Kilikya Katolikosu Aram I’in davası çok önemlidir, çünkü mahkeme işlemleri mantıklı bir sonuca varsa, bu sadece bizim talepler hakkında konuşmak değil, aynı zamanda onları bir gerçeklik haline getirmek için de zemin oluşturabilir. Ermenistan Ulusal Bilimler Akademisi Doğu Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Türkolog Ruben Safrastyan bunu News.am’e verdiği röportajda açıkladı.
Uzman, “Türkiye’deki kilise ve Ermeni cemaati üzerindeki olası baskı artışına gelince, o ülkedeki yetkililerin bazı olaylar için Ermeni cemaatini suçlama fırsatını kaçırmadıklarını farkediyoruz. Bu nedenle, söz konusu olan davayla ilgili durum da göz ardı edilemez. Son zamanlarda Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yönetmesinin özelliklerini ve yöntemlerini de dikkate alındığında son iki yılda muhalefet ve ulusal azınlıklar üzerindeki baskıların yoğunlaştığını görüyoruz. Ülke yetkililerinin Konstantinopolis Patriği seçimlerinde uygun adaylarını ilerletmek için kullandığı baskısını gördük.” şeklinde konuştu.
Hatırlanacağı gibi, Kilikya Katolikosu Aram I, Türk makamlarından tarihi Kilikya topraklarında Sis Katolikosluğunu iade etmesini talep eden bir dava açtı.
Birinci Derece Mahkemesinin 21 Nisan’da yapılması planlanan dava, koronavirüsün yayılması nedeniyle ertelendi.
Yorumlar kapatıldı.