Ardındankaybolup gider.

            Prim yapar diye son günlerde yeniden alevlendirilen konu, tartışılıp duruyor. İYİ Partinin “açılsın” önergesi reddedilmesine rağmen iktidar meseleyi lehine kullanmak,kendine yontmak içinyol arıyor. Arada celallenip Yunanistan’a horozlanıyor,arada susuyor.Halbuki “açılsın” teklifi meclise gediğine göre bir seferde onaylanıp halledilebilirdi. Ama mesele Ayasofya değil ki. “Bundan nasıl nemalanabilirim, muhataplarımı nasıl tuzağa düşürebilirim.” Onun içinkonu sıcak tutulmaya çalışılıyor.Neticede kaş yapayım derken göz çıkaran biriimdatlarına yetişiyor: Sultanahmet de müze olsun… Şimdi bu tartışılıyor, bu konuşuluyor.

            Aslında bilinmeyen bir şey yok, konu siyasi. Gündem değiştirmek için ortaya atılansuni bir ninni. Yoksa beğenmediğimiz Ermeni Patriği SahakMaşalyan’ın bile çözüm önerisivar: “Ayasofya ibadete açılsın. Hristiyanlara da bir alan tahsis edilsin. Ayasofya çağın ve insanlığın barış sembolü olsun. İtikatlarımız ayrı olsa da tek Allah’a inanmıyor muyuz?.. Fatih Vakfının emekleri, bu mabet ibadet yeri olarak korunsun diyeydi. Müze olsun diye değil.” 

            Atalarımız;“hem kel, hem fodul” sözünü, izim için söylemiştir. Bilmediğimizi, bilir görünmek tabii halimizdir. Dolayısıyla başkasının akıl vermesi, gururumuza dokunduğundan teklifi gündeme almaktan kaçınıyoruz. Sabiha Gökçen Havalimanında mescit, Şapel (Küçük kilise) ve Havra yan yana inşa eden Türkiyedeğil mi? Burada da benzer işlem yapılamaz mı? Maksat ibadetse herkes, kendi dini vecibelerini yerine getirebilsin. Patriğin dediği gibi “dünya, dinsel barışımızı ve olgunluğumuzu alkışlasın.” Yok eğer Ayasofya Fatih’in ve fethin nişanıdır, çan sesi değil ezan sesi duymak istiyoruz deniyorsa koca mabedin müze olmasınaasla müsaade edilmesin.“Bu kararı almak için kimseden müsaade almayız” sözütutulsun. 

            Baktığımızdadünyanınher yerde Müslüman-Hıristiyançatışmasını görürüz. Hilal Haç savaşı, şekil değiştirse bile bütün şiddetiyle sürmektedir. Önlemek için idarecilerinmesai harcanması zaruridir. Maşalyan’ın teklifi; “dünyanın kurtuluşu haç ile hilal ittifakıdır” iddiası, değerlendirilmelidir. Elli sene çaba sarfetmemize rağmenAvrupa Birliğine giremedik. Tanzimat’tan beri Batı medeniyetinde yer almayı arzulamamıza rağmen mesafealamadık. Yani ne doğulu kalabildik, ne Batılı olabildik.Çünkü maksat;“Üzüm yemek değilbağbancıyı dövmektir.” Bayramlarda birbirinin elini sıkmayanliderlerin anlayışına kürek çekmektir. Aksini düşünmek ihanettir.Tek doğru, onların doğrularıdır.Bunun dışına itibar yoktur.

            Suriye’de, Irak’ta,Libya’da savaşıyoruz. Akdeniz’de çatışmanın eşiğindeyiz. Hemen hemen bütün komşularımızı kaybettik. İç barışımız pamuk ipliğine bağlı. “Büyük devletiz” diyoruz ama hiçbir problemi çözemiyoruz. Aksine biri iki, ikiyi üç yapıyoruz. Eskiden PKK vardı, şimdi yanına kaç terör örgütü ilave ettik. Suriye ve Irakla sıkıntılarımız vardı. Bunları halledemediğimiz gibi yanına dargın kaç ülke ilave ettik…Yetmedi Ayasofya’yı ekledik. 

            Ne diyelim, Türkiye’de siyaset problem çözmek için değil kör düğüm etmek için yapılır. Çaresiz bırakılan halk, peşlerinde koşmaya zorlanır. İşte bu da bizim taktiğimiz.

https://www.gunisigigazetesi.net/ayasofya-ibadete-acilsin-mi-makale,11639.html

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın