İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

‘İstanbul’da Bizans Müzesi olmayışı büyük eksiklik’

Ferda Balancar

Ayasofya Müzesi’nin eski müdürlerinden Erdem Yücel’in ‘Bizans Resim Sanatı ve İkonalar’ kitabı Kitab-ı Mukaddes Yayınları’ndan çıktı. Arkeolog, müzeci ve yazar Erdem Yücel, Türkiye genelinde pek çok müzenin müdürlüğü yaptı. Yücel, Trakya Üniversitesi’nde arkeoloji ve sanat tarihi, Mimar Sinan Üniversitesi’nde de süsleme sanatı dersleri verdi. Pek çok gazete ve dergide yazıları yayımlanan Yücel, bir dönem Arkeoloji ve Sanat dergisinin yazı işleri müdürlüğünü de yaptı. Arkeoloji, sanat tarihi ve farklı tarihsel konularda pek çok kitaba da imza atan Erdem Yücel ile kitabından yola çıkarak, Bizans ve ikonalara uzanan bir söyleşi yaptık.

Bizans resim sanatının zirvesinin ikonalar olduğunu söyleyebilir miyiz?

Tabii… Duvar resimleri, mozaikler, freskler Bizans resim sanatının önemli unsurlarıdır ama ikonalar ve ikona sanatı Bizans resim sanatının zirvesidir, diyebiliriz. 

Bizans dışında ikona sanatı nerelerde çok gelişmiş?
İkona deyince Bizans’ın ardından Rusya geliyor. Rusya ve Ukrayna’daki ikonalar da oldukça ünlüdür. Tabii İtalya’yı da unutmayalım. Daha geç bir dönemde ise Bulgar ikonaları ün kazanmıştır. 

Peki, Ermeni ikonaları? 
Ermeni ikonaları genel olarak Ortodoks ikonaları üst başlığında tasnif ediliyor. Hangi ikonanın Ermeni ikonası olduğunu anlayabilmemiz için Ermeni tarihi ve kültürü uzmanlarından yardım almamız gerekiyor. 

Türkiye günümüzde ikona açısından zengin bir ülke sayılabilir mi? Türkiye’deki müzelerde ya da kiliselerde tarihi değeri yüksek ikonalara sıkça rastlıyor muyuz?
Maalesef hayır. Türkiye coğrafi olarak Bizans mirasının devamı olsa da maalesef ülkemizde bu mirasa yeterince değer ve önem verilmedi. Türkiye’de ikonalar açısından en önemli merkez, doğal olarak Ayasofya’dır. Bunun dışında Antalya Müzesi başta olmak üzere Türkiye’deki pek çok müzede az sayıda da olsa Bizans ikonalarına ya da Bizans’tan kalma diğer tarihi eserlere rastlayabilirsiniz. Ama hepsi o kadar maalesef. 

Günümüzde ikona deyince akla ilk gelen ülkeler hangileri?
Özellikle ikonalar deyince Yunanistan ilk sırada gelir. Ardından Almanya ile Rusya, Bizans ikonaları açısından çok zengin müzelere ve tabii kiliselere ile manastırlara sahiptir. Ama Yunanistan Bizans ikonaları söz konusu olduğunda tartışmasız ilk sırada yer alır. 

Erdem Yücel

Bunda özellikle 19. yüzyılın ilk yarısından günümüze kadar yaşanan gelişmelerin etkisi var mı? Türkiye’den Yunanistan’a zorunlu göçün, 1924 Mübadelesi gibi gelişmelerin etkisi nasıl olmuş?

Bunun çok önemli bir faktör olduğuna inanmıyorum. Elbette Türkiye’den Yunanistan’a göç etmek zorunda kalan Rum vatandaşlarımız yanlarında kendileri için çok kutsal olan ikonalarını da götürmüşlerdir. Ancak Yunanistan’da ikona zenginliğinin esas kaynağı manastır sistemidir. Bildiğiniz gibi Yunanistan’da çok sayıda manastır vardır. Bu manastırlarda da pek çok ikona bulunur. Manastırlar ikonaları çok iyi korurlar. Ayrıca manastırlar ikonaları toplarlar, sahipsiz bırakmazlar.  Ortodoks inancına sahip olan kişiler de zaman zaman ellerindeki ikonaları daha iyi korunacağını bildikleri için manastırlara bağışlarlar. Yunanistan’daki ikona zenginliğinin altyapısında bu gelenek vardır. Türkiye’ye gelince, İstanbul’da Bizans ikonalarının sayısının düşük olmasının en önemli tarihsel nedeni 1204 – 1261 yılları arasında yaşanan Latin istilasıdır. Bu dönemde İstanbul’u işgal eden Latinler pek çok ikonayı ve tarihi eseri ya yok etmişler ya da geldikleri ülkelere götürmüşlerdir. 

Kitabınızda İstanbul’da bir Bizans Müzesi’nin kurulması çağrısında bulunuyorsunuz. Bunu açar mısınız? 
Aslında bunu ilk kez bu kitapta söylemiyorum. 1990’larda Ayasofya Müzesi Müdürlüğü görevini sürdürürken, Aya İrini Kilisesi’nin atrium bölümünde böyle bir müzenin kurulabileceği görüşünü ileri sürdüm. Dönemin Kültür Bakanlığı Müsteşarı Emre Kongar’dan da onay aldım. Ama maalesef Kültür Bakanlığı’ndan bu konuda olumlu bir yanıt alamadım. Sanıyorum bir Bizans Müzesi’nin kurulmasının muhalefetin tepkisine yol açacağını düşündüler. 

Sizce neden bir Bizans Müzesi’ne ihtiyaç var?
Bakın, Atina’da ve Venedik’te Bizans müzeleri vardır. Oysa Bizans’ın başkenti olmuş İstanbul’da böyle bir müzenin olmayışı büyük eksikliktir. Ayasofya başta olmak üzere; İstanbul Arkeoloji Müzeleri, Antalya Müzesi, İzmir Müzesi, Selçuk Müzesi başta olmak üzere pek çok müzede çok sayıda Bizans eseri var. 1995’te İstanbul’da Uluslararası Bizans Kongresi yapıldı ama maalesef o günden bu yana bu konunun üzerine gidilmedi.   

Günümüzde ikona yapan sanatçılar var mı? Yoksa ikona sanatı tarihte mi kalmış oldu?

Aslında ikona yapan ve kendisine ‘ikona sanatçısı’ diyen ressamlar, sanatçılar var. Sadece dünyada değil, Türkiye’de de var. Ancak burada şöyle bir sorun karşımıza çıkıyor: Bazı iyi niyetli sanatçıların ürettiği ikonalar, bazı art niyetli turistik eşya satıcılarının eline geçiyor. Bu ikonaları alıp, ahşaplarını suni olarak eskitiyorlar ve daha sonra tarihi eser diye satmaya çalışıyorlar. Bu konuda alıcılar kadar kamuoyu da uyanık olmalı. Ben Ayasofya Müzesi Müdürü iken böyle olayların olduğunu sık sık duyardım. Bir ikonanın imitasyon yani taklit mi olduğu yoksa orijinal mi olduğu konusunda mutlaka konunun uzmanlarına danışmak gerekir. Tabii iyi niyetle günümüzde ikona üreten sanatçıları bunun dışında tutuyorum. Hatta onların varlığının çok önemli ve değerli olduğunu düşünüyorum. Çağdaş sanatçıların ikona üretmesi, ikonaların tarihsel değerinin bilinmesine ve hak ettikleri ilgiyi görmelerine de katkıda bulunur. 
Son olarak şunu söylemek istiyorum; Türkiye pek çok farklı kültürün üst üste çakıştığı, bir başka deyişle çok katmanlı kültürel mirasa sahip bir ülkedir. Bizans da bu kültürlerden biridir. Bizans kültürel mirasının korunması ve sergilenmesi pek çok açıdan Türkiye için çok önemlidir. Mesele sadece turizm meselesi değildir. Gelecek kuşaklara doğup büyüdükleri ülkenin kültürel mirasının ne kadar önemli olduğunu aktarmak bizim onlara borcumuzdur.   

http://www.agos.com.tr/tr/yazi/23924/istanbulda-bizans-muzesi-olmayisi-buyuk-eksiklik

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın