İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Türk-Yunan sorunları-2

Oğuz Kalelioğlu

Değerli okuyucularımız, dünkü yazımızda açıkladığımız gibi Türk-Yunan sorunları Türk Dış politikasının en önemli sorunları olup, yıllardır Türkiye’yi meşgul etmekte ve zaman zaman Türkiye’yi Yunanistan’la savaşın eşiğine kadar getirmektedir.

Dünkü yazımızda Türk-Yunan Sorunlarından ikisini; Karasuları ve Kıta Sahanlığını açıklamıştık.

Bugün de FIR Hattı Sorununu ele alacağız.

3.FIR HATTI (FIR:

Flight İnformation Region= Uçuş Bilgi Bölgesi); FIR, Uçuş Bilgi Bölgesi, uluslararası sivil havacılık konusunda kaza bildirim ve uçak kurtarma hizmeti için tespit edilen bir bölgedir.
Uçuş Bilgi Bölgesi, içinde uçuş bilgi hizmeti, ikaz hizmeti ve havacılık meteorolojisi hizmeti verilen hudutları belirlenmiş bir hava sahasıdır.

Bu bölgelerin hudut çizgileri FIR Hattı olarak isimlendirilir.

Türkiye için İstanbul ve Ankara FIR Hattı olmak üzere iki Uçuş Bilgi Bölgesi tayin edilmiştir.

**
Örnek olarak; Ege Denizi üzerinde veya civarında bir uçak kazası olursa, insani yardım amacı ile kazanın duyurulması ve en yakın bölgeden kurtarma ekiplerinin sevk edilmesi için tespit edilen bölge İstanbul Uçuş Bilgi Bölgesinden bu hizmet sağlanabilecektir.
1952 yılında uluslararası sivil havacılık teşkilatı Türkiye’ye bu hizmetin alınması için teklif etmiş masraflı ve teknik külfet yükleyecek diye ne yazık ki DP Hükümeti tarafından kabul edilmemiştir.

Yunanistan FIR hattının işletme yetkisini almış, Atina’dan İstanbul’a
çekilen bir hattı adeta Ege Denizi’nde bir hudut gibi kabul etmiş ve Türk uçaklarının bu hattın kuzeyinden geçmesini yasaklamıştır.

**
FIR hattı, Kıbrıs Barış Harekâtı sırasında Türkiye’nin güvenliğini tehdit etmiş, Türkiye 6 Ağustos’ta yayınladığı NOTAM (Notice to Airmen: Havacılara İhtar Bildirimi) ile yeni bir FIR hattı oluşturmuştur.

Bu hatta göre; Türkiye yönünde uçuş yapan her uçak Türk kıyılarına 50 mil kala durumunu ve uçuş planını Türk yetkililerine bildirecekti.

Yunanistan ise Kıbrıs Barış Harekâtından sonra, 16 Ağustosta Ege Denizi’nin tümünü “Tehlikeli bölge” ilan ederek ve bölgede FIR hizmetlerini durdurarak Ege semalarını uluslararası hava trafiğine, dolayısıyla da Türk sivil ve askerî uçaklarına kapatmıştır.

Türkiye’nin Ege’deki haklarını zedeleyen bu durum, özellikle sivil havacılık yönünden çeşitli zorluklarla karşılaşılmasına ve iki ülke arasında da yeni bir sorunun ortaya çıkmasına yol açmıştır.

**
THY uçakları Avrupa’ya gidebilmek için Girit Adasının güneyinden, uzun bir yol kat etmek mecburiyetinde bırakılmışlardır.

İki ülke arasındaki ihtilafın büyümesinden ve NATO’nun Güney kanadında bir çatışmanın olmasından çekinen NATO makamlarının Türkiye ve Yunanistan ile yaptığı temaslar sonucunda her iki tarafın da daha önceden almış olduğu Ege hava sahası ile ilgili kararları yürürlükten kaldırmaları ile sorun şimdilik çözülmüş ve Ege Denizi tekrar sivil hava trafiğine açılmıştır.

DEVAMI YARIN…

https://www.kocaeligazetesi.com.tr/makale/4833448/oguz-kalelioglu/turk-yunan-sorunlari-2

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın