Rus Ortodoks Kilisesi yetkilisi, Ayasofya Katedrali’nin mevcut müze statüsünün değişmeyeceğini ve kilisenin tekrar camiye dönüştürülmeyeceğini umuyor.
Moskova Patrikhanesi Dış Kilise İlişkileri Dairesi Başkanı Mitropolit İlarion, ‘Rossiya-24′ TV kanalındaki ‘Kilise ve Dünya’ programında konuya değinerek, “Ayasofya Katedrali’nin müze statüsünü değiştirme girişimleri, bugün mevcut olan dinlerarası kırılgan dengeyi değişmeye ve ihlal etmeye yol açacaktır,”diye belirtti.
Sayın İlarion, bu kilisenin açık erişime sahip bir müze olarak kalmasını ve bu tür olayların dinler arası gerilimi kışkırtmayacağını ummak istediğini de sözlerine ekledi.
Mitropolit, “Bu kilise Bizans’ın bir sembolü ve dünyanın dört bir yanındaki milyonlarca Hıristiyan için, özellikle Ortodoks müminler için bir Ortodoksluk sembolüdür,”dedi.
Rus Ortodoks Kilisesi Rusya’nın gerek ruhani ve gerekse laik ile siyasi çevrelerde büyük saygı ve itibara sahiptir. Ortodoks geleneklere ve sembollere karşı saygısızlık devletlerarası temaslara da olumsuzca etkileyebilir. Türkiye’nin ve özellikler cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu kararı Türkiye ve Rusya arasındaki ilişkilere gölge düşürecek mi?
Ayasofya Katedrali’ne 1934 yılında Türkiye’nin ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk tarafından müze statüsü verildi. 1985 yılında UNESCO dünya mirası listesine alındı.
İstanbul’da bulunan, Rus ve Rum Ortodoks Kiliseleri ve hep Ortodoks dünyası için büyük öneme sahip olan ve aynı zamanda Hristiyan mirasının ayrılmaz bir parçası olan görkemli Ayasofya kilisesinin müzeden camiye dönüştürülmesi bütün Hırıstiyan dünyasında büyük tepkiye yol açtı.
Bundan dolayı bazı kuruluşlar imza kampanyası başlatıp UNESCO’ya başvuruda bulundu. Hristiyanların Savunma organizasyonu (IDC), ABD Ermeni Davası Konseyi (ANCA) ve Helen Amerikan Liderlik Konseyi (HALC/Hellenic American Leadership Council) tarafından başlatılan imza kampanyasına katılanlar UNESCO’dan Türkiye’nin Ayasofya’nın statüsünün değiştirilmesine yönelik tehditlere cevap verilmesini talep ediyorlar.
Yunanistan Dışişleri Bakanlığını bu eylemin uluslararası kamuoyuya karşı hakaret olduğunu vurgulayarak Türkiye’nin uluslararsı dünya mirasına ve üyesi olan UNESCO’ya saygı göstermesi gerektiğini ifade etti.
Yunanistan Dışişleri buna sert tepki gösterdi. Bakanlığın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“Bugün, UNESCO tarafından 1935’ten beri müze olarak işlev gören, dünya mirası alanı olarak korunan ve küresel bir anıt olan Ayasofya’nın içinde Kur’an’dan pasajların okunması, sadece buranın anıt olarak tanımlanması adına kabul edilemez bir girişim değil, aynı zamanda dünyadaki Hristiyanların dini duygularına da bir hakarettir.
Bu eylem uluslararası topluma hakarettir ve bir kez daha Türkiye’yi ifşa etmektedir. Türkiye, hem Dünya Kültürel ve Doğal Mirasın Korunması Sözleşmesine hem de üyesi olduğu UNESCO’ya saygı göstermekle yükümlüdür.”
Yorumlar kapatıldı.