“Bizim aile şöyle bir 50 kişiyi götürür”
Nasıl bir memlekette yaşıyoruz?
İstanbul’da, Bakırköy’de bir Ermeni kilisesinin kapısı ateşe veriliyor.
Kilise iğrenç bir nefret saldırısının hedefi yapılıyor.
Nasıl bir memlekette yaşıyoruz?
HDP milletvekili Garo Paylan, İçişleri Bakanı Soylu’ya soruyor:
Nefret saldırısını gerçekleştiren
zanlının, yakalandıktan sonra verdiği
ifadede, “Koronavirüs’ü bunlar başımıza bela ettiği için yaktım”
dediği basına yansımıştır.
Azınlıkların ibadethanelerine yapılan
nefret saldırılarında,
Cumhurbaşkanı’nın kullandığı “kılıç
artığı” gibi nefret söylemlerinin rolü
olduğunu düşünüyor musunuz?
Nasıl bir memlekette yaşıyoruz?
Hayatını kaybeden Grup Yorum üyesi İbrahim Gökçek aleyhine ifade veren itirafçı:
İfadelerimi polisin yönlendirmesiyle
verdim,
geri çekilmesini talep ediyorum.
Nasıl bir memlekette yaşıyoruz?
Kayseri Ülkü Ocakları Başkanı Serdar Turan‘ın uğultusu kulaklara çalınıyor:
İbrahim Gökçek’in cenazesini
Kayseri’de gömdürmeyiz!
Nasıl bir memlekette yaşıyoruz?
Bu arada başka uğultular yükseliyor:
Gömseler bile,
çıkarır yakarız!
Nasıl bir memlekette yaşıyoruz?
Televizyonda ismi Sevda Noyan olan bir kadın:
Ya bak 15 Temmuz kursağımızda kaldı.
Boş bulunduk.
Yani yanlış anlaşılmasın doğru anlaşılsın.
Bizim aile şöyle bir 50 kişiyi götürür.
Biz çok donanımlıyız bu konuda,
maddi ve manevi olarak.
Biz liderimizin yanındayız.
Asla yedirmeyiz.
Ayaklarını denk alsınlar.
Bizim hâlâ sitede var üç beş.
Benim listem hazır açıkçası.
Nasıl bir memlekette yaşıyoruz?
Fatih Tezcan…
Adı “iktidara yakın gazeteci” olarak geçiyor.
Darbe tartışmalarının ardından diyor ki:
Biz bir daha sokağa çıkarsak
kimleri toplayacağız,
listelerden haberiniz var mı sizin,
ailenizi nasıl koruyacaksınız?
Nasıl bir memlekette yaşıyoruz?
Kendini AKP Kadıköy Gençlik Kolları üyesi olarak tanıtan Mehmet Emin Göç…
Tweet atıyor.
Önünde bir kavanoz dolusu mermi..
CHP lideri Kılıçdaroğlu’nu, Özgür Özel’i, Canan Kaftancıoğlu’nu ve HDP’yi ölümle tehdit ediyor:
Ben has Karadenizli’yim bi dolu var, …
üzde istemiyorsanız adam olun. Reis’e
bir şey olur ya da darbe olursa hiç
kuşkunuz olmasın önce sizi öldürürüm.
Nasıl bir memlekette yaşıyoruz?
Ayşenur Arslan‘ın Halk TV’deki Medya Mahallesi programına RTÜK tarafından beş kez
yayın cezası. Ve sevgili Ayşenur’un tepkisi:
Medya Mahallesi bir haftalığına
susturuldu ama kadın susmuyor.
Nasıl bir memlekette yaşıyoruz?
RTÜK‘ten Halk TV’ye beş yayın cezası daha. Ve Şirin Payzın‘ın tweet’i:
Levent Gültekin ve Murat Sabuncu’yla
hazırladığım Sözüm Var programına 5
kez yayın cezası…
Nasıl bir memlekette yaşıyoruz?
Geçen ay YÖK kanununda yapılan sessiz sedasız bir değişiklikle Türkiye’de
üniversitelerin üniversite kimliği bir darbe daha yiyor, akademik özgürlük iyice boğuluyor.
Çıt yok!
Demokrasi ve hukukun yok edildiği bir korku ortamı kaç yıldır yerleşmiş durumda üniversitelere.
Oysa, üniversite demek özgürlük demek.
Üniversite demek özgürce düşünmek, eleştirmek, sorgulamak demek.
Üniversite demek serbestçe, korkusuzca yazıp çizmek demek.
Türkiye’de artık böyle bir iklim yok.
Üniversite sizlere ömür!
Ne yazık ki öyle.
Bu yüzden birçok değerli akademisyen ya sürgünü ya suskunluğu seçiyor.
Nasıl bir memlekette yaşıyoruz?
Hallerimiz ne kadar hazin.
İlk yorum yapan siz olun