Ali Öztürk
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı hemşerimiz Ekrem İmamoğlu’nun iki büyük takıntısı oluştu. Biri Alevilik, diğeri Kürtçülük … Biz bunlara takıntı diyoruz. Zira Sayın İmamoğlu bu işi bir takıntı haline getirdi. Önce nedenlerini irdeleyelim.
İmamoğlu’nun kafasında Cumhurbaşkanlığı yatıyor. Bu nedenle İstanbul’da yatırım yapmak, iyi belediyecilik yapmak çok önemli değil. İmamoğlu, Cumhurbaşkanlığı adaylığı için hizmeti değil belli grupların desteğini önemsiyor. Yani Recep Tayyip Erdoğan gibi, kendisini ispat edip… ‘İstanbul’u iyi yöneten Türkiye’yi de iyi yönetir’ anlayışını önemsemiyor. Belki de hükümetin tavrı, ekonomik sıkıntılar nedeniyle bunun gerçekleşemeyeceğini de görüyor. Öyleyse geriye ikinci madde kalıyor. Yani belli grupların desteğini almak. Onların adayı olmak.
CHP içinde öne çıkabilmenin en önemli vasfı Aleviliktir. Alevi kitleler CHP’de istediklerini yaptıracak veya alacak güçtedir. Alevi kitlelere rağmen CHP’de mesafe alabilmek mümkün değildir. Ancak, tek başına Alevilik de belirleyici değildir. Alevilikle sinerji oluşturacak bir başka keyfiyet ise Kürtçülüktür. Ya da HDP ile iyi ilişki içinde olup, HDP’nin desteğini alabilmektir. Bu iki gücün üzerinde ittifak ettiği konum-durum-şahıs-gurup CHP içinden çok rahatlıkla geçer. İşte Ekrem İmamoğlu bize göre bu tabloya oynuyor.
HDP ile ilişkisini ve HDP aşkını biliyoruz. Devlet HDPKK ile ölüm-kalım mücadelesi verirken Ekrem İmamoğlu’nun HDPKK’lı belediye başkanlarına kucak açması boşuna değildir. İmamoğlu’nun Selahattin Demirtaş aşkı da bu çerçevede değerlendirilmelidir. Geriye Alevi güce yaranmak kalıyor. İmamoğlu en başından beri işte buna oynuyor. Aleviliği bir din gibi sunarak Alevi dedelerine özellik, cem evlerine ibadethane vasfı yüklüyor.
Her dinin bir ibadethanesi olur. İslam’ın ibadethanesi camidir. Hristiyanlığın kilise, Yahudiliğin ise havra… Aleviliğe ise Ekrem Bey’in emri ile ibadethane olarak cem evleri gösteriliyor. Ekrem Bey bunu daha once ilan etmişti. Ekrem İmamoğlu alevilği bu kez yeni bastırdığı ‘Dinler Kitapçığı’ ile gündeme getirdi. Ekrem Bey ilahi dinleri dörde çıkardı. İslamiyet, Hristiyanlık, Yahudilik ve Alevilik. İbadethane konusunda Ekrem Bey’in zaten sıkıntısı yok. Daha önceden ‘Cem evleri ibadethanedir. Nokta.’ demiş ve kendince bu işi bitirmişti! Ama bir temel sorun daha var. Aleviliğe bir de kitap lazım. Öyle ya!.. İslam’ın kitabı Kur’an-ı Kerim. Hristiyanlığın kitabı İncil. Yahudiliğin kitabı Tevrat… Peki Alevilik ilahi bir din ise kitabı nerede? O’nun için Ekrem İmamoğlu’nun bu kitap işini de halletmesi lazım!
Ekrem Bey zeki bir insan… Ancak şu 1 yılda tanıyabildiğimiz kadarıyla hiçbir birikimi olmayan bir mühendis… Türkiye’de Tayyip Erdoğan’a karşı olanların zaruri olarak etrafında buluştuğu İmamoğlu, bunu sürekli ve kalıcı hale getirebilmek için kendince bir proje üretmiş!..
Milliyetçiliği Trabzonlu oluşuyla halletmiş!.. “Trabzon gibi marka bir kentin çocuğu ülkenin birliği için zaten garantidir. Trabzonlu bir genç hiçbir zaman bölücülerle işbirliği yapar mı?” İmamoğlu milliyetçi camiayı ve özellikle İYİ Parti’yi bu duruşuyla idare ediyor. İYİ Parti tabanında Tayyip Bey’e karşı oluşan öfke öylesine köpürtülmüş ki, İmamoğlu’nun HDP’lilerle dansları ve valsleri önemsenmiyor. “İttifakı biz yapmıyoruz ki!..” yaklaşımıyla kaçış yolları süsleniyor.
İYİ Parti üzerinden milliyetçileri zaten avuçta gören İmamoğlu, kendini taşıyıcı güç olarak gördüğü ve güven isteyen Alevilere ve Kürtçülere güven verme zorunda hissediyor. Son kitapçığında Aleviliği din ilan edişini bu çerçevede değerlendirebiliriz. Lakin en kısa zamanda Aleviliğe bir de kitap bulması gerekiyor. Bunu nasıl halledecek gerçekten merak ediyoruz. İmamoğlu Aleviliğe kötülük ediyor.
https://www.gunebakis.com.tr/ekrem-imamoglu-ve-alevilige-verilen-prim-makale,11063.html
İlk yorum yapan siz olun